"Rahat dur." ~Jay
Vampirlerin güçlü olması çok sinir bozucu!
Jay beni ensemden tuttuğu için, hiç bir yere kaçamıyordum. Oysaki Niki ile plan kurmuştuk, yurdun terasına kaçıp, avcıların gelip gelmediğine bakacaktık.
Şimdi ne yapsam da bu durumdan kurtulsam?
"Sonunda yakalamışsın. Ona ceza vermemiz gerek." ~Sunghoon
"Sus! Dilini yakarım." ~Cheonsa
"Önce güçlerini kontrol etmeyi öğren." ~Sunghoon
YA HAVAMI BOZMA AMA!!
"Seni ne yapsak acaba?" ~Jay
"Bırakabilirsin mesela?" ~Cheonsa
"Hayır. Küçükler yaramazlık yapınca ceza verilmeli. Yoksa akıllanmıyorlar." ~Jay
Bir süre Jay ve Sunghoon karşışıklı bunu düşündüler. Jay hâlâ beni ensemden tutuyor, Sunghoon da mutlulukla sırıtıyordu.
"Niki de suçlu değil mi?" diye sordum. Onu tehlikeye atmak istemezdim ama bir şekilde bu durumdan kurtulmalıyım.
"Evet. Onun cezası ayrı." dedi Jay. Sunghoon da bir değişiklik yoktu, bu onun için bir zaferdi anlaşılan.
"Bırak onu." ~Heeseung
"Niki ile birlikte terasa çıkıp avcıları-" ~Sunghoon
"Karışma Sunghoon. Bırak dedim Jay. Dokunma ona." ~Heeseung
"Bir şey yapmıyorum ki." ~Jay
"Ona dokunma dedim!" Jay'in ensemdeki eli kaybolmuş, onun yerine koluma Heeseung'ın eli gelmişti. Beni sertçe çekip Jay ve Sunghoon'un yanından uzaklaştırmıştı.
"Bir daha, ona hiç birinizin dokunduğunu görmeyeceğim." ~Heeseung
"Tamam. Bir şey yapmadık. Fazla abartıyorsun hyung." ~Jay
"Geçen sefer Jay beni kovalarken de böyle yaptın. O zamanı anlıyorum, tehlikeliydi. Ama şimdi bir şey olacağı yoktu. Cidden abartıyorsun hyung." ~Sunghoon
"Sizi ilgilendirmez." ~Heeseung
Bize gidecektik çünkü K, Heeseung'ı yemeğe davet etmişti. Oysaki ben o sırada Niki ile terasa çıkacaktım.
Yurdun koridoruna çıktığımızda, Heeseung beni kendine çevirerek ilerlememi önledi.
"Onlara izin mi verdin? Dur... Kolyen yok. Kolyen nerede?" ~Heeseung
"Çıkarmıştım ve sonra takmayı unuttum. Sen... Güçlerimi kontrol etmem için bana yardım edecektin. O gün çıkardım." ~Cheonsa
"Bi-biliyorsun nerede olduğunu, değil mi?! Onu takmalısın! O olmadan hiç bir şey yapmamalısın! Asla çıkarmamalısın!" ~Heeseung
"Neden bu kadar-..." aklıma gelen şeyle duraksadım. Abisi kolyeyi gereksiz bulduğu için takmamıştı ve yaralanmıştı. O anki çaresizliği, şimdi de gözlerine vuruyordu. "Tamam. Takacağım. Eşyalarımın arasında olmalı." dedim.
Bizim dairenin kapısını çaldık ve hızlıca yemeğe oturduk. Aslında hepsi Heeseung'ın yemeklerin tadını nasıl aldığını merak ediyordu ve bunun için ona garip bir şekilde bakıyorlardı. Heeseung da bunu anlayıp, bana daha önce yaptıkları açıklamayı yaptı.
Bütün akşam sorunsuz geçmişti. Hatta başka bir akşama Sunoo ve Heeseung'ın beraber gelmesi konusu açılmıştı. Mina anlamadığım şekilde sessizdi. Fırtına öncesi sessizlik sezdim ben...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOON ⚜ ENHYPEN × &TEAM ✔
Fanfiction𝐾𝑒𝑛𝑑𝑖𝑛𝑖 𝑏𝑒𝑙𝑙𝑖 𝑒𝑑𝑒𝑛 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙ı𝑘... 𝐻𝑎𝑟𝑒𝑘𝑒𝑡 𝑒𝑡𝑚𝑒𝑚𝑖 𝑒𝑛𝑔𝑒𝑙𝑙𝑒𝑦𝑒𝑛 𝑒𝑙𝑙𝑒𝑟 𝑏𝑒𝑛𝑖 𝑠ı𝑘ı𝑐𝑎 𝑡𝑢𝑡𝑢𝑦𝑜𝑟. 𝐴𝑔̆ı𝑟 𝑏𝑖𝑟 𝑘𝑜𝑘𝑢 ℎ𝑒𝑟 𝑦𝑒𝑟𝑖 𝑠𝑎𝑟𝑚ı𝑠̧, 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙ı𝑘𝑙𝑎 𝑢𝑦𝑢𝑚 𝑖𝑐̧𝑖𝑛𝑑𝑒...