Of yorum yapın valla kaçıp gidesim var.Hwang Hyunjin
Felix'in gitmesi ardından Jeongin ile mahzene inmiştik. O an bir şey yapamamıştık çünkü babası büyü yapmıştı. Tabi morgan sayesinde önce büyü bozulmuş daha sonra Felix'in yeri bulunmuştu. Etrafı kaplayan kar ile kaşlarımı çatıp sevgilime döndüm. ''Sevgilim?'' ''Efendim?"
"Felix'i bulduk hala neden üzülüyorsun?"
"Bizim yüzümüzden şu an o salak babasının yanında. Eğer onu üzmeseydik orada değil burda olurdu. Farkında mısın bilmiyorum ama her an Felix'in doğum sancısı olabilir!"
"Bebeğim boşuna kendini suçlama zamanı geriye alamazsın ya. Felix eminim umursamamıştır bile o an. Korkunu anlıyorum fakat bu yersiz. Kendini daha fazla üzme ve onu almaya gidelim hm?"
Jeongin başını sallayıp yanıma geldi ve bana sarıldı. "Üzgünüm seni suçladığım için." "Önemli değil bebeğim. Üzgün olduğun için kafan dağınık haklısın."
Yanağımı öpüp elimi tuttuğunda bende saçını öptüm ve odamızdan çıktık. Merdivenlerden hızla inip saraydan çıktık ve atımıza bindik. "O iyidir değil mi?" umarım umarım iyidir tanrım.
"Bilmiyorum bebeğim ama babası yani en fazla ne yapmış olabilir ki?" "Korkuyorum ona bir şey olmasında. O minicik ona zarar gelir diye ödüm koparken şimdi salak babasının elinde. Keşke babasının sarayını elinden almasaydık." "Endişelenme bebeğim babasını bulacağız ve gereken cezayı vereceğiz."
At arabası bir süre daha gitmiş ve bir mağaranın önünde durmuştu. Jeongin ile arabadan inmiş ve geldiğimiz mağaranın kapısına ilerlemiştik. "Hoseok sen arkadan dolan. Chris hyung sende Alfalar ile etrafı kolaçan et" Hepsi dağılırken biz Jeongin ile ön kapıdan içeriye girdik. Bütün mağrayı saran şeftali kokusu ile doğru yere geldiğimiz belli olmuştu.
Hiseetiğim acı feromon ile oğlumun kokusu olduğunu anlamıştım. Karnında olduğu halde onu korumaya çalışıyordu. Hızlı adımlar ile büyük merdivenleri çıktığımızda Felix'in çığlığını işitmiştik. Büyük kapıyı ittiğimizde kesinlikle Felix'i büyük bir yatakta beklemiyordum.
Kolları ve bacakları yatağın demirlerine sabitlenmiş bir vaziyette ağlıyordu. Bizi gördüğünde gülümsemişti. "Deltam? Alfam? Gerçekten glediniz mi yoksa halisülasyon mu görüyorum yine?"
"Hayır güzelim geldik buradayız."
Adım attığım sırada Felix çığlık atmıştı.
"L-lütfen yaklaşmayın. B-büyü yaptı. Adım attığınızda sadece canım yanıyor...""Seni nasıl kurtaracağız?"
Merakla konuştuğumda Felix'in arkasındaki tahta kapı açıldı. İçeriye tanımadığım birisi girmişti."Yıllar öncesinde babanın anneme yaptığını yapacağım Hyunjin. Zavallı gözdeni sike sike öldüreceğim.. ve siz ikiniz bunu sadece izleyeceksiniz."
Sinirle adım attığımda görünmez bir duvar beni geriye savurmuştu. "Senin belanı sikeceğim orospu çocuğu! Hele bir oraya geleyim."
Felix'in yanına gidip yatağa çıktığında Felix çığlık atmıştı. Çocuk Felix'e tokat attığında beynimde şimşekler çakmıştı.
Siktiğimin duvarını nasıl geçebilirdik ki?"Felix'in babasını ikna etmek çok kolaydı. Bir şöhret için oğlunu feda etmeye yer arıyordu zaten." Omuz silkip Felix'in yanağına dudağını değdirdiğinde sinirle tıslamıştım.
"Hyunjin gel buraya." Jeongin'e adımladığımda elini elime tutup duvara bastırmıştı.
"Kutsal bilinç sevgimiz ve güçlerimiz ile bu büyüyü yıkmamız için bize yardım edin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaxy ~HyunLixİn~ ✓
Teen Fiction-tamamlandı devam kitabı var- Kitap threesome'dir buna dikkat ederekten okuyunuz yani üçlü ilişki barındırır. Hyunjin ve Jeongin evli iki Kraldır. Jeongin bir Alfa Hyunjin bir Delta olduğu için çocukları olması imkansızdır. Jeongin bulduğu fikir il...