Bölüm yirmi sekiz 'Göz yaşları'

2.1K 207 133
                                    


Elbetteki sizi üzmem bebeklerim çünkü bu bir angst hikaye değil :)

Ayrıca bol yorum istiyorum valla angst yaparım size he🤛🏻

Hwang Hyunjin

Felix'in ölümün üstünden üç gün geçmişti.
Konuştuğuma bakmayın hala öldüğünü kabullenemiyordum.

Nasıl kabul edebilirdim ki? O benim biricik gözdemdi. Biricik meleğimdi. Her şeyimdi.

"Kralım Annabel geldi. Yanında Micehal ve birisi daha var."

"Görüşmek istemiyorum."
"Ama kralım-"

Bahçede gördüğüm beden ile gözlerim dolmuştu. Jeongin Shin ile birlikte özel bahçemize girmişti. Kapıdan çıkıp hızlı adımlar ile saraydan çıktım. Jeongin'in yanına adımlarken içimdeki kurtun çığlını duymuştum.

Onu umursamamaya çalışıp bahçemize girdim ve ağlayarak Shin ile konuşan Jeongin'in yanına gittim.

"Güzelim."
"J-jinnie?"

Jeongin beni görünce hemen göz yaşlarını sildi.
"Ağla sevgilim ağla, ağla ki için rahatlasın."
"B-ben onu istiyorum Jinnie çok özledim onu. O şeftali kokusunu.. minik ellerini bize sarmasını. Çok özledim dayanamıyorum."

Hıçkırarak ağladığında eğilip kollarımı beline sarıldım. "Bende çok özledim sevgilim. En kötüsü elimden ne gelir bilmiyorum."
"Ben dayanamayacağım Hyunjin buna.. bu acı dayanılmaz sanki, sanki birisi almış kalbime sürekli bıçak saplıyor."

"Aynılarını hissediyorum sevgilim.. nasıl devam edeceğimizi bilmiyorum."

"İsterseniz ben size yardımcı olabilirim eşlerim."

Hwang Felix

Jeongin ile Hyunjin hızla kalkıp bana sarılırken kıkırdadım. "S-sen yaşıyor musun? Yoksa yine gördüğüm halüsinasyon mu bu?"
"Hayır sevgilim tamamen gerçeğim.." Dudaklarını öpüp konuştuğumda hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.

Saçlarını okşayıp sakinleşmesi için feromon salgılamaya başlamıştım. Sıkıca belime sarılıp burada varlığımı algılamak için sürekli boynumu koklayıp öpücük bırakıyordu.

"Ağlama artık.. buradayım ben."
Benden ayrılıp yüzümü avuçları arasına aldı ve sayısız öpücükler bıraktı. "İnanamıyorum ki.. sen ölmüştün."

"Hayır. Yani kısmen öldüm fakat o anları konuşmak istemiyorum. Şu an sizin yanınızdayım, önemli olan bu değil mi?"

Hyunjin gözleri dolu dolu bana bakarken Jeongin'in kollarından çıktım ve diğer eşime sarıldım. Kollarını bana sarıp hıçkırdığında anlamıştım bana ne kadar çok değer verdiklerini.

"Üzgünüm.. keşke size bunları hiç yaşatmasaydım."
"Bu da ne demek meleğim? Sen olmasan biz bu sevincide yaşayamazdık ve bu güzel oğlumuzda olmazdı."

Jeongin azarlarken ben Hyunjin'in saçlarını okşarken yatışmasını sağlıyordum. Uzun süredir böyle ağladıkları gözlerinden belliydi. Kıpkırmızıydı ikisininde gözleri.

"Ben size demedim mi ben yokken ağlamayın diye? Bu gözlerin hali ne böyle?!"
"Aşkım şimdi şöyle ki.."
"Minik peri terör estiriyor! Konuş ya bende bir türlü anlatmadım hele Jeongin yemek bile yemedi!"

Seungmin hyung konuştuğunda kaşlarımı çatarak Jeongin'e döndüm.
"Ama bebeğim-"
"Hiç ama bebeğim falan deme bana! Bu gün ilk günümüz diye benimle yatıyorsun fakat sana ceza koltukta yatıcaksın."

Galaxy ~HyunLixİn~  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin