𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏

☆68- Painting☆

"I was painting a picture
The picture was a painting of you
And for a moment I thought you were here
But then again, it wasn't true, dah"

•••

"Clarke Griffin. Harika bir ressam olduğu kadar harika da bir insandı. Hayatını herkesten gizlediği aşkına ve yardıma muhtaç insanlara adadı. Yaptığı resimleri satarak kazandığı paralarla hayır kurumları açtı. Özel hayatını insanlarla paylaşmaktan hoşlanmazdı. Hiç çocuk sahibi olmadı diyebilirler size. Tamamıyla yalan. Yardım ettiği tüm çocukları kendi çocuğu gibi sevdi. Ben de o çocuklardan biriyim. Onun açtığı yetimhanede büyüdüm. Adımı bile o koydu, Madi. Bir ismin bu kadar özel hissettirebileceğini kim tahmin edebilirdi. Hep o gizli aşkını merak ettim. Ama artık öğrenmem mümkün değil gibi. Yine de umuyorum ki onun için üzülen ve cinayetinin peşine düşecek birisidir. Çünkü Clarke Griffin bunu hak ediyor.

--------------

Sarı şeritler ile çevrenmiş evin her tarafında deliller doluydu. 4 rakamında ise üzerine kan sıçramış bir portre vardı.

Araştırmalar sonucunda portredeki kişinin Bellamy Blake olduğu tespit edildi. Dünyanın diğer ucunda yaşayan, Clarke Griffin ile bir alakasının olması mümkün gözükmeyen bir asker.

Davayı devralan dedektif, Dedektif Peralta uzun uğraşlar sonucunda Bellamy Blake'in evine ulaştı.

Ne yazık ki Blake evinde de yas hakimdi. Bellamy Blake'in sevgilisi Raven Reyes bilinmeyen bir sebepten ötürü Clarke Griffin ile aynı gün, tahminen aynı saatte ölmüştü.

Bellamy Blake ona Clarke Griffin'i tanıyıp tanımadığı sorulduğunda bu ismi ilk defa duyduğunu söyledi.

Yine de tüm bu tesadüfler Dedektif Peralta'ya garip gelmişti.

Clarke Griffin'in evinde Blake'in bir portresi bulunuyor. Blake'in sevgilisinin ise Clarke Griffin ile aynı anda öldüğü öğreniliyor.

Hayır hayır.

Bunların hepsinin bir tesadüf olması mümkün değil.

--------------

Clarke Griffin. 1989, Avustralya doğumlu.

Bellamy Blake. 1987, Amerika doğumlu.

Raven Reyes. 1988, Teksas doğumlu.

Dedektif Peralta panosuna astığı üç resme ve altlarında yazan yazılara tekrar tekrar baktı. Neredeyse 1 haftadır bu davayla uğraşıyordu ve hâlâ bu ikiliyi Griffin'e bağlayacak bir nokta bulamamıştı.

Adli Tıp ise hâlâ Raven Reyes'ın ölüm sebebini bulamamıştı. Herhangi bir cinayet izi, zehir, kalp krizi... Hiçbiri yoktu. Yaşlılıktan ölmeyecek kadar da genç bir kadındı. Hiçbir hastalığı yoktu; çok sağlıklı, sportif birisiydi.

"Aniden gökten vahiy gelmiş de ölmüş gibi." Dedi Peralta kendi kendine.

Davadaki partneri Diaz elindeki dosyayı okurken konuştu.

"Blake kardeşlerin küçük olanı gerçekten güzelmiş, ha? Yetenekli bir ressam, sanat tarihinde de uzmanmış. Sürekli sanattan bahsetmeyecek biri olduğundan emin olsaydım kesinlikle yürürdüm."

Peralta aniden kaşlarını çattı. Koşarak Dedektif Diaz'ın elinden dosyayı aldı.

"Octavia Blake. Ressam! Hem de Clarke Griffin ile aynı fakültede okumuş!"

Ardından koşarak odadan çıktı.

--------------

Clarke Griffin ile Octavia Blake.

Aynı fakültede okumuş ve çok yakın arkadaş olmuş bir ikili.

"Ritüeller yaparak arkadaşlarını korkutan türden." Peralta sırıtarak konuştu.

Dedektif Diaz kaşlarını çattı. "Nasıl yani, Griffin'in Blake'in abisinin sevgilisine lanet büyüsü gibi bir şey yaptığını mı söylüyorsun? Üzgünüm ama bu tamamıyla saçmalık."

Yanlarında oturan Madi konuştu. "Bunun saçmalık olduğunu düşünmüyorum. Clarke'ın büyü yaparken yakalandığını yazan gazeteler var. Hatta resimlerinin bu kadar satmasını bile bu büyülere bağlıyorlar. Her ne kadar bunun abartı olduğunu savunsam da Clarke'ın büyülerine inandığımı söylemeliyim."

Peralta parmağını şıklattı. "Aynen öyle. Raven Reyes'ın Clarke Griffin ile aynı anda ölmesini açıklamak için harika bir yol. Raven Reyes zehirlenmedi, cinayete kurban gitmedi. Çünkü bir büyüye kurban gitti!"

--------------

Peralta bundan 2 gün sonra Griffin'in katilini de buldu. Fakat Reyes'in ölümüne dair sözleri asla kabul görmedi. Yine de başka kimse buna alternatif bir senaryo yazamadı.

Bellamy Blake bundan ötürü asla kardeşi Octavia Blake'i affetmedi.

Hatta bazı magazin sayfalarına göre Clarke Griffin'in mezarından koparılan -yolunan- çiçeklerin de sorumlusu Bellamy Blake'ti.

Yine de Reyes'ın yasını ölene kadar tutmadı. 3 sene sonra Echo isimli bir kadınla sevgili oldu.

Kim bilir bunun olacağını bilseydi belki Clarke Griffin Echo'ya da bir büyü yapardı.

Ama Madi'nin deyimiyle, o şuanda mezarında herkesten rahat bir şekilde yatıyor.

The End.

•••

Öylesine, uzun zamandır yazmadığımı fark edip yazdığım bir hikaye.

605 kelime falan oldu. Az ama idare edeceksiniz.

Bol bol yorum bekliyorum.

Okuyan olursa tabi djwjdjajhx

Hadi iyi geceler!!!