Bölüm yirmi üç 'Bedenlerimiz sevişsin'

3.2K 227 157
                                    



Smut bölümüdür

Hwang Jeongin

Shin üç aylık olmuştu. Bu zaman içersinde Felix yine ilk geldiği zamanki kilosuna düşmüş fakat hala ikimizle yatmayı kabul etmiyordu.

Eğer bir gün Hyunjin ile sevişecekse diğer gün hastalıktan geberse bile benimle sevişiyordu.
Hyunjin ile bu konuda çok konuşmuştuk fakat ona bir şey söyleyememiştik. Yani daha doğrusu bizi dinlemiyordu.

"Kralım." Başımı ayakta dikilen omegaya çevirdim. "Efendim omega?"
"Prensim bir elbise diktirdi fakat size göstermememi sürpriz olmasını söyledi. Size yinede göstereyim mi?"

"Hayır hayır.. ne sürprizi?"
"Bilmiyorum söylemedi."
"Tamamdır direkt Felix'e götürün onu."

Başını sallayıp uzaklaştığında güzel bebeğimin neler çevirdiğini merak etmiştim. Tahtımdan kalkıp balkona ilerledim. Dışarıya baktığımda Felix'i kahkahalar eşliğinde görmek rutinim haline gelmişti.

Bıkmıyordum onu her gün böyle gülerek izlemekten. O hep böyle gülsün ben onu sürekli böyle izlemeye razıydım. Belimde hissettiğim kollar ile sıçramıştım.
"Benim sevgilim."

Hyunjin'in sesi kulaklarıma dolunca rahatlayıp ellerimi elinin üstüne koydum.
"Aşkım? Nasılsın?" Elimi çenesine koyup ona döndüm. "İyiyim.. hele siz ikinizi mutlu görünce çok çok iyi oluyorum."

"Orduyu ne yaptın? Yola çıktılar mı?"
"Hm hm yarına varmış olurlar. Endişelenme her şey istediğimiz gibi olacak."
Başımı salladım. Krallıkta bir sürü fikir ayrılığı oluşmuştu kimisi Felix'i kabul etmeyip ülkeden sürmemiz için salak saçma baskı yapıyor kimisi mutluydu.

Yıllardır güneş görmeyen ülkemiz güneş görüyordu. Sürekli dışardan alıyorduk meyveleri olsun sebzeleri olsun, fakat Felix sayesinde her şey düzene girmişti.

"Felix ile konuştun mu?"
"Ne hakkında?" Merakla ona döndüm.
"İki gündür benimle konuşmuyor."
"Ciddi misin? Bir şey mi yaptın acaba?"
"Hayır hayır eminim bir şey yapmadım."
"Ne oldu peki?"

"Bilmiyorum.. inanki bilmiyorum ve çok yoruldum. Ben üçümüz birlikte uyanmak istiyorum güne artık. Felix bunu zorlaştırıyor. Neden yaptını söylese bütün sorunları ortadan kaldıracağız fakat onuda söylemiyor."

Felix'e dönüp baktığımda hayranca buraya baktığını görmüştüm. Kıkırdayıp elimi salladığımda sevinçle elini kaldırmış ve sallamıştı.

"Çocuk gibi."
"Çocuk gibi."

Hyunjin ile ikimiz konuştuğumuzda güldüm.
"Bir değil iki bebeğimiz var sevgilim."
"Şikayetçi miyiz? Asla."
Kıkırdayıp başımı salladım. "Yanına inelim mi?"

Hyunjin başını salladığında ondan ayrıldım ve hızlı adımlar ile önce salondan daha sonra sarayın kapısından çıktım.
Hyunjin'de peşimden gelirken arka bahçeye adımladım.

"Güzelim."
Felix arkasını dönüp beni gördüğünde gülümsedi. "Kralım?"
"Nasılsınız bakalım?"

Felix bana sarılıp gülümsedi. Burnumu saçlarına götürüp nefes aldım. Tanrım böyle bir koku nasıl olabilirdi ki?
"Çok iyiyim.. seni- sizi gördüm daha iyi oldum." Hyunjin'e de gülümsediğinde kolumu kaldırdım. Hyunjin de yanımıza gelip bize sarıldığında Felix'in bedeni gerilmişti.

Hyunjin ile göz göze geldiğimizde Hyunjin'in gözleri dolmuştu. Başımı iki yana salladım.
"Felix birtanem?"
"Efendim çiçeğim?"

"Şu çardakta biraz oturalım mı? Konuşuruz?"
Başını iki yana salladı. "Shin'i yıkayacağım."
"Çok azcık?"
"Prensim Shin acıktı."

Galaxy ~HyunLixİn~  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin