54. Bölüm

125 17 49
                                    

"Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz. Bizim kızı almaya geldik. Gece gece size kaçtı anlaşılan." ~Mari

"Kedi mi bu? Ne diyorsunuz?" ~Jay

"Kardeşim, kızımızı verin!" ~Jaehwa

"Bağırma binanın içinde." ~Byeol

"Yok, bizde kalacak." ~Sunoo

"Kızımızı geri verin yarasa kılıklılar." ~Soojin

"Nereden sizin kızınız oluyor? Asıl bizim kızımız. Abisi de, sevgilisi de bizde." ~Jake

"Bir anda ortaya çıkan abisi ve ne olduğunu bilmediğimiz sevgilisi mi?" ~Mina

"Fazla oluyorsun Mina-shi." ~Sunoo

"Sence artık gitsek mi?" diye sordum, ölü gibi yatağında yatan Heeseung'a. Kapının önündeki konuşma hiç iyi bir yere gitmiyordu.

"Ha? Ne?" ~Heeseung

"Aptal vampir." Heeseung'ın odasından çıktım ve kapıdaki kızlara el salladım.

"Ben burada uyuyacağım. Sabah görüşürüz!" ~Cheonsa

"Siz bizimle görüşmeyin." dedi Sunoo ve kapıyı kızların yüzüne kapadı. Ona şaşkınca bakıyordum. Mina'nın dedikleri onu kırmış olmalıydı.

"Yaa... Şunlara kapıyı açmayın dedim size. Sende niye hemen kaçıyorsun? Ne güzel sarılıyordum." ~Heeseung

"Cheonsa, boynun..." ~Sunghoon

"Hm? Evet. Çok gerçekçi duruyor, değil mi?" ~Cheonsa

"Gerçek... Değil mi?" ~Sunghoon

"Gerçek mi olsaydı?" ~Heeseung

Niki'ye baktım, korku ile yutkunuyor, telaştan terliyordu.

"Biz... Onu okulda yaptık. Benim fikrimdi. Güzel durduğu için Cheonsa'da kalmasını istedi." ~Niki

"Deli misiniz siz? Derslerinizi dinleyin." ~Jay

Bu durumu da atlatmış, Heeseung ile odasına geri girmiştik.

"Fark etmemişim... Boynumun açıkta olduğunu." ~Cheonsa

"Sorun değil. İnandılar. Ama Niki... O biliyor mu?" ~Heeseung

"Evet. Senin yaptığını kendisi fark etti. Belki de beni asıl ikna eden o olmuştur... Onun da ihanet edeceğini düşünmek beni üzüyor ama..." ~Cheonsa

"Onun haberi yok. Ne denirse onu yapıyor." ~Heeseung

"Ciddi misin?! Neden en başında söylemedin?!" ~Cheonsa

"Bağırma! Aptal! Yat hadi! Dün gece uyumadım. Bu gece uyumam gerek." ~Heeseung

Yat uyu. Ayaklarımda mı sallayayım?

"Kaşınıyorsun." ~Heeseung

"Tamam. Özür dilerim." ~Cheonsa

Yatağının üstüne oturdum ve o yatmışken ona baktım. Söylediklerine hiç bir güvenim kalmamıştı. Ama her seferinde "bana aitsin" derken gözlerinin kırmızı olması aklımı karıştırıyordu. Kanımdan bahsediyor olmalıydı, kanım ortada yokken neden gözleri kırmızı oluyordu?

"Korkuyorum..." bir anda konuşması ile dalgın gözlerim ona tam anlamıyla bakmaya başladı.

"En başından beri seni kaybetme korkusu... Senden nefret ettim. Çünkü ulaşılmaz gibiydin. Benim olamayacağın için çok sinirlenmiştim. Mühürlü olduğumuzu öğrenince nefretim geçti. Ama korku başladı. Ya seni benden alırlarsa? Gerçekten sonsuza dek benim mi olacaksın? Seni koruyabilir miyim?" ~Heeseung

MOON ⚜ ENHYPEN × &TEAM ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin