36. Bölüm

134 15 56
                                    

Ben...

Söz verdim.

Çıkmayacağım dedim. Cezası yüzünden değil, onun güvenini sarsmak istemiyorum. Hazır yakınlaşma şansı bulmuşken, uzaklaşmak istemiyorum.

Heeseung... Bu adam kim bilmiyorum ama bir avcı ve beni tanıdığını iddia ediyor. Ona güvenmeli miyim? Kurtar beni... Her şeyden kurtar!

Lütfen... Duy beni. Sana ihtiyacım var.

"Hadi. Korkacak bir şey yok. Sana zarar gelmeyecek. Söz veriyorum." bana uzattığı hareket ettirdi. Elini tutup buradan çıkmamı istiyordu. Ama o da söz verdi... Eğer çıkarsam, ben sözümden döneceğim. Sözler tutulmak için verilir... Ben tutmuyorsam, onun tutacağına güvenebilir miyim?

Kafam daha da karıştığı için sessiz ağlamam biraz daha şiddetlenmiş, gözyaşlarım daha hızlı akmaya başlamıştı.

Bu durumdan kurtulmak istiyorum. Biri beni kurtarsın... Lütfen... Yalvarırım.

Özür dilerim... Çok özür dilerim... Affet beni Heeseung.

Titreyen elimi yavaşça onun eline uzattım. Bunu fark edince buruk gülümsemesi, daha içten bir hâl almıştı. Elimi kavrayıp beni yavaşça çekti ve dolabın içinden çıkardıktan sonra sarıldı.

Sen kimsin?

"Geçti. Hadi oyalanmadan gidelim. Merak etme, seni koruyacağız." ardından kulağıma eğilip devam etti; "Sen bir istisnasın. Hepimiz için. Ayrıcalıklısın."

Bu ne demekti şimdi? Biri bana anlatabilir mi? Aptal olduğum için anlayamıyorum da.

Ayağa kalktığımda hâlâ yaşlar akan, dolu olan gözlerimle diğer avcılara baktım. Acaba kandırılmış mıydım? Onlar iyi taraftalar mıydı, kötü taraftalar mıydı? Bunları görünüşlerinden anlayamazdım.

"Beni hatırlamıyorsun. Biliyorum. Deneklerin hafızalarını siliyorlar ama bundan sonra yanında olup söz verdiğim gibi seni koruyacağım."

Söz verdiğin gibi..?

Cadı olduğumu biliyor...

Ya diğerleri?! Onları biliyorlar mı?! Bilmiyorlarsa onları tehlikeye atmaz mıyım?!

Bir an bir sızı hissettim. Tam olarak neden kaynaklı ya da neresi olduğunu anlatmam mümkün değildi. Ama göğüsümden bütün vücuduma yayılıyordu sanki.

"Si-siz... Kimsiniz? Beni tanıdığınızı söylüyorsunuz. Ama... Ben o zamanları çok net hatırlıyorum. Sizi tanımıyorum." ~Cheonsa

Çok net hatırlıyorum çünkü ailem ve aile yakınlarımla geçirdiğim son yılbaşıydı. Daha sonra doğum günümü kutladım. Ve her şey bitti. Anne babamızı gözümüzün önünde öldürdüler. Abimi ve beni farklı yerlere götürdüler. O anları, iyisiyle kötüsüyle, çok net hatırlıyorum. Deneklerim hafızasını silmek mi? Neden bahsediyor?

Heeseung'ın Bakış Açısından

"Cheonsa güvende mi?" ~EJ

"Evet." dedim, yüzüne bile bakmadan ve avcıları olduğumuz yerden izlemeye devam ettim.

"Heeseung hyung, onları daha önce gördün mü? Ya da herhangi birini? Sanırım onlarla karşılaştık daha önce. Ya da biri ile..." ~Sunoo

"Ne? Ben hiç hatırlamıyorum. Hangisinden bahsediyorsun?" ~Heeseung

"Şu, uzun boylu olanın sağındaki." Sunoo'nun göz ucu ile işaret ettiği avcıya dikkat kesildim. Yüzünü iyice görüyordum ama daha önce karşılaştık mı? Hiç sanmıyorum.

MOON ⚜ ENHYPEN × &TEAM ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin