Bölüm dört 'Gözde Hwang Felix'

2.9K 253 242
                                    


Felix'in elbisesi medya <3
En altada Hyunjin'in giyindiğini bıraktım.
İyi okumalar.

Prens Lee Felix

Heyecanla odamda dolanırken aynada kendimle göz göze gelmiştim. Aynanın önüne ilerledim ve elimi çillerime attım. Acaba beni daha mı güzel gösteriyordu çirkin mi? Hyunjin ne düşünüyordu?

Ah kendine gel Felix! O sadece çocuğunun babası sanane seni beğenip beğenmemesinden.
"Prensim... hazırlanmamız gerekiyor."
Hızla başımı sallayıp lavaboya girdim ve işlerimi halledip tekrar odaya döndüm.

"Elbisenizi bizzat alfa kralımız seçti.. o gerçekten melek gibi birisi prensim. Lütfen onu kıracak şeyler yapmayın ve bu gece sesiniz ile sarayı inletmeyin."

Utanç ile yanaklarım kızarırken başımı salladım. Hizmetli üstümdekileri çıkarmama yardım etmiş ardından iki hizmetli kabarık elbiseyi giymemde yardımcı olmuştu.
"Siz gerçekten güneşin prensisiniz. Keşke böyle bir evlilik değilde gerçek bir evliliğiniz olsaydı."

"Kaderimizde bir yol çizili ve bizde o yolu takip etmekteyiz omega.. her neyse saçlarımı dün yaptığın gibi çiçekli yapar mısın?"
Omega başını sallayıp saçlarımı dün yaptığı gibi salık bırakmış ve aralarından çiçekler geçirmişti.

Zaten dalgalıydı saçlarım ve böyle olunca çok güzel duruyordu. "Şey çillerinizi kaptalım mı?"
"B..bilmem kötü mü duruyor? Kötü duruyorsa kapatalım ben anlamam ki o işlerden."

"O zaman kapatalım. Çok güzel duruyor fakat düğün gününüz resminiz çizilecek ve asılacak."
"Neden benim resmim asılıyor?"
"Veliaht'ın annesinin resmi asılırda ondan."

Elbisemi getiren omega sertçe konuştuğunda başımı salladım. Omega makyajımı bitirip dudağımada daha kırmızı gösterecek bir vişneli karışım sürdü.

"Çok güzel oldunuz... gitme vakti geldi.. ah az kalsın unutuyordum. Tanganızı giydiniz mi?"
Utanç ile başımı salladığımda ayağa kalkmama yardım etmişlerdi.

Ayağıma topuklu bir ayakkabı giydirmişlerdi zira kral benden 20cm uzundu. Yanımdaki omegalar ile birlikte odadan çıkmış ve büyük salona doğru ilerlemiştik. Kapı ardına kadar açık etrafta bir sürü çiçekler vardı.

Bastırıcı tütsüler etraftaydı çünkü ben hala feromonlarımı kontrol edemiyordum.
Büyük salonun kapısındaki görevli beni gördüğünde elindeki kılıcı düşürmüş ve hızla kılıcı alıp başını eğmişti.

"P..prens Lee Felix!"
Kıkırdamak istemiştim ama herkes bana bakıyordu. Aman tanrım Jeongin'de buradaydı. Ben nasıl evelenecektim o karşımda bizi izlerken?

Yavaş adımlar ile büyük tahtın önüne kadar ilerlemiştim. Hyunjin ayakta beni bekliyordu. Gözlerimi yerden kaldırıp hafifçe ona baktığımda bir kaç saniyeliğine gözlerinde ışıltıyı görmüştüm ama hemen silinmişti.

"Bu günden itibaren Prens Lee Felix benim gözdemdir. Ona yan gözle bakanın kellesini alırım. Bana nasıl saygılıysanız onada aynı şekilde saygılı olacaksınız. Bana verdiğiniz saygının hepsini gözdemede vermek zorundasın. Vermem diyen varsa şimdiden saray görevlilerine kendilerini teslim etsinler."

Alayla konuştuğunda dudaklarım titremişti korkudan. Bana yandan bir bakış attığında başımı eğdim. "Prensimiz şoook güzel!" Minik bir kız çocuğu eteklerime sarılıp bana kollarını kaldırdığında benden bir kaç santim uzun olan siyah saçlı bir genç gelip onu kucağına alarak uzaklaşmıştı.

Galaxy ~HyunLixİn~  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin