1. Bölüm

999 49 106
                                    

"Susun be yeter!!"

Korkudan yerimde sıçradım. O tatlı görünüşünün ardından böyle bağırması korkutucuydu.

Büyük ihtimal yakında öleceğiz. Hani ölmeden önce hayatımız gözlerimizin önünden film şeridi gibi geçiyormuş ya, işte ben hayatımı düşüneceğim ki bir anlamı olsun.

En başından düşünecek olursam...

Sakin bir çocukluğum vardı. 7 yaşıma girdiğim gün sakinliği sona erdi. Annem ve babam öldürüldü. Abim ve beni aldılar. O gün bütün ailemi kaybettim. Abimi son görüşümdü. Resmen denek olarak kullanıldık. Denekler gruplara ayrılmıştı. Biz 8 kişiydik. 8 birbirinden farklı kız. Her denek grubu başarılı olduğunda bize verdikleri ilaç gibi şeyin gücünü arttırıyorlardı. Ama bu yüzden kurtulamayan bir sürü çocuk oldu. Ben ise orada aylarca konuşmadım. Sonra bir kaç sene arada bir konuştuğum oldu. Sonra... Konuştum güzelce. Denek olarak bizi odaya soktuklarında konuştum. Sonra işte bunların 7'si birden bağırıyordu. Ben de onlara geri bağırdım. Yani... Konuşmamışım. Bağırmışım.

Denek olarak odaya girdiğimizde 10 yaşındaydım. Üstünden 7-8 sene geçti. Farklı güçlere sahip 8 cadı olduk. Evet... Cadı. Kişiliğimiz ile "cadı" ismi pek uyuşmuyor ama cadılar gibi büyüler yapabiliyoruz. Ve kendimize has güçlerimiz var. Mesela ben; ateş ve suyu kontrol edebiliyorum. Bu duygulardan geliyormuş. Bana anlattıklarına göre. İnsanların duygularını değiştirebiliyorum. Nasıl yapabildiğimi bende bilmiyorum çünkü daha önce yapmışlığım yok. Ateş gücümüde bana kızgın gözlerle bakan uzun boylu çocuğun üstünde kullandım ilk kez. Su gücümü... Kızlarla su savaşı yaparken kullandım. Ve kazanan ben oldum. Kazandığım tek oyun olduğunu söyleyebilirim.

Tabii bizi öylece salmadılar. Bizim gibi bir sürü cadı var. Ve birde krallıklar. İşte bizde bu krallıklardan birine bağlıyız. Bizim gibi olanların, cadıların krallığına. Oraya hiç gitmedik. Nasıl gideleceği hakkında bir fikrimiz de yok. Ve... Bu yüzden kaçırıldık. Şimdi o mevzuya geliyorum.

Fazla sıkıldığımız ve etrafımızda insanlar olduğu için güçlerimizi kullanmak istedik. Ateş gücümü kullanmayı çok istemiştim. Ama insanlar ellerinden ateş çıkan bir genç kız görürse... Yani... Ne bileyim... Galiba biraz garip bir durum onlar için. Su gücümü ilk kullandığımda ve arkadaşlarım güçlerini ilk kullandığında bizim içinde garipti. Hepimiz çok korkmuştuk... Ve güçlerimizi kullanalım derken bizim gibi denek olan 4 erkek ile tanıştık. Tanışmak denmez, denek olduklarını bildiğim için tanıştık diyorum. 4 kurt adam, hepsi oldukça güçlü. 8 cadıyı birden kaçırdılar, nasıl güçlü olmasınlar yani? Her neyse, krallığın yerini öğrenmek istiyorlar. Ama tek sorun, bizde bilmiyoruz.

Hey... Hayatım o kadar da uzun değilmiş...

"Ne bağırıyorsun be?!"

Bunu diyen de bu kızların arasında bana en yakın olan. Mina. Kendisi... Biraz... Garip. Ben de öyle olduğum için iyi anlaşıyoruz galiba. Nasıl garip olduğunu pek anlatamam. Ama belli oluyor...

"Sanane?! Bağırırım! Bende de kulak var! Başım ağrıdı!"

"Taki yeter bu kadar."

Bize bağıran diğerlerine kıyasla küçük gözüken kurdun ismini öğrenmiştik. Taki. Japon mu bu?

 Japon mu bu?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MOON ⚜ ENHYPEN × &TEAM ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin