Galaxy ~HyunLixİn~ ✓

Bölüm elli iki 'Baskın Delta'

Bir kaç yıl ileriye gidiyoruz sıkı tutunun!

Ve size bir soru çocukların hayatını anlatan bir ikinci kitap ister misiniz? Ve eğer olsaydı hangisinin anlatımından isterdiniz?

13 yıl sonra

Hwang Felix

"İyi ki doğdun anne! İyi ki doğdun anne! İyi ki doğdun iyi ki doğdun iyi ki doğdun anneee!"
Lina seslice bağırarak kapımı açmş ve elindeki pasta ile odama girmişti.

Gözlerimi yavaşça ovalayıp yataktan hafifçe doğruldum ve çıplak bedenimi üzerimdeki beyaz çarşaf ile kapattım.

"Güzel kızım! Unutmamışsınn?"
"Annecim nasıl unutabilirim?? Dünyanın en güzel annesinin doğum günü bu gün!"
Lina koşarak yanıma gelmiş ve yatağa zıplamıştı.

Kollarını bana sararken ellerimi ona sardım.
"İyi ki varsın annecim iyi ki beni doğurmuşsun!"

"Güzel meleğim benim... iyi ki doğurmuşum seni."

Gözlerim dolarken Lina benden ayrılıp göz yaşlarımı silmişti. "Ağlama ama babamlar bana kızıyor sonra yine ağlattın anneni diyip!"
Lina'nın söylediklerine kıkırdama bıraktım.
Lina 14 yaşında kocaman bir kız olmuş ve güzelliği aynı benim küçüklük halimdi.

Eh şuan 33 yaşında biri olaraktan benim gençlik halimde diyebilirdim.
"Çok yaşlandım değil mi?"
Başımı yastığa koyup konuştuğumda Lina yanaklarımı öpmüştü.
"Hayır annecim hala çoook güzelsin. Ah ve genceciksin! Geçen gün kral Arthur geldiğinde hatırlamıyor musun?"

Kahkaha atıp başımı salladım.
Kral Arthur Shin'in doğum gününde saraya gelen bir kraldı. Hyunjin ve Jeongin'in yanına gelip, benimle evlenmek istediğini söylediğinde Hyunjin ve Jeongin'in suratı kızarmış ve hızla Kralın yakasına yapışmışlardı.

Kralım suçu yoktu tabi o beni saçma şekilde Hyunjin ve Jeongin'in çocuğu sanmış bu yüzden böyle bir şey söylediğini demişti.

"Hele bir daha göreyim o salağı kellesini alıp köpek balıklarına atmazsam adımda Hyunjin olmasın!"

Kahkaha atıp kapıdan giren sevgilime baktım.
37 yaşında olmasına rağmen hala taş gibiydi. Kim derdi ki 15 yaşında kocaman oğlu var?
"Baba... anneme hediyesini ne zaman vereceksiniz??"

"Akşama dışarıya çıkacağız o zaman vereceğiz prensesim."
Hyunjin yanımıza gelip Lina'nın alnını öpmüş ardından uzanıp dudaklarımı öpmüştü.

"Minkyu ve Mingyu nerede Lina'm?"
Hyunjin ilgi ile kızımıza bakmıştı.
"Yine çarşıdadırlar nerede olacaklar babacığım. Haylazlar."

"Kulaklarını çekeceğim onların hele o Minkyu varya yılan yılan."
"Hyunjin! Oğlum hakkında düzgün konuş."
Sitemle konuştuğumda Hyunjin omuz silkti.

"Yavrum doğru değil mi?"
"O senin kopyan hayatım hani söyleyeyim ben."

Hyunjin omuz silkip yanımdan kalkmış ve banyoya ilerlemişti.
"Annecim ben Maysa'nın yanına gidiyorum."
"Bebeğim Maysa Shin'i seviyor mu gerçekten?"
"Of anne sevmek ne kelime.. birbirlerine deli divane gibiler. Shin Maysa bir yere çarpsa ortalığı yıkıyor."