Galaxy ~HyunLixİn~ ✓

Bölüm on iki 'Seviyorum'

Tekrar uyarı yapıyorum. Kitap yetişkin içerik diye zaten başta kocaman kırmızı renkle YETİŞKİN yazıyorsa ve siz bunu okuyorsanız bu benim problemim değil. Ben istediğimi yazabilirim. Örnek olarak gerçek kitap ismi de verebilirim, içerisi yetişkin içerikler ile dolu. 

Şu andan itibaren hala kitabı okuyorsanız bu sizin sorumluluğunuz altına girmiştir. Asla sorumluluk kabul etmiyorum. Size silah zoruyla okutmuyorum isterseniz okuyun isterseniz s*ktirip gidin 😽💖

Küfür için özür dilerim öpüldünüz :)

Hwang Felix

"Prensimm bu gün güzel bir gününüz olsun."
Omegam içeriye şarkı söyleyerek girdiğinde göz devirip başımı yastığa gömdüm.
"Kocaman göbeğimle günüm nasıl güzel geçebilir omega?"
"Size yaban mersini getirdim desem?"

Gözlerimi hızla aralayıp yataktan doğrulduğumda omega başını iki yana sallayıp bana güldü. "Yalancısın omega! Of ya."
"Hayır yalancı değilim bahçede bekliyor sizi kahvaltınız. Giyinin gidelim."

Yataktan kalkıp Omeganın yardımı ile üstümü değiştirmiştim. Odadan çıktığımızda bir beta yanımıza koşarak gelmiş ve Omegamı çağırmıştı. Onsuz dolaşmayı sevmiyordum ama kralın çağırdığını söyleyince gitmesine izin vermiştim.

Yavaş adımlar ile alt kata inecekken ağzıma kapatılan el ile boğuk bir çığlık atmıştım.

"Sesini kes yoksa ben bebeğinin sesini keserim."

Bedenim titrerken başımı hızla salladım. "Zehiri Jeongin'in tabağına dökeceksin zaten senden şüphelenmezler." Başımı onaylar anlamda salladığımda elini ağzımdan çekmişti.

"Onarla bir şey söylersen yemin ederim ki kapıdaki muhafızlara söylerim iki dakika içersinde işlerini hallederler ve bu sefer senide ben öldürürüm. Anladın mı beni güzelim?"

"A-anladım."
"Aferin. Şimdi git ve Jeongin'e bir şekilde bu ilacı içir. Bir saat vaktin var."

Beni ittiğinde büyük karnımı tutarak yavaş adımlar ile odama ilerledim. Ben Jeongin'e böyle bir şey yapamazdım ki. Ama ya muhafızlar onu öldürürse?

Hyunjin o baskın olayında baskın olmadığı için bana güvenmiyordu. Bunu söylesem bana güvenecek miydi ki?

O inanmasa Jeongin inanırdı eminim. En azından önlem alırlardı.

Hızla odamdan çıkıp etrafı kolaçan ederek üst kata çıkmıştım. Hyunjin ve Jeongin'in kapısında muhafızları göremeyince gözlerim dolmuştu. Hızla koşup kapıyı açtığımda gördüğüm manzara ile arkamı dönmem bir oldu. Hyunjin ve Jeongin sevişiyordu.

"Hangi hadsiz odamız-Felix?"

"Ş-şey ben çok özür dilerim.. -hıck- muhafızları göremeyince sandım ki Çiçeğime bir şey yaptı.."

"Dönebilirsin arkanı." Arkamı döndüğümde başımı yere eğmiştim. "Felix ne oldu düzgünce anlat bakalım." Jeongin yanıma gelip elimi tutmuş ve beni koltuğa oturtmuştu.

"Yi Pak.. babanız beni koridorda sıkıştırdı. Eğer Jeongin'i öldürmezsem hem beni hem bebeğimi hemde Jeongin'i öldüreceğini söyleyip bana zehir verdi. Çok korktum sana bir şey olacak diye..." hıçkırdığımda Jeongin kollarını bana sarmıştı.

"K-kralım bana inanmıyorsunuz biliyorum ama yemin ederim doğruyu söylüyorum.. lütfen babanızı gönderin çok korkuyorum."
Hyunjin yanıma gelip saçlarımı öpmüş ardından göz yaşlarımı silmişti.