Galaxy ~HyunLixİn~ ✓

Bölüm otuz 'Mor Çiçek'

Bölüm birgaripfelixfani 'e ithafen yazıldı.. Çiçek okurum benim 💓

Hwang Jeongin

"Prensim... kahvaltı hazır sizi bekliyorlar salonda."

Kapımın tıklatılması ile gözlerimi aralamıştım.
"Geç geleceğiz omega, başlasınlar kahvaltıya."
Omega kapıdan ayrıldığında bedenimi yan çevirdim.

Felix'in altın sarısı saçları yastıkta dağılmış bir eli yastığın altında diğeri yanağında uyuyordu.
Dudakları şiş ve kıpkırmızıydı. Şu an fark ediyordum ki vücudunun her yeri morluklar ile doluydu.

Birisi görse dövüldüğüne yemin bile edebilirdi. Kolları ısırık ve morarmış izler ile doluydu.
Ah siktir ama bu halde bile çok seksiydi.
Dudaklarını öne doğru uzatmıştı uyku mahmuru. Uzanıp kırmızı dudaklarını sertçe öptüm.

"İnnie! Rahat bırak beni.." Arkasını dönüp uykusuna devam ederken güldüm.
Açıkta kalan sırtına öpücükler bırakarak kalçasına indim.

"Jeongin! Aşkım gece yeterince vücudumu emdin rahat bırakır mısın?"
"Hayır."
"Of!"

Kalçasındaki başımı geriye itip sinirle mırıldanmış ve bana dönmüştü. Dönmesi ile yüzünü buruşturmuştu. "Ah.. Jeongin vücuduma bakamıyorum korkumdan."
Kıkırdayıp onu öptüm.

Yataktan kalkıp hamam girdim ve sıcak suyu açıp tekrar odaya döndüm. Felix benim yastığıma başını gömmüş uykusuna devam ediyordu. Yanına ilerleyip sarı saçlarını okşadım. "Bebeğim banyo yapalım sonra yemek yersin ve birazdaha dinlenirsin."

"Ayağa kalkabileceğimi sanmıyorum..ah çok acıyor her yerim." Dudak büzüp gözleri dolu dolu konuşurken saçlarını öptüm.
"Üzgünüm bebeğim.. tamam ben seni yıkayayım yemek yediririm burada."

Başını sallayıp kollarını bana kaldırdı. Minik bedenini kollarımın arasına alıp banyoya ilerledim. Başını boynuma gömüp koklarken kıkırdadım.
"Bebek misin sen?"
"Hm hmm" banyoya girip su dolmuş küvete Felix'i yavaşça bıraktım.

Suyu kapatıp altımdaki iç çamaşırımı çıkartıp Felix'in yanına girdim. Onu kucağıma çekip minik bedenini kollarımla sararken bana bakıp gülümsemişti.

"Her yerim ağrıyor Jeongin!"
"Tamam bebeğim çıkalım krem süreceğim."
"Hyunjin sana çoook kızıcak.. her yerimi emmişsin!"

Kahkaha atıp büzük dudaklarını öpüp ısırdım.
"Aşığım sana Felix."
Kızgın gözleri aşkla parlamaya başlarken gülümsedim. Başını bana yaklaştırıp dudaklarımı öptü.
"Bende sana aşığım ama o altımdaki küçük innie'ye sahip çık! Popişim acıyor ya.."

"Popişin mi?" Başını minikçe sallarken kahkaha atmıştım. Tam bir bebekti.
Kenardan aldığım şampuan ile Felix'in saçlarını yıkadım ardından vücudunu özenle yıkadım. Felix'te benim saçlarımı yıkamış ve aynısını bana yapmıştı.

İkimizde temizlendikten sonra banyodan çıkmıştık. Felix'i yatağımızın üzerine oturtup dolaba yönelmiştim. Dolaptan Felix için ince bir elbise çıkartıp ona giydirdim.

Koltuğa onu bırakıp kendi üstümü giyindim.
Kapıdan çıkıp hizmetlilere yemek getirmelerini ve oğlumuzu getirmelerini söyleyip tekrar odaya girdim.

Felix gözleri kapalı bir şekilde dinleniyordu. İçerideki hizmetli Felix'e bakarak çarşaflarını değiştirdiğini görünce kaşlarımı çattım.

"Elin çalışsın gözlerin değil Omega!"
Sertçe uyardığımda başını hızla eğmiş ve işini halledip odadan çıkmıştı. Felix'in yanına ilerleyip onu tekrar kucakladım.