Galaxy ~HyunLixİn~ ✓

Bölüm yirmi beş 'Sizi seviyorum'

Asıl yazarın kurgusu ile alakası olmayan kitabım 5k oldu mdmdfmmd şaka gibi neyse ciddi olalım. Asla bu kitabın okunmayacağını düşünerek başlamıştım ve bir ay dolmadan 5k oldu. Heeerrr birinize teşekkür ederim. En çok yorum yapan ve hayalet okuyucu olan kişiler sizlerede teşekkür ederim. Şimdi bölüme geçebilirsiniz.

Hwang Felix

Sabah üstümde gerginlik ile uyanmıştım çünkü ameliyat olup bebeğimi kaybedecektim. Her ne kadar Seungmin onun fetüs olduğunu söylesede üzgündüm. O benim bebeğimdi nasıl üzgün olmayayım ki?
"Hazır mısınız prensim?"

Omegam odaya geldiğinde başımı salladım. Hazır olmaktan başka bir seçeneğim mi vardı?
"Hazırım omega.. Shin nerede?" Merakla sorduğumda yanıma gelmişti.

"Shin kralımız Jeongin ile birlikte. Kral Hyunjin ise sizi ameliyathaneye götürmek için kapıda."
"Neden içeriye gelmedi ki?"
"Endişe ediyorlar sizin için.. birazda kendilerini suçluyorlar."

"Ah deli bunlar." Ayağa kalkıp üstümdeki düz elbiseyi düzelttim. Ameliyat için içime hiç bir şey giymemiştim sadece üstümde bol bir siyah elbise vardı.

Kapıdan çıktığımda Hyunjin'in bir o yöne bir bu yüne yürüdüğünü görünce güldüm. Sanki o girecekti bıçak altına.
"Sevgilim?"
Hyunjin sesimi duyar duymaz durmuş ve hızla yanıma gelip bana sarılmıştı.

"Özür dilerim.. özür dilerim.. bizi affet lütfen."
"Sevgilim özür dilenecek bir şey yapmadınız?"
"Hayır yaptık. Güya sana yararımız dokunsun acı çekme diye kendimizce uğraştık ama hep hüsran resmen acı olmasın derken aynı acıyı tekrar yaşattık sana."

"Merak etme ben bunu sorun etmiyorum sadece bebeğimizin ölmesine üzüldüm. Normal olarak fakat bu durumda bir suçlu yok bu yüzden ne sen ne de Jeongin bu durum yüzünden kendinizi suçlamayın tamam mı? Lütfen."

Başını sallayıp dudaklarımı öptüğünde karşılık verdim ona. Seungmin'in hazırladığı odaya birlikte indiğimizde içimde korku vardı. Onlara ne kadar iyi olduğumu yansıtsamda kolay bir şey değildi. Karnın yeni yeni iyileşmeye başlıyordu ve onlar karnımı delip tekrar bi bebek ki bu sefer ölü bir bebek çıkaracaklardı.

Ah tanrım lütfen bana dayanma gücü ver.

Hwang Jeongin

Felix ameliyat olalı yaklaşık bir ay geçmişti. Bu süreçte Felix aynı doğum yapmış gibi olduğu için yürümekte zorlandı. Bu süreçte onun için yine çok uğraşmıştık. Yanlış anlamayın gocunduğumdan değil sadece üzülüyordum.

Elimdeki çatalı bırakıp Felix'in üstünde göz gezdirdim. Yavaş bir biçimde yemeğini yiyordu. Sanki saray huzursuzluğa bürünmüştü. Nasıl bu durumdan çıkacaktık bunuda allah bilirdi.

Salonun kapısı açıldığında başımı oraya çevirdim. "Kralım Anabell diye birisi geldi ve prensimizi görmek istediğini söyledi."
Felix'e baktığımda elindeki çatalı düşürmüştü.

Elleri titrerken başını sallamıştı.
"Ne oluyor Felix?" Ona baktığımda başını iki yana salladı. "İçeriye alır mısınız?"
Hyunjin muhafızlara getirmelerini söylerken ben ayağa kalkıp Felix'in yanına gitmiştim.

Felix oturduğu sandalyeden kalkıp bana sarılmış ve boynumu öpmüştü. "Özür dilerim."
Anlamsızca ona bakarken benden ayrılıp hizmetlide duran Shin'i kucağına alıp salona ilerlemişti. Bende arkasından hızla ilerleyip salona girdiğimde gördüğüm yaşlı bir kadın ile duraksadım.