☆28- The Vampires Of The Venice (1850 AU)☆

250 12 47
                                    

Doctor Who dizisinin aynı adlı bölümünden ilham alınarak yazılmıştır. (Dizidekilerin vampir olmadığını uzaylı olduğunu biliyorum fakat uğraşasım yok, tşk.)
İyi okumalar dilerim!

•••

Zaman: 1850
Yer: Venedik

Clarke aynada son kez kendine baktı. Üzerinde ki mavi elbise gözlerini ön plana çıkartıyordu ve her zaman ki gibi mükemmel gözüküyordu. Sarı bukleli saçları omzuna kadar kıvır kıvır iniyordu.

Çoğu yaşıtının aksine üzerindeki köylü işi elbiselerden rahatsız değildi. Onlar köylüydü! Şehirli kıyafeti giyerek kime hava atacaklardı ki?!

Aynanın önünden ayrılıp kapıya doğru ilerledi. Sesler geliyordu.

Şehrin giriş kapısına yakın oturuyorlardı ve babası da giriş kapısının güvenliğiydi.

Babasının sesini duymasıyla ayakkabılarını ayağına geçirip hızla evden çıktı. Giriş kapısının önüne geldiğinde babasının konuştuğu kişiye baktı.

Koyu kahverengi saçları, koyu kahverengi gözleri olan şövalye görünümlü bir oğlandı.

Babası Jake sordu. "Giriş belgenizi alabilir miyim?"

Genç adam cebinden bir kart çıkartıp gösterdi. Yerliydi. Olması gerektiği gibi.

Clarke dişlerini sıktı. Babası yine bilip bilmeden kavgaya tutuşmuştu.

Babasının yanına gidip koluna dokundu. Babasına bir gülümseme bahşedip genç adama döndü. "Buyrun sinyor."

Genç adam başıyla selam verip yanlarından geçti. Clarke babasına dönüp derin bir nefes verdi. "Bu kadar telaşlanma baba. Senin gibi mükemmel bir güvenlik varken içeri veba giremez."

Babası gülümsedi, ardından işine devam etti.

Clarke ise pazara doğru ilerlemeye başladı. Kırk yılda bir pazara kitap gelirdi. Yıpranmış da olsa kitap bulmak Clarke için altın bulmakla eş değerdi.

Tam bir sokaktan dönecekken bir çığlık duydu. Genç bir kıza aitti bu çığlık.

Yan sokaktan geliyordu. Clarke koşar adımlarla yan sokağa geçti. Gördüğü manzara ise arkadaşı Emori ve çömelmiş şapkalı bir adamdı.

Çığlığı nasıl tanıyamamıştı? Emori'nin çığlığıydı bu! Bu soytarı Emori'ye ne yapmış olabilirdi?

"Emori!" Diye seslenip hızla kızın yanına geldi. O sırada şapkalı adamın yüzünü görmesiyle ağzı açık kaldı. Adamın dişleri sivri ve haddinden fazla uzundu.

Adam pelerini ile yüzünü örtüp koşarken Clarke eğilip Emori'ye baktı. Boynunda diş izleri vardı. Clarke kaşlarını çattı. O sırada Emori'nin acıyla inlemesi ile diş izlerini boşverip ayağa kalkmasına yardım etti.

•••

Bellamy kuzeni Murphy'nin elini sıktı. "Sahte evrak işinde senden iyisi yok dostum." Ardından elinde ki kartı salladı. "Bekle beni Venedik!"

𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin