"Bu iş çok yorucu..." dedim, Taki ve Heeseung beni sürükleyip götürürken.
Güçlerimi kullanmayı öğretmeye çalışıyorlardı ve bütün günümü yine o odada geçirmiştim öğretmenlerle beraber. Bazen bir kaç şey oluyordu ama yine de umutsuzluk vadediyordum. Öğretmenler kendi arasında "neden yapamıyor?" diye sorup duruyordu.
Öyle ki, insan olan öğretmenler bile boş vakitlerinde gelip, izliyorlardı. O küçücük oda, fazla kalabalıktı.
"Hyung, bunu şu camdan aşağı fırlatsak, su gücünü telaştan kullanamaz mı?" ~Taki
"Mantıklı aslında. Hadi, tut bacaklarından, atıyoruz camdan aşağı." ~Heeseung
"İkinizi de parçalarım!" ~Cheonsa
"Şaka yaptık, sende hemen ciddi anlıyorsun." ~Taki
Siz yaparsınız, deli manyaklar!
"Sus be, sensin deli manyak." ~Heeseung
"Bu durumdan nasıl kurtulacağız? Benimde bir özelim var." ~Cheonsa
"Mühürlünden saklayacağın ne gibi özel şeyler olabilir?" ~Taki
"Sen sus köpecik, aklını yorma boşuna." ~Cheonsa
Okuldan çıkmış, yurda doğru yürüyorduk. Aslında birisi beni sırtına alsa, hızlı hızlı gitsek bir an önce iyi olurdu. Bunu sadece Nicholas yapıyor. Benim Nicholas'ım, şu an nezle olmuş burnunu çekiyor ama.
"En azından üç gücünle bir şeyler yapabiliyorsun zorlayınca. Sadece kontrol edemiyorsun ve bazen sen istemediğinde de oluyor." ~Taki
"Evet. Zaten korkunç olan da o." ~Cheonsa
"Boşver. Bir kaç gün çalışırsan, yaparsın. Zaten yarın akşam okul yemeği var. Bir kaç gün sonra da balo. Balodan sonra pek üstüne düşmezler zaten." ~Taki
"Yarın yemeğe bizler bir şeyler yapıp götüreceğiz. Kurtlar ve vampirler adına, siz cadılar yemek yapmaya ne dersiniz?" ~Heeseung
"Hayır, dur dur. Neden balodan sonra üstüme düşmezler?" ~Cheonsa
Taki'nin söylediği şeyden sonra Heeseung çok hızlı bir şekilde lafa girdi. Ama Taki'nin söylediği şey, altını aramam gereken bir şey.
"Hm? Ee... Yani... Neden düşsünler ki? Kaç gün uğraşacaksın, sonra da olmazsa beceriksiz olduğunu kabul ederler." ~Taki
"Sanırım..." geç bile olur.
"Cheon-ah! Geri dön! Markete gidiyoruz!" ~Sunoo
Yurdun kapısından çıkan Sunoo ile, Heeseung çantamı almış, Sunoo'nun çıktığı kapıdan içeri girmişti.
"Bende geleyim bari. Uzun zamandır insanların şehrine gitmemiştim." ~Taki
"Olur. Bende ilk kez gideceğim. Ne kadar kalabalık, o kadar iyi." ~Sunoo
"Ben sadece bir kere şehire yakın bir yerde kızlarla su savaşı yaptım. Denek olduğumdan beri hiç gitmedim." ~Cheonsa
"Kardeş olduğunuz fazla belli... İkinizde hiç gitmediyseniz, bu sefer sunbae benim." ~Taki
"Taki sumbae-nim~" dedi Sunoo ve üçümüzde gülmeye başladık.
Uzun bir yürüyüşün ardından, insanlarla dolu olan şehire gelmiştik.
"Woah... Bizim yaşadığımız yerden hiç bir farkı yokmuş. Sadece çok... İnsan var." ~Sunoo
Yanımızdan geçen bazı kişiler bize bakıp, aralarında bir şey konuştukları için, rahatsız olmuş ve Sunoo'nun elini tutmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOON ⚜ ENHYPEN × &TEAM ✔
Fanfiction𝐾𝑒𝑛𝑑𝑖𝑛𝑖 𝑏𝑒𝑙𝑙𝑖 𝑒𝑑𝑒𝑛 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙ı𝑘... 𝐻𝑎𝑟𝑒𝑘𝑒𝑡 𝑒𝑡𝑚𝑒𝑚𝑖 𝑒𝑛𝑔𝑒𝑙𝑙𝑒𝑦𝑒𝑛 𝑒𝑙𝑙𝑒𝑟 𝑏𝑒𝑛𝑖 𝑠ı𝑘ı𝑐𝑎 𝑡𝑢𝑡𝑢𝑦𝑜𝑟. 𝐴𝑔̆ı𝑟 𝑏𝑖𝑟 𝑘𝑜𝑘𝑢 ℎ𝑒𝑟 𝑦𝑒𝑟𝑖 𝑠𝑎𝑟𝑚ı𝑠̧, 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙ı𝑘𝑙𝑎 𝑢𝑦𝑢𝑚 𝑖𝑐̧𝑖𝑛𝑑𝑒...