Bölüm elli altı 'Size söyleyemem'

1.5K 170 166
                                    



Her ne kadar siz istemesenizde bebişe ben kıyamadım :)
Ayrıca kaos olunca nasıl aktifseniz, yorumlar oylar havada uçuşuyor🤦🏻‍♀️
İyi okumalar~

Hwang Felix

Gözlerimi yavaşça aralayıp etrafa bakarken başıma şiddetli bir ağrı saplanmıştı.

"Ah!"
"Meleğim?"
"Annecim?"
"Güzel gözdem?"

Lina, Hyunjin ve Jeongin aynı anda konuştuğunda kapattığım gözlerimi tekrar açtım. Bacağımda gördüğüm sargı ile gözlerimi büyüttüm.

"Ne oldu bana?"
"Merdivenden düştün bebeğim. Çok şükür bir muhafız seni tuttu ki daha ağır bir şey olmadı."

Hyunjin alnımı öpüp konuşmuştu.
"Anne iyi misin?"
Lina endişe ile konuştuğunda gülümseyip elini tuttum.

"İyiyim bebeğim."
"Anne Minkyu seni itti değil mi?"
"Ne? Hayır tabiki saçmalamayın."

"Felix o senin yanına gelince düştün merdivenden." Hyunjin sitemle konuştuğunda karşımdaki Deltanın nasıl 40'ına dayanmış koca adam olduğunu çözmeye çalışıyordum.

"Hyunjin umarım Minkyu'ya bir şey yapmamışsındır. Zaten tokat attın ona."
"Ama hak etmiş Felix."
Jeongin'de Hyunjin'e hak verirken göz devirdim.

"Minkyu nerde?"
Hepsi sessiz kalırken kaşlarımı çattım.
"Minkyu nerde Hyunjin?"
"Ceza çekiyor."
"Ne cezası verdin çocuğuma?"

"Shin ile birlikte.. Shin ona gereken cezayı misli misli veriyor merak etme."

Göz devirip yataktan yavaşça doğuruldum.
"Minkyu'yu çağırır mısın buraya?"
"Bebeğim Minkyu bir cezayı hak etti. Sana karşı edebini takınmak zorunda! Sen prens olduğun kadar onların annesisin. Annelik olmasa dahi prense böylesi sözler sarf edemez."

"O daha küçük çocuk! 15 yaşında ya."
"Anne bence babalarım haklı.. her ne kadar cezalara karşı çıksamda buna bende hak veriyorum."

"Minkyu beni itmedi. Ben dönünce ona çarptım ve dengemi sağlayamadım. Zaten o an Vitam almıştı kendini.. şimdi lütfen Minkyu'yu çağırın. Mingyu da gelsin."

Hyunjin sinirle odadan çıktığında Jeongin'e döndüm. "Çağıracak mısınız?"
"Hayır Felix. Minkyu akıllanana kadar annesinin yüzünü dahi görmeyecek. Aynı şekilde Mingyu'da."

Jeongin'de odadan çıkınca gözlerim dolmuştu. Lina halime dayanamayıp yanıma gelmişti.
"Ağlama güzeller güzeli annem. Birlikte uyuyalım mı?" Başımı olumlu anlamda salladığımda Lina yanıma uzanmış ve kollarını belime sarmıştı. Bende başımı sarı saçlarına yasladım.

"Seni çok seviyorum güzel kızım."
"Bende seni çok seviyorum annecim. Hepimiz seni çok seviyoruz üzülme tamam mı? O iki haylazı bilmiyor musun? Aklına esti mi bir şey yapıyorlar ama bundan sonra öyle olmayacak. Babalarım ve Shin onlara güzel bir ceza verecek."

"Ceza istemiyorum."
"Anne? Sen farkında mısın? Sana ne kadar ağır bir hakaret etti. Babamları biliyorsun hayatta en katlanamadığı şey sana laf edilmesi. Normal birisi böyle bir şey yapsa o insan sağ kalmazdı ki geçmişte yaşananları elbette duydum. Bu yüzden o senin oğlun diye susmak zorunda değilsin. Oğlunsa sana saygı duymak zorunda. Sana böyle bir şey katiyen söyleyemez. Her şeyi geç sen onları 9 ay karnında taşıdın. Ne zorluklar ile büyüttün."

"Neden bu kadar haklısın benim minik prensesim?"
"Çünkü ben güzeller güzeli Hwang Felix'in kızıyım. Haklı olmak kanımda var."

Bilmişçe konuştuğunda gülümsemiştim. Aklıma gelen bebeğim ile elim karnıma gitti.
"O öldü mü?"
"Babamların haberi yok ama ölmemiş. Dünyaya gelmek için o da sabırsızlanıyor güzel annem. Ona kıymayacaksın değil mi?"

Galaxy ~HyunLixİn~  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin