"Okulumuza bir grup yeni öğrenci zaten gelmişti. Ve şimdi, gerçek bir grup daha geldi. Lütfen arkadaşlarınızdan korkmayın. Onlar zombi. Ama kimsenin beynini yemek gibi bir amaçları yok. Devlet onlara daha önce ölen insanların beyinlerini gönderiyor. Yani korkmanıza gerek yok. Zaten insanlar, vampirler, kurt adamlar yani kurt insanlar ve cadılar okulumuzda iyi anlaşıyor. Zombi arkadaşlarınız olmasına kötü bakmayacağınıza eminim." ~Müdür yardımcısı
Hoparlörden duyulan sesten sonra herkes konuşmaya başlamıştı.
"Fazla ses var..." ~Cheonsa
"Şansa bak, ders beden." ~Niki
Niki'nin amacını biliyordum ama dünden sonra moralim bu konuda bozuktu.
"Bak, çok güzel oynuyor." ~Niki
"Futboldan anlamıyorum." ~Cheonsa
"Eh... Kötü oldu. Ama ondan sana öğretmesini isteyebilirsin." ~Niki
"Hayatta olmaz!" ~Cheonsa
"Jake hyung!! Zil çalacak!! Hadi bırak oynamayı!!" ~Niki
Niki'nin Jake'e bağırması ile kafamı aşağı eğdim. Niki yerine ben kıpkırmızı oldum.
Yaklaşan ayak sesleri ile elimi sıkmaya başladım.
"Bahsettiğin arkadaşın mı?" ~Jake
"Evet. Senin çok iyi futbol oynadığını düşünüyor." ~Niki
Ne zaman düşündüm ben bunu?!
"Merhaba. Cheonsa, değil mi? Evde herkes senden bahsediyordu bir ara. Zaten Niki'nin dilinden düşmüyorsun." ~Jake
"Merhaba..." ~Cheonsa
"Cheonsa sana sabahtan yemek alalım en iyisi. Kahvaltı yapmalısın sonuçta. Ben sınıftan senin paranı alıp geleyim. Jake hyung, Cheonsa'ya sahip çık olur mu? Üflesen uçacak." ~Niki
Ne? Nereye? Ben bir şey yemek istemiyorum ki!
"Ah... Tamam. Hadi biraz sohbet edelim." ~Jake
"Tabii..." ~Cheonsa
O kadar hevesliyim ki konuşmaya, ağzımı bile açamıyorum.
"Merhaba, müdür yardımcısı senin de okula 2 hafta önce başladığını söyledi. Senin sınıfındaymışım." Yanımıza geldiğini hissetmediğim erkeğe döndüm. O bir zombi...
Filmlerdeki gibi zombiler değillerdi. İrade sahibi zombilerdi. İşte deneklerden bir kaç örnek daha...
"Şey... Hoşgeldin." ~Cheonsa
"Ben Sooje bu arada."
"Ben... Soya." ~Cheonsa
"Memnun oldum." ~Sooje
Jake gözlerini ayırmadan Sooje'ye bakıyordu. Garip bir şey var ama ne..?
"Hoşgeldin okula." Dedi Jake, az öncekine kıyasla soğuk bir ses tonuyla.
"Hoşbuldum." ~Sooje
"Bir çok kişi sizden korkacak." ~Jake
Niki'nin bahsettiği kadar nazik biri değil gibi...
"Bu normal. Ama zamanla alışırlar. Sonuçta okulda herkes birbirinden korkuyor." ~Cheonsa
"Özellikle insanlar. Çünkü avlar. Ama bu okulda avcılar birbirini avlıyor gibi görünüyor..." ~Sooje
"Evet. Bence dikkatli ol. Arkadaşlarını da uyar. Gerekmedikçe ortalıkta gezinmeyin." ~Jake
"Zaten kimse gereksiz yere gezmiyor, değil mi? Herkesin bir amacı var." ~Sooje
Bu ortamı hiç sevmedim...
"Sınıfı göstermemi ister misin?" ~Cheonsa
"Olur." ~Sooje
Tam giderken Jake kolumdan tutup durdurmuştu.
"Niki'nin yanından ayrılma." ~Jake
"Tamam... Sonra görüşürüz sunbaenim." ~Cheonsa
Bir şey demeden kolumu bırakmış ve futbol oynayan arkadaşlarının yanına geri dönmüştü.
