Galaxy ~HyunLixİn~ ✓

Bölüm otuz altı 'Çadır'

Yorum istiyorummm
Yavaş okuyun bölüm çok uzun değil 👌🏻

Hwang Felix

Uyanmam sıcaklamamdan dolayı olmuştu. Hem Hyunjin hem Jeongin iki yandan beni sıkıca sarmalamışlardı.
Biraz zorlansamda ikisinin arasından sıyrılmıştım. Yataktan yavaşça kalkıp lavaboya ilerledim. Küvete girmek istediğim için ilerleyip suyu açtım.

Su küvete dolarken işimi halledip odaya girdim. Jeongin'in yanına ilerleyip yanaklarını öptüm. "Sevgilim... hadi uyan~"
"Hm?"
"Uyan artıkk küvete su doldurdum yıkanalım ve hazırlanıp yola çıkalım!"

Jeongin yataktan kalkıp beni kollarının arasına almıştı. "Bebek gibisin..."
"Ama senin bebeğinim~"
"Ve benim!"

Hyunjin boğukça konuştuğunda kahkaha attım. "Evet ve senin ama şimdi kalkmazsan bu bebek ile banyo zevkini kaçıracaksın sevgili eşim."

Hyunjin bir anda yataktan kalktığında ayağı takılmış ve yere düşmüştü. "Yah aşkım iyi misin?!!" Endişe ile yere eğildiğimde Hyunjin beni kucağına alıp başını boynuma gömmüştü.
"Senin gibi eşimiz varken kötü olma ihtimalini düşünmüyorum yavrum. Hadi şimdi seni yıkayalım!"
"Yıkanıcaz ama sadece tamam mı?"
"He he tabi güzelim!"

Eh tabiki sadece yıkanmamıştık.

-

"Merhaba prensim öncelikle gerçekten sizinle tamıştığım için çok memnunum- ah siktir bok gibi oldu dimi?"
Hyunjin'in gözlerine bakarken Hyunjin kahkaha atıp belime daha çok sarılmıştı.

"Bebeğim o da insan sende sorun ne bu kadar?"
"Korkuyorum ama.. ya beni sevmezse?"
"Seni sevmek zorunda değil fakat böyle bir şey olacağını sanmıyorum yavrum."
Saçalarımı okşarken gözlerimi ona dikmiştim.
"Peki beni sevmezse üzülürsem?"
"Üzülürsen seni her zaman teselli edeceğiz bir tanem."

"Siz olmasanız ne yapardım ben?"
Gözlerim dolarken elini yüzüne çıkarmış ve göz yaşlarımı silmişti.
"Biz seni yinede bulurduk meleğim.. sen bizim ruh eşimizsin."

Dudaklarını öptükten sonra ona gülümsedim.
"Hadi gidelim bu kadar aşk meşk yeter."
Kıkırdarken başımı sallayıp onaylamıştım. Birlikte odadan çıktığımızda önce yan odadaki oğlumun odasına girmiştik.

"Prensim bende gelmeliyim bence."
"Gerek yok omega."
"Aslında haklı Hyunjin.. Shin ile ilgilenir?"
"Öyle diyorsan gelsin güzelim."

"Harika! Hadi omegam sende çabucak hazırlan yarım saate yola çıkacağız.."
Omegam odadan çıkarken oğlumu kucağıma almak için beşiğine ilerledim.

"Pişt"
Hyunjin bana seslendiğinde ona dönmüştüm çatık kaşları ile bana bakıyordu.
"Hı?"
"Omegam?"
"Ne omegam?"
"Omegam nedir yavrum?"

İlk başta ne dediğini anlamasamda göz devirip beşiğe dönmüştüm. "Ay Hyunjin ya.." Arkamdan adım sesleri gelirken gülerek beşiğe eğildim ve oğlumu kucağıma aldım.

Kalçama gelen şaplak ile kıkırdamıştım.
"Hyunjin!"
"Yavrum senin o dudaklarını ısırırım bir daha omegam de bak bakayım neler oluyor!"

Kahkaha atıp ona döndüm ve dudaklarımızı birleştirdim. "Bu dudaklar Alfam ve sana sana ait Deltam... istediğinizi yapabilirsiniz." Sessizce konuşurken onu delirttiğimin tabiki farkındaydım.

"Felix uzaklaş benden elimden kaza çıkacak bebeğim." Eli kalçama giderken bir eli ile sıkıca belimi sarmıştı.

"Beni sıkı sıkı tut sonra uzaklaş benden?"
"Doğru kaçamazsın benden!"
Kahkaha atarken başını boynumdan uzaklaştırmaya çalışıyordum. Kapı tıklanıp açıldığında Jeongin bize kaşları çatık bakmıştı.
"Yola çıkacağız siz hala cilveleşiyor musunuz?"