Şimdiden söylim bölüm çok kötü oldu.
Özür diliyorumm telafi edeceğim 🫠Hwang Felix
Hissettiğim soğuk ürperti ile gözlerimi araladım. Üstüme kar yağıyordu. Uyuya kalmıştım muhtemelen.
Duyduğum hışırtı sesleri ile hızla kenara saklandım. "Prens kayıpmış. Dediklerine göre Jeongin ve Hyunjin ortalığı birbirine vermiş... şu an tam sırası oraya baskın yapıp savaş çıkartabiliriz."
"Ya da prensi bulabiliriz? Bulursak bizi altına boğarlar."
"Sen beyinsiz misin? Prensin nasıl birisi olduğunu bilmiyoruz bile. Sayılı insan yüzünü görmüş." "Ama dediklerine göre çok güzelmiş... hem sürtüklükte yapıyormuş. Jeongin onu seçtiğine göre yatağına da almış olmalı... siktir görmeden sertleştim."
Elimi dudaklarıma bastırıp nefesimi tuttum. Bunlar beni bulsa bir çırpıda yerlerdi.
"Neyse kral Yi pak'a gidelim ve şu an baskının tam sırası olduğunu söyleyelim. Baksana hepsi farklı yerdeyken kafaları dağılır."İkisi başını sallayıp ayağa kalktıklarında bir tanesi yerinde durdu. "Kokuyu aldın mı? Şeftali kokuyor. Siktir be çok güzel bir omegayı kaçırdık kesin." elimi dudaklarıma daha fazla bastırdım. Umarım giderlerdi.
"Belki hala buralardadır?"
"Saçmalama koku yok olmaya başlamış gideli çok olmuş yani. Hadi gidelim."İkisi uzaklaşırken yüzlerini iyice izlemiştim. Saraydandı bunlar. Hızla ayağa kalkıp yavaş adımlar ile saraya doğru ilerlemeye başladım.
Her yer çok karanlıktı.Kurt formuna dönmek istiyordum ama kasıklarımdaki ağrı yüzünden dönemiyordum. Umarım bebeğime zarar vermemişimdir. Yoksa kendimi asla affetmezdim ki muhtemelen Hyunjin beni öldürürdü.
Sarayı gördüğümde altımda bir ıslaklık hissetmiştim. Bacaklarımdan akan kırmızı sıvıyı gördüğümde kaşlarım çatıldı.
"Bebeğim?" Elimi karnıma koyduğumda hiç bir hareketlilik olmamıştı. Hıçkırarak ağlamaya başladığımda hissettiğim hareketlilik ile gözümdeki yaşları sildim.
"Korkutma bir daha beni bu kadar.. sana bir şey olursa yaşamam imkansız. Sen benim yaşama mucizemsin."Saraya adımlarımı yaklaştırdığımda kapıdaki muhafızlar beni durdurmuştu. "Giremezsiniz."
Gözlerimi devirdim. Hyunjin neden beni göstermemişti acaba."Ben prens Felix."
İkiside beni umursamadığında bahçede gördüğüm Hoseok hyunga seslendim.
"Hoseok Hyung!"Hoseok hyung bana döndüğünde kaşları çatılmıştı. "Tanrım.. Felix sen delirdin mi?!"
"Ö-özür dilerim sadece biraz kendim vakit geçirmek istemiştim..""Yürü içeriye."
Muhafızlar yolu açtığında bir iki adım atmıştım ki keskin sancı ile iki büklüm olmuştum.
"H-hyung ona bir şey olmaz değil mi?"
Hoseok hyung beni kucaklayıp saraya taşırken bağırışma sesleri bütün sarayı inletiyordu."Gözdem bu gece bulunmazsa yemin ederim ki size hepinizi teker teker kendi ellerim ile asarım!"
Hyunjin sinirle bağırdığında gözlerim dolmuştu. Beni bu kadar önemsiyor muydu gerçekten? "Hyung onlar beni bu kadar önemsiyor mu?"
"Bu ne kelime... sen gittiğinden beri sarayın altını üstüne getirdiler."Kıkırdayıp başımı göğüsüne yasladım. Beni odama getirdiğinde yastığıma sarılı şekilde Jeongin'i görmüştüm. Ağlıyordu.
Ah tanrım."Hyung odaya gelme dedim sana neden-FELİX!" Hızla yanıma gelip beni kucaklarken ani hareketi ile kasıklarım sızlamıştı.
"Kanaması var ben gidip Seungmin'i çağırıyorum. Hyunjin gelince söyle bağırmasın çocuğa."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaxy ~HyunLixİn~ ✓
Teen Fiction-tamamlandı devam kitabı var- Kitap threesome'dir buna dikkat ederekten okuyunuz yani üçlü ilişki barındırır. Hyunjin ve Jeongin evli iki Kraldır. Jeongin bir Alfa Hyunjin bir Delta olduğu için çocukları olması imkansızdır. Jeongin bulduğu fikir il...