Sooje arkamdayken sınıfın yolunu tuttum. Hislerim bir araya girmiş durumda. Bir şeylerden hoşnut değilim, üzgünüm, korkuyorum, yorgunum ve garip bir şeyler var. Ama hepsi bana fazla...
Sınıfın kapısına geldiğmizde durdum.
"Sınıf burası. Ama boş sıra yok..." ~Cheonsa
"Biliyorum. Getireceklerini söylediler." ~Sooje
Kafamdan tutulup geri çekilmiştim. Ne oluyor yine?! Kafa bu, top değil! Boynum acıdı...
"Okula hoşgeldin." Dedi K oppa ve hemen bana döndü.
"Hoşbuldum." ~Sooje
"Dersinin beden olduğunu söylemiştin. Hasta olmamaya özen göster. Tamam mı?" ~K
"Ta-tamam ama-" ~Cheonsa
"Tenefüste yanıma gel. Şansa bak, Niki sınıfta. Hadi onunla birlikte aşağı in. Çabuk." ~K
Al sana bir gariplik daha!
Sınıfın kapısını Sooje açıp, önden girmem için işaret etti. Bende hızlıca Niki'nin yanına gittim.
"Eh? Jake hyungun yanında olman gerekiyordu." ~Niki
"Sınıfımıza yeni biri geldi de. Yolu gösterdim." ~Cheonsa
Şu an Niki'nin vereceği tepkiyi çok merak ediyorum. Herkes beden dersi için aşağıda, zil çalmamasına rağmen. Ve eğer Niki'de garip bir tepki verirse ciddi bir şeyler var demektir.
"Hoşgeldin sınıfımıza. Yer yok ama... Sıra getirirler herhalde." ~Niki
"Hoşbuldum. Getireceklerini söylediler." ~Sooje
"Şimdilik çantanı bizim sıraya koyabilirsin. Ders beden. Hadi aşağı inelim." ~Niki
Niki gayet normal davranıyordu. Jake ya da K oppa gibi garip davrandığı yoktu.
Sooje Niki'nin dediği gibi çantasını bizim sıraya koymuştu. Birlikte aşağı inirken merdivenlerde Sooje önümüzde kaldığı sırada Niki beni durdurdu.
"Ona sakın yaklaşma. O zombinin kokusu hiç iyi değil." ~Niki
"Sence de bu normal değil mi? Adam zombi..." ~Cheonsa
"Öyle değil. Daha farklı. Kanının kokusunu çok az alıyorum. Bu onun zombi olduğunu kanıtlar ama kendi kokusu... Kişiliklere göre bile koku değişir. Ve bundan gelen koku onun iyi olmadığını söylüyor." ~Niki
Niki Sooje'ye yetişmek için merdivenleri hızlıca indi. Yani K oppa da kokusundan dolayı beni ondan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Ama gayet nazik ve iyi biri gibi geldi bana...
Peşlerinden koşarak gittim ve bahçede ki izdihama karşı derin nefesler eşliğinde sıraya girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOON ⚜ ENHYPEN × &TEAM ✔
Fiksi Penggemar𝐾𝑒𝑛𝑑𝑖𝑛𝑖 𝑏𝑒𝑙𝑙𝑖 𝑒𝑑𝑒𝑛 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙ı𝑘... 𝐻𝑎𝑟𝑒𝑘𝑒𝑡 𝑒𝑡𝑚𝑒𝑚𝑖 𝑒𝑛𝑔𝑒𝑙𝑙𝑒𝑦𝑒𝑛 𝑒𝑙𝑙𝑒𝑟 𝑏𝑒𝑛𝑖 𝑠ı𝑘ı𝑐𝑎 𝑡𝑢𝑡𝑢𝑦𝑜𝑟. 𝐴𝑔̆ı𝑟 𝑏𝑖𝑟 𝑘𝑜𝑘𝑢 ℎ𝑒𝑟 𝑦𝑒𝑟𝑖 𝑠𝑎𝑟𝑚ı𝑠̧, 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙ı𝑘𝑙𝑎 𝑢𝑦𝑢𝑚 𝑖𝑐̧𝑖𝑛𝑑𝑒...