16. Bölüm

202 19 203
                                    

"Kapı... Ne Kapısı... Ben neyin kapısını açayım ki? Bezirgan Başı mıyım ben?" ~Heeseung

"Geliyorlar... K oppa şüphe etmemeli. Sabah ki gibi hiç bir şey belli etmemeliyiz." ~Cheonsa

Kurtlar ve cadıların önüne bir vampiri çıkarıyorum. Hem de onu öldürebileceklerini bildiğim halde.

"Ne oluyor? Bir anda hepimizi çağırdınız." ~EJ

"Size bir şey söylemeliyiz. Önemli. Hepinizi ilgilendirdiğini düşünüyoruz." ~Cheonsa

"Sen düşünüyorsun. Ben değil..." ~Heeseung

Ay, triplere bak! Bana bunu öneren kendisiydi!

"Şey... Biz..." ~ Cheonsa

"Sevgiliyiz. Bu sabah oldu. Fazla soruya açık bir ilişki değil. Sadece birbirimizden hoşlanıyoruz. Bu kadar." ~Heeseung

"Delirdim ve beynim bana oyun oynuyor." ~Byeol

"Sen futfolcudan hoşlanmıyor muydun?" ~Nicholas

"Bu sabaha kadar bende öyle sanıyordum." ~Heeseung

"Benim sabrım kalmadı..." ~Mina

"Bu daha sık görüşeceğimiz anlamına mı geliyor?" ~Taki

"Öyle olursa iyi olur." ~Heeseung

"Mutluluklar..? Ne denir bilmiyorum." ~EJ

"Bende bilmiyorum. En kısa zamanda moment görsem yeter bana." ~Jaehwa

"Soya'mız mutlu ise sorun yok." ~Yujin

"Ben zaten Heeseung'ın Soya'dan hoşlandığını biliyordum. Benim için şaşırtıcı olmadı. Yani... Gerisi umrumda değil. Herkese iyi geceler. Yarın zombiler gibi görünmek istemiyorum." ~K

Onun nesi var?

K oppa binaya doğru yavaşça gitti ve peşinden kapıyı tam kapatmadı.

"Nasıl oldu, anlatın." ~Lixie

"Birlikte kitap okuyorduk. Sonra yeri geldi, itiraf ettim. Öyle oldu işte. Sorulara açık değil dedim." ~Heeseung

"Tam bir gıcık..." ~Mari

Ben bittim. Mari unnienin dediğine bak! O böyle düşünüyorsa diğerlerinin düşüncesi daha kötüdür.

"Bence beyinsizin teki..." ~Mina

"Damgayı da yedim yani... Sağolun. Söyledik, bitmedi mi hâlâ? Gerisini sonra konuşursunuz. Şimdi benim sana bir şey söylemem gerek." ~Heeseung

"Baya hızlı kovdu. Teşekkürler enişte." ~Jaehwa

"Yürü Jae." ~Soojin

"Kafasını patlatmak bir tek benim mi içimden geliyor?" ~Mari

Binaya girene kadar aralarında konuştukları şeyleri dinlemiştim. Gerçekten onları nasıl ikna edebilirim bilmiyorum...

"Yarın ilk tenefüs terasa çık. Sunoo seninle konuşmak istiyor." ~Heeseung

"Tamam... Sahi, onu bugün hiç görmedim. Sınıfının önünden de geçtim ama yoktu. Okula mı gelmedi?" ~Cheonsa

"Geçen gece için kendini kötü hissediyor. Ama hem özür dileyecek hem de teşekkür edecek." ~Heeseung

"Peki. O zaman... Iyi geceler. Yarın görüşürüz." ~Cheonsa

"Görüşürüz." ~Heeseung

Ben binaya girerken bahçede ki banklardan birine oturdu ve gidişimi seyretti.

Ona depoda duyduğum seslerden bahsetmiştim. Biraz garipsemişti ama yarın akşam birlikte gitmemiz gerektiğini söyleyip kendi ile ilgili olanı düşünmeye başladı ve bir şey bulamadı.

⚜️

"Biliyorum, özür dilerim ama-!" ~Sunoo

"Iyi de beni öylece bırakıp yeni bir hayata başlayınca neden özür diliyorsun ki?! Bu senin seçimin! Ben seni bulmak için uğraştım! Senin ölmediğini umut ederek... Ama sen... Sen umut etmeyi bırak, beni aklında annem ve babamla öldürüp boşvermişsin!" ~Cheonsa

"Öyle bir şey yok! Sadece ne yapacağımı bilmiyordum! Beni oradan çıkardıklarında sen yoktun! Aylarca sana ne olduğunu bilemedim! Ben de küçüktüm! Beni suçlaman acını azaltıyorsa, gerekirse evrende ki bütün suçları benim üstüme yükle! Ama ben senden vazgeçmedim. Vampir olduğumu öğrendin ama abin olduğumu bilmiyordun. Peki şimdi? Abin bir vampir ve senin kanını içmeye çalıştı!" ~Sunoo

"Tek sorun bu mu yani?! Vampir olman! Sen yine sensin! Ama beni öylece bırakman... Çabalayabilirdin... Hiç değilse... Güçlerini kullanmayı öğrendikten sonra deneseydin. 5 dakikadır sadece senden bunu duymak istedim. Denedim demeni, seni aradım demeni... Ben yaptım çünkü... Daha iki ayağımın üstünde duramıyorken... Cidden, herkes bana bakıp ne kadar sakar olduğumu, ne kadar aptal olduğumu seslice söylüyor ve ben onları duyuyorum. Ama tek dayanağım 'abim olsa böyle yapmazdı, bana yardım ederdi' demek oluyor..." ~Cheonsa

"Inan ki aradım... Ama hemen değil. Çünkü biz iyi değildik. Bize insan kanı içmemiz gerektiğini söylediler. Artık farklı olduğumuzu, insan olmadığımızı söylediler. Eğer bir insanın kanını içersek onu öldürebiliriz... Avken avcı olduk ama sevinmedik. Nasıl sevinebilirdik? Kendimizi ev gibi bir yerde bulduk. Dört duvar arasında. Kan içmeye başladık. Direndiğimiz için hayvan kanı verdiler. Bizi kanla beslediler... Her şey kolay değildi. Hemen peşine düşemezdim. 3 senedir seni arıyorum ve bir de ne göreyim, kardeşim bir anda okuluma kayıt olmuş. Dolapların orada bilerek duruyordum. Sadece seninle konuşmak için. Ama 'ben abinim, 3 senedir seni arıyordum, karşıma çıktın' diyemezdim öylece. Bana da hak ver. Gerçekten aradım seni. Arkadaşlarım da yardım etti. Ama elimle koymuş gibi bulmam mümkün değildi ki. Duymak istediğin bu muydu? Seni merak edip etmemem, umrumda olup olmaman? Çünkü merak ettim, umrumdaydın. Ben senin abinim ve ne olursa olsun öyle kalacağım. Vampir olsam bile." ~Sunoo

Yere çöküp ağlamaya başladım. Senelerdir hayalini kurduğum o kavuşma anı bu muydu? Bu kadar acı verici olmak zorunda mıydı?

Izin veriyorum... Benim cesaretim yok ama lütfen... Lütfen bir kere olsun en azından elini omzuma koysun. Yanımda olduğunu belli etsin...

Çok geçmeden bana sarıldığında ben de ona sarıldım ve daha şiddetli ağlamaya başladım.

Annem ve babam olmasa bile abim var. Arkadaşlarım var... Ailem var.

MOON ⚜ ENHYPEN × &TEAM ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin