Galaxy ~HyunLixİn~ ✓

Bölüm on altı 'Kıskanç'

Ne yazacağım bakalım bu bölüm🫠

Hwang Jeongin

Hamamdan çıkıp odaya girdim ve dolaptan siyah takımımı çıkarttım. Kıyafetimi giyinmeden önce bakım kremlerimi sürdüm.
Takımı giyinip odadan çıktım.

Felix'in omegası koşarak buraya geliyordu.
"K-kralım."
Önümde saygı ile eğildi ardından hızla kalktı.
"K-kralım prensimiz ağlıyor tam iki saattir."

"Neden ağlıyor gözdem?!"
Sinirle konuşup holde yürürken omegaya döndüm. "Bilmiyorum kralım ben sabah ona banyo yaptırdım. Daha sonra benden çilek istedi bende hemen çıktım hamamdan. Sonra bir geldim odadaki aynanın önünde oturmuş ağlıyordu. Üstünü bile değiştirtmedi hala havlu ile oturuyor."

"Hyunjin nerde? Neden hemen onu çağırmadın?"

"Kral Hyunjin başka bir köye gittiği için çağıramadım."
"Keşke beni uyandırsaydınız! Bu kadar önemli bir şeyde!"

Felix'in katına indiğimde etrafı saran şeftali kokusu ile yine feromonlarını kontrol edemediğini anlamıştım. Büyük kapıyı açıp içeriye girdiğimde Felix çığlık atmıştı.
"Sana odama gelme dedim omega!"

Kapıyı kapatıp yanına ilerledim. "Ben geldim bebeğim."

Başını yerden kaldırıp kırmızı gözleri ile gözlerime baktığında içim titremişti.
"Çiçeğim?"
"Evet ben geldim bebeğim benim."
Kollarını kaldırdığında onu kucağıma çekip yere oturdum. Sarı saçlarını okşarken göğüsüme sinip minik ellerini göğüsüme koymuştu.

"Ne oldu sana bebeğim? Neden güzel gözlerin kızarmış?"

"Gözlerim güzel mi?"
"Evet çok güzel."
"Peki ben güzel miyim?"
"Evet çok güzelsin."

"Yalan söylüyorsun bir kere! Her yerim şişmiş şu ayaklarıma bak kocaman olmuş benim minik ayaklarım! Hele bacaklarım hamur gibi şuna bak ya!"

Ağlayarak konuştuğunda derdini anlamıştım.
"Hiçte bile hala çok tatlısın hala bizim minicik bebeğimizsin."
"Ben bebek olmak istemiyorum.."
"Hm ne olmak istiyorsun bitanem?"
"Güzel olmak istiyorum... o dün gelen prenses gibi. Onun çok güzel olduğunu söyledi Hyunjin."

"O incelikten dolayı söyledi güzelim."
"Ha? Ama ben.. bende güzel olmak istiyorum banada güzel olduğumu söylesin. Hatta sadece bana söylesin! Bi de sana."
"Tamam sadece sana söyler. Bi de bana."
"Sende sadece bana söyle."

"Tamam bebeğim bende sadece sana söylerim."
Burnunu çekip boynumu öptüğünde gözlerini kapatmıştı. Uykusu geldiğini anlamıştım.
Elimin birisini göz altlarına koyup okşadım.

Alnını öpüp saçlarına minik minik öpücükler bırakırken gözlerini kapatmıştı. İki gün önce 8 ayı bitmişti. Her an doğum yapabileceği gibi aldığı kilolar yüzünden kendini hiç beğenmez olmuştu.

Ki bence tapılasıydı, hâlâ.

Çıkarttığı ince mırıltılar ile uykuya daldığını anlamıştım. Kucağıma alıp onu yatağına yerleştirmiştim. Ne zaman bizimle birlikte yatacağını sorsak geçiştiriyordu.

Ya hala kendisini fazlalık olarak görüyordu ki umarım böyle değildir. Ya da çekiniyordu.

Büzülmüş dudaklarına öpücük bıraktığımda kapı tıklanmış ve açılmıştı. "Güzelim?"
"Sevgilim?" Hyunjin yanıma gelip dudaklarıma uzun bir öpücük bırakmıştı.