Galaxy ~HyunLixİn~ ✓

Bölüm yirmi dokuz 'ikimizin parçası'

İyi okumalar 🍭
Uyarı bölümde JeongLix smutu bulunmaktadır.

Bir hikayeden geliyorum ve aşırı Jeonglix damarım kabardı umarım JeongLix yazma fırsatım olabilir. 🤔

Hwang Felix

Üzerimdeki kırmızı elbiseyi düzeltip oğlumu kucağıma aldım. Aynada güzel olduğumuza kanaat getirip odadan çıktım. Muhafızlar hızla başlarını eğerken göz devirsemde Hyunjin'in kesin emriydi.

Ben odadan çıktığımda kim olursa olsun başını eğmek zorundaydı, aksi takdirde Hyunjin'in gazabına çarptırılırdı.

İki sevgilimde son iki haftadır yoğun oldukları için doğru düzgün benimle ilgilenememişlerdi.
Gerçi morluklarım ve kılıç yaralarım yeni yeni iyileşmeye başlamıştı.

Artık dayanamamıştım ve hazırlanmıştım. Hyunjin kral olduğu için ve şu an bir sefere hazırlandıkları için daha yoğundu. Hyunjin bize vakit ayıramadığı için her yemekte özür dileyip Jeongin ile ikimizi öpüp ayrılıyordu masadan.

"Kral nerede?" Yanımdaki muhafıza döndüğümde bendeki bakışlarını hızla yere eğmişti. "Çalışma odasında çalışıyor efendim."
"Bu saatte mi?"

"Gece boyunca uyumadı efendim."

Göz devirip adımlarımı çalışma odasına çevirdim. "Kahvaltı sofrasını hazırlatın yarım saate aşağıda olacağız." Muhafız başını sallayıp yanımdan ayrılırken bende geldiğim kapıyla bakışıp kapıyı tıklattım.

"Gel!"

Sevgili eşimin sert sesi içimdeki bir şeyleri harekete geçirirken yüzüme gülümseme koyup kapıyı araladım.

"Güzel gözdem..." Daha deminki sesine nazaran yumuşak çıkan ses tonu ile bana seslendiğinde ona gülümsedim.
"Sevgilim!"

Kapıyı kapatıp ona doğru adımladım. Sandalyesini biraz geri çekip kucağını patpatladığında yanına gidip kucağına oturdum.

Ellerini belime yerleştirip beni kendisine çekip sıkıca sarılmış ve ilk önce boynuma eğilmişti.
Koku bezime öpücükler bırakıp boynumu öperken ben ona kıkırdayarak eşlik ediyordum.

Saçlarına elimi daldırıp okşarken başını kaldırdım ve dudaklarımızı birleştirdim.
"Çok özledim seni.."
"Bende sizi çok özledim kralım."

Kalçamı sıkıp kendisine bastırdığında inleyip güldüm. "Sana bir şey söylemek istiyorum."
"Hiç bir yere gidemezsin!"
"Ya ne alakası var!"

"O zaman hayır o yırtmaçlı elbiseyi de giyemezsin!"
"Ya Hyunjin!"
"Başka bir şey kalmadı.. ne oldu güzelim?"

"Seni dövmek istiyorum!" Elimle göğüsüne vurduğumda kahkaha atıp elimi kendi elinin arasına almıştı. Ellerim elleri arasında kaybolduğunda dudaklarımı büzmüştüm.

"Bu eller ile mi bebeğim?"
"Dalga geçme!"

"Tamam meleğim tamam. Söyle bakalım ne oldu?"
"Ben savaştayken üzgündüm ama bir yandan çok mutluydum çünkü hayatımda istediğim her şeyi başarmıştım. Pişman olduğum tek bir şey vardı.."

"Nedir o?"
"Jeongin ile bir bebeğimizin olmaması.. ona bunu söyleyemedim utandım çünkü."
"Bebeği onunla yapacaksın aşkım neyden utanıyorsun?"
"Ya Hyunjin! Bebeği seninle yapmak istesem gider Jeongin'e söylerdim.. anladın mı?"

"Anlıyorum bebeğim şaka yapıyordum sadece."
"Hm.. peki nasıl yapıcam?"
"Felix ilk defa sevişmiyorsun güzelim."
"Hyunjin seni parçalarım!"
"Tamam tamam.. akşam yemeğinden sonra senin odana gönderirim ben bir şekilde.. gerisi de sende güzelim."