☆30- Apologize☆

285 24 35
                                    

İyi okumalar!
•••

Zaman: 3×05

Bellamy Octavia'nın açtığı kapıdan içeri girdi.

Kardeşinin yerli gibi davranması canını sıkıyordu. Fakat karşılaştığı manzara onu kardeşinin davranışlarından daha çok germişti.

Clarke.

Clarke onu gördüğü anda gülümserken Bellamy'nin kaşları çatıldı. Görmeyi beklediği son kişi bile değildi Clarke.

Octavia "Konuşmam şimdi bitti." Deyip odadan çıktığında Bellamy ile Clarke yalnız kalmışlardı.

"Octavia'nın üstüne gitme." Dedi Clarke samimi bir gülümsemeyle. "Beni kampa sokması için ona yalvardım."

Bellamy sinirle sordu. "Ne işin var burada Clarke?"

Clarke'ın gülümsemesi onun bu siniri ile solmuştu bile. "Konuşmamız lazım."

Bellamy alayla güldü. "Ah, konuşmamız gerektiğini hükmettin demek." Tekrar alaylı bir kıkırtı çıkartıp devam etti. "Yerlileri kendi halkına tercih eden ve kendisini kurtarmaya gittiğimizde bize sırtını çeviren yüce Wanheda şimdi konuşmak istiyor öyle mi?"

Clarke onun bu sinirli ve alaylı halini umursamayıp yanına yaklaştı. "Buraya sana Buz Ulusunun yaptıklarının bedelini ödediğini söylemek için geldim." Sesini yükseltti. "Weather dağı saldırısının intikamı alındı. Bu meselenin kapandığını söylemeye geldim."

Bellamy onun yüzüne bakmak yerine yere bakıyordu. "Yine başladık." Dedi abartı bir göz devirmeyle. "Kapanık kapanmadığına neden sen karar veriyorsun?"

"Biz üzerimize düşeni yaptık." Dedi Clarke sakinlikle.

"Biz mi?" Diye sordu Bellamy şaşkınlıkla.

"Ben ve Lexa." Diye yanıtladı Clarke onu.

Bellamy'nin gözlerinden bir hüzün geçti. Kabul etmek istemese de aşık olduğu kadının Lexa'ya olan bu yakın davranışları canını yakıyordu.

"Buz Ulusu kraliçesi öldü." Dedi Clarke konuyu uzatmadan. "Sorun çözülmüştü ama sen Pike'ın her şeyi mahvetmesine izin verdin."

Bellamy sinirle Clarke'a yaklaştı. "Neden geldin Clarke?" Dedi ses tonunu sabit tutmaya çalışarak.

"Arkadia'nın yaptığı hatayı düzeltmesi şart." Dedi Clarke derin bir nefes alarak.

Bellamy tam Clarke'a cevap verecekken durdu. Kaşlarını çattı ve tekrar sordu. "Gerçekten neden geldin Clarke? Amacın neydi, ne düşünüyordun buraya gelirken?" Sesi istediğinden daha sitemkar çıkmıştı.

Clarke gözleri dolu bir şekilde Bellamy'nin gözlerinin içine baktı. Dudağını ısırıp derin bir nefes aldı. Ardından konuştu. "Yaptığım bir hatayı düzeltmek için."

Bu sefer şaşırma sırası Bellamy'deydi. Kaşları çatık bir şekilde sordu. "Ne hatası?"

Clarke ona yaklaşıp elini esmer oğlanın yüzüne koydu. "Seni bırakmak. Seni bırakıp gitmek yaptığım en büyük hataydı Bellamy Blake." Dedi gülümseyerek. Ardından hızla dudaklarını birleştirdi.

Bellamy şaşkınlıkla donakalırken bir anda kendine gelip sarışın kıza karşılık verdi.

•••

349 Kelime

Kısa ama güzel oldu bence.

Umarım beğenmişsinizdir,

Hadi bay!

𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin