Galaxy ~HyunLixİn~ ✓

Bölüm yirmi iki 'Mary benim olanları rahat bırak'

İyi okumalar~

Hwang Felix

Boynuma kondurulan öpücükler ile gözlerimi aralamıştım. Jeongin elini belime sarıp beni kendine çektiğinde kalçamın acıması ile inlemiştim.

"Acıyor mu hala canın?"
"Evet.."
"Gece krem sürmüştüm ama banyo yapalım bir daha sürerim bebeğim."

Elini saçıma atıp okşarken konuştuğunda gülümsedim ve başımı salladım. Utançtan konuşmak istemiyordum.
"Bebeğim.. hadi ama utandığını söyleme bana."
"Utanmıyorum ki..." başım göğüsünde olduğu için boğukça çıkmıştı.

Kahkahası odada yankılanırken başımı daha çok göğüsüne gömdüm. "Hm dün kucağımda zıplarken hiç öyle değildin ama.. utanmaz bir sürtük gibiydin..."

"Yah Jeongin!" Kahkaha atarak başımı kaldırmış ve dudaklarımızı birleştirmişti. Kısa bir öpüşmenin ardından dudaklarımızı ayırmış ve alnımı öpmüştü.

"Sen bensin ben senim bebeğim.. artık bizden utanma. Hm?"

Başımı sallayıp gözlerine baktığımda gülmüş ve beni kucaklamıştı. "Banyo yapalım ve kahvaltıya inelim. Bebeğimiz acıkmıştır."
"Evet çok özledim minik oğlumuzu."
Başını sallayıp beni hamama getirmiş ve küvete bırakmıştı. "Suyu kim hazırladı?"
"Sen uyurken hazırlattım bebeğim."

Başımı salladığımda oda yanıma gelmiş ve beni kucağına çekip saçlarımı yıkamıştı. "Sen şimdiden böyle yorulduysan üçümüz birlikte olduğumuzda nasıl dayanacaksın bakalım?"

"Dayanarım çünkü.. sonrasında bana bebek gibi bakıyorsunuz."
"Evet çünkü sen bizim bebeğimizsin."
"Öyleyim dimiii?"
Sesim istemsizce heyacanlı çıktığında kahkaha atmıştı.

"Öylesin benim minik bebeğim.."
Gülümsememi öpüp saçlarımı yıkamıştı. Bende onun saçlarını yıkadıktan sonra o ilk çıkıp havluya sarılmış -tabi ben bu sırada onu çıplak süzmekten geri kalmadım- ve beni kucağına alıp odamıza götürmüştü.

Beni yatağa bırakıp hızla üstünü giyinmiş ve benim içinde iç çamaşırı ile siyah uzun bir elbise çıkartıp yatağa bırakmıştı.

Tekrar banyoya gittiğinde kaşlarımı çatarak onu takip etmiştim tabi elinde krem kabıyla gelene kadar. Önüme gelip diz çökmüş ve elini bacak arama atmıştı.

Bir an irkilip bacaklarımı kapatsamda daha sonra attığı bakış ile usulca bacaklarımı aralamıştım. Deliğime parmağına aldığı kremden bolca sürmüş ve kalçama öpücük bıraktıktan sonra izlerin olduğu yerlere krem sürmüş ve tekrar hamama girmişti.

Geri geldiğinde önce iç çamaşırımı giydirmiş daha sonra elbisemi giydirdikten sonra beni kucağına alıp odadan çıkarmıştı.
"Tek birinizin gözlerini gözdeme kaydığını görürsem ölümler ölüm beğenin." Sert sesi ile bağırdığında iyice şımarıp burnumu boynuna sürtmüştüm.

"Çok sertsiniz kralım.. çok korktum!"
Alaycı bir bakış attığında kahkaha atmıştım.
Merdivenlerden inip yemek salonuna gelmiştik.

"Benim güzel eşlerim..." Hyunjin'in sesini duyduğumda heyecan ile ona dönmüştüm. Jeongin beni Hyunjin'in kucağına bıraktığında Hyunjin dudaklarımı öpmüştü.

"Güzellerim benim.. nasılsınız? Gerçi yüzünüzden okunuyor nasıl olduğunuz."

Alayla konuştuğunda başımı göğüsüne gömmüştüm. "Ya Hyunjin!"
İkisi benim halime gülerken kapı açılmış ve arkadaşlarımız içeriye girmişti.