Bölüm yirmi dört 'Bizi sevdiğine emin misin?'

2.5K 221 102
                                    



Biraz kaoslu bölüm bol bol
yorum  istiyorum lütfen 🍭🍭🍭


Hwang Hyunjin

Son bir yıldır en güzel sabahımı yaşıyordum. Tabi güzel oğlumun doğum gününü saymazsak.
Felix Jeongin ile aramızda bir melek edası ile uyuyordu.

Bir eli benim çenemde diğer eli kendi çenesinin altında uyuyordu. Bacaklarından birisi Jeongin'in üstündeydi muhtemelen deliği acıyordu.

Çenemdeki elini Jeongin'in yüzüne koyup onun çenesine dokunmasını sağlamıştım. Felix temas bağımlısıydı. Uyurken bile bir şeye dokunmak isterdi.

Felix'ten gelen mırıltı sesi ile yüzüne baktım. Minik gözlerini uyku mahmuru sıkmış acı çekiyor gibiydi.
Saçlarını okşayıp rahatalatıcı bir feromon salgıladıktan sonra yataktan kalkıp hamama girdim.

Sıcak suyu açıp dolmasını sağlarken dolaptaki ağrı kesici krem şişesini elime alıp tekrar odamıza döndüm. Jeongin gözlerini aralamış etrafa boş boş bakıyordu.

Yanına gidip dudaklarına minik bir öpücük bıraktım ve yatağa çıkıp Felix'in üstündeki ince kumaşı kaldırdım. Deliği gerçekten tahriş olmuştu. Kıpkırmızıydı ve bazı yerleri kanayıp kabuk bağlamıştı.

Elime aldığı kremden biraz deliğine sürdüğümde inlemişti. "A-acıyor.." uyku mahmuru konuşması ile Jeongin eğilip yüzünü öpmüştü. "Krem sürüyoruz meleğim."
Başını salladığında kalça yanaklarınada kremi yedirip tekrar hamama girdim.

Ellerimi yıkayıp suyu kapattım ve odamıza döndüm. "Jeongin suyu hazırladım Felix'i de uyandıralım yıkanalım sonra kahvaltıya inelim."

Jeongin başını sallayıp elini Felix'in tombul yanağına koydu. "Bebeğim hadi uyan."
"Hayır beş dakika daha."

Mırıltı bırakıp başını yastığa gömerken gülmüştüm. "Felix hadi ama bitanem.. üstümüz başımız çimen ve Shin'de acıktı."

Shin lafını duyana kadar tepki vermemiş Shin'in ismini duyunca kalkmıştı. Tekrar inlemesi ile onu kucağıma alıp sarı saçlarına öpücükler dizerek banyoya ilerledim.

"Jeongin seni de mi taşıyayım sevgilim?"
"Hayır bebeğimizi taşı aşkım sen." Jeongin içeriye girdiğinde Felix kıkırdama bırakmıştı.
Tanrım o gerçekten bebek gibiydi.

Onu sıcak suya yavaşça bıraktığımda hemen iki yanını göstermişti büyük küvetin. Zaten çıplak olduğum için direkt suya girmiş ve Felix'in soluna geçmiştim. Jeongin de altındaki iç çamaşırını çıkartıp suya girmiş ve Felix'in sağına geçmişti.

Felix mutlulukla mırıltılar çıkarırken bunun farkında değildi. Çoğu zaman mırıltı çıkartıyordu fakat asla fark etmiyordu ki işimize geliyordu. Bunu söylesek utanç ile bei daha yanımızda gülmezdi bile.

"Bazen ikinizle otururken yanımda iki tane babam varmış gibi hissediyorum."
Felix'in konuşması ile bir kaç saniye duraklamıştım.

Daha sonra ona zorla gülümseyip sarı saçlarını köpükle yıkadım. Jeongin suspus bir şekilde bizi izliyordu. Muhtemelen ben gibi Felix'in dediği şeye takılmıştı.

"Kötü bir şey mi dedim? Neden konuşmuyorsunuz benimle?" Felix gözlerini doldurarak konuştuğunda başımı hızla iki yana sallayıp dudaklarını öptüm.

"Hayır bebeğim sadece yorgunsun ya o yüzden." "Hayır iyiyim ben.. Çiçeğim bir şey mi yaptım sana ben?" Bu sefer Jeongin'e döndüğünde kaşlarımı yukarıya kaldırdım.

Galaxy ~HyunLixİn~  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin