40. Bölüm

133 17 84
                                    

"Olmaz." ~Byeol

"Hayatta olmaz." ~Mina

"Asla olmaz." ~Jungwon

"Kesinlikle olmaz!" ~K

"Bunu duymamış gibi yapacağım ve yemeğime devam edeceğim. Sizde aynısını yapın. Az önce hiç yaşanmadı." ~Joshua

"A-ama öyle bir şey değil! Bu... Bu... Ee... Yani... Ge-gerekli! Hatta... Sunoo da biliyor! Onun da bize yardım edeceği şeyler var! Değil mi abi?" YALANA BAK YALANA, AMMA YALAN SÖYLEDİM! BUGÜN HİÇ İYİ DEĞİLİM!

"Bize yardım edeceği ne var seni aptal?! Düzgün bir yalan uyduramıyor musun?!" ~Heeseung

"Ha..? Şey, evet. Heeseung hyung bir anda öyle söyleyince sizde kızdınız ama üçümüzün bir planı var. Şeyle uğraşacağız..." ~Sunoo

"Kitapla. Sihirli krallıkların kitabı. Onu bulmuştuk da, onunla ilgili bakmak istediğimiz şeyler var. Bazı sayfaları boş. O sayfaların sadece gece belli bir saatte ortaya çıktığına inanılıyor. Bizde merak ettik. Ona bakacağız. O yüzden, Cheonsa bizde kalsa?" ~Heeseung

Ne güzel bir yalan. Ben bu kadar profesyonelini görmedim daha önce.

"Kes. Seninle sonra konuşacağız." ~Heeseung

Heeseung'ı duymak bir yana dursun, Sunoo'nun bana attığı bakışlar kesinlikle korkunçtu. Ama elden bir şey gelmez. O azar yenecekse, yenecek.

"O kitabı hiç duymadım." ~Dino

"Sen duymadın diye yok mu?" ~Jun

"Var mı? Sen duydun mu hyung?" ~Dino

"Şey... Ben avcıyım. O kitapla ne işim olur?" ~Jun

"Ah..." ~S.Coups

"Sevgili olayını fazla abartıyorsunuz. Duygularınız gelip geçici. Araya Sunoo'yu katarak yalan söylemenize gerek yok. İzin verilmedi, bitti." ~K

Bu sefer sinirlenmiştim. Ben bu konuda onlardan izin almak zorunda değildim ki. Kiminle ne yapacağım onları ilgilendirmiyordu. Üstelik Heeeung onların tanıdığı biriydi.

Hele ki Jungwon'un tavrını hiç anlamıyorum. Bana mı bir garezi var? Peki ya K? Hep anlaşmamızdan bahsediyordu, bunun anlaşmamız ile ne alakası var? Üstelik, yeni bir anlaşma yapılmıştı. Kurtlar, vampirler ve cadılar o krallıklara birlikte gidecekti. Ya şimdi?! Hepsi bu kadar mı güveniyor?! Sevgili olayını abartıyor muyuz?! Duygularımız gelip geçici mi?! Cidden mi?! Hepsinin sadece akıllanmasını istiyorum! Hepsinin benim de bir şeylerde söz söyleyebileceğimi anlamasını istiyorum! Beni görmezden gelemezler!!

"Abartıp abartmadığımıza sen mi karar veriyorsun K? Bunun iki kişilik bir ilişki olduğunu sanıyordum. Oysaki sizde varmışsınız ilişkimizin içinde! Benimle ilgili olan şeyleri neden görmezden geliyorsunuz, anlamıyorum! Beceriksiz bir cadıyım diye, duyguları kontrol edemiyorum diye kendi duygularım yok değil!! Duygularımın geçici olup olmadığına ne siz, ne de ben karar veremem! Ve geçici de değil! Heeseung'ı seviyorum! Hemde çok seviyorum! Her şeyde sizin ne düşüneceğinizi düşünmekten bıktım! Ben onunla kalmak istiyorum ve kalacağım!" gözyaşlarımın arasında bağırırken, bunları uzun zamandır içimde tuttuğumu fark ettim. Daha önce hiç bu kadar sesimi yükseltmemiştim. Ben... Yanlış yaptığımı biliyorum. Ama... Neden onlar da biraz beni düşünmüyor? Benim ne hissettiğimi anlamaya çalışmak bu kadar zor mu?

Hepsinin bana korku ile baktığını gördüm. Garip hissediyordum. Bir şey vücudumu karıncalandırıyordu.

"Sa-sakin ol Cheo. Şu an sakin olman gerek. Derin nefes alıp ver. Şu an farkında değilsin ama birine zarar verebilirsin. Lütfen... Her zamanki gibi sakin ol." ~EJ

Zarar..?

Etrafımda ateşten bir duvar örmüştüm adeta. Herkes korku ile bakıyordu çünkü bu korkunçtu. Ateş herkesin gözlerini aydınlatıyordu. Ben güçlü değildim, ateş güçlüydü. Denek olduğum için, kontrol edemeyeceğim miktarda bir gücümün olmasının normal olduğunu biliyordum ama bu şekilde olmasını beklemiyordum. Ben... Asla bu seviyeye gelebileceğini düşünmemiştim.

"Soya, sakin ol. Lütfen. Tamam, ne istersen onu yap. Dur demeyeceğiz. Ama lütfen, buna bir son ver." ~Soojin

"Soya unnie... Lütfen." ~Yujin

Korkuyorum... Nasıl yapacağımı bilmiyorum.

Sinirden ağlamam, korkudan ağlamaya dönüşmüştü. Ne yapacağımı, nasıl yapacağımı bilmiyorum! Birine zarar verme ihtimali beni daha çok korkutuyor.

"Cheon-ah, elimi tutmak ister misin? Ya da sarılmak? Abin seni koruyacak. Sorun yok." ~Sunoo

"Ne halt ediyor bu?" ~Vernon

"Sunoo, saçmalama." ~Jay

"Bu çok tehlikeli Sunoo-nim." ~Lixie

"Başına bir şey gelecek şimdi. Yapma." ~Sunghoon

"Sunoo, tehlikeli olduğunun farkında değil misin?" ~Nicholas

"Benim kardeşim tehlikeli değil!! Kesin sesinizi!!" ~Sunoo

Ateşten duvar, adeta küre haline gelmişti. Etrafımı sarmıştı. Bir sıcaklık yoktu. Kesinlikle sıcak değildi. Ama korkutucuydu. Tıpkı o geceki gibi...

Flashback

MOON ⚜ ENHYPEN × &TEAM ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin