☆48- A Traitor☆

249 21 82
                                    

Medya: En mükemmelinden bir Bellarke klibi

İyi okumalar dilerim!

•••

Zaman: 5×08

Bellamy hızla Blodreina'nın çadırına doğru ilerliyordu. Bir zamanlar etrafına neşe saçan, nazik kardeşi, Bellamy'nin değer verdiği sayılı insanlardan birini öldürtmek üzereydi.

Bellamy Clarke'ı uzun zamandır tanıyordu. Ve onun hakkında her şeyi biliyordu.

O onun en yakın arkadaşıydı.

Ölmesine izin veremezdi.

Aklına gelen anıyla yüzünde bir gülümseme oluştu. Her şeyin başladığı günden tek bir sözcük...

"Dur!"

Kelime beyninde yankılandı.

Bellamy daha o gün Clarke'ın güçlü olduğunu görebilmişti.

Clarke'ın onları kurtarmak için yaptığı şeyler de bunu kanıtlıyordu zaten.

Günler geçtikçe Clarke'a aşık olmuştu.

Fakat Clarke Lexa için onu terk etmişti, ihanet etmişti.

Tabi Bellamy de affedilemez şeyler yapmıştı.

Fakat ikisi birbirini sayısız kez affetmişlerdi.

Bellamy Clarke'a olan sevgisinin arkadaşçadan fazla olduğunu biliyordu. Ama üzerinden uzun zaman geçmişti.

Clarke her şeye rağmen ayakta durmuştu. Dik bir şekilde yoluna devam etmişti.

Bellamy ise onu hak etmemişti.

Onu dünyada ölüme terk etmiş ve yoluna devam etmişti.

Artık Echo vardı.

Clarke ve Bellamy sadece arkadaştılar.

Daha fazlası değillerdi, ama yine de daha azı da değillerdi.

Halka'da ki ilk yılını hatırladı.

Hayatının en kötü 6 yılının ilk yılı...

Her sabah -ya da onlara göre sabah- uyandığında nerede olduğunu anlaması birkaç dakika sürerdi.

Clarke'ın öldüğü aklına geldiğinde ise her yeri dağıtırdı.

Bir keresinde haftalarca yemek yememişti.

Başka bir sefer Monty'nin algleri ile hayatına son vermeye çalışmıştı.

Başka bir seferinde de elini aynaya geçirmişti.

Onu tekrar kaybetmeyeceğim...

Tekrar olmaz...

Octavia'nın çadırının perdesini açtı.

"Octavia Clarke'ı öldürmene izin veremem." Dedi kız kardeşine acıyla bakarken.

"İşte yine başlıyoruz." Dedi Octavia alaycı bir gülümsemeyle arkasına yaslanırken. "Sevdiğin bir hainin hayatını kurtarmaya çalışıyorsun."

Bellamy dişlerini sıktı. Octavia onunla oynuyordu. Onu çok iyi tanıyordu ve bunu kullanıyordu.

Bellamy'nin bir şey yapması gerekiyordu.

Octavia'nın Clarke'ı öldürmesine izin veremezdi.

Belki de yapması gereken...

Belki de yapması gereken doğruyu söylemekti.

Doğruyu söyledi.

"Haklısın."

Octavia'nın yüzündeki duygu değişimini izledi.

"Ne?" Dedi Octavia şaşkınlığına rağmen alaycı bir ifadeyle.

"Onu seviyorum Octavia!" Diye bağırdı Bellamy.

"Ona aşığım ve onu sevmekten asla vazgeçmedim." Şimdi gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı.

Octavia'nın ayaklarının dibinde dizlerinin üzerine çöktü.

Kız kardeşinin ellerini tuttu.

"Lütfen O. sana yalvarıyorum. Onu öldürme..."

Octavia ağabeyine baktı. Kalbinde bir sızı hissetti. O da bir zamanlar böyle sevmişti.

Hayatı ona yaşamaya değer kılan kişiyi kaybetmenin nasıl bir his olduğunu biliyordu.

Octavia ayağa kalktı. "Onu affedeceğim." Dedi derin bir nefes alıp. "Fakat bir şartla."

Bellamy'nin gözleri umutla parladı. "Ne istersen?"

"Ona söyleyeceksin..."

•••

Clarke hücresinde ileri geri yürüyordu.

Bellamy'nin onu kurtarmanın yolunu bulacağından emindi. Eğer bulamazsa da Madi'ye iyi bakacağını biliyordu.

Bellamy Blake Clarke'ın Wells'ten beri güvendiği tek kişiydi.

6 yıl sonra bile ona güveniyordu.

Gözlerini kapattı ve o roketin atmosferi delip gittiği anki hissi hatırladı.

Rahatlama,
Panik,
Kalp kırıklığı...

Çoğunlukla ise rahatlama.

Clarke'ın yanında olmasa bile güvendeydi.

Bellamy'nin yaşayacağını bilerek ölecekti.

Onu sevdi ve onun için öldü.

Ancak Clarke'ın yaşadığını öğrendiğinde endişelendi.

Clarke'ın sevdiği Bellamy Blake...

Onsuz 6 yılı nasıl geçirebilirdi?

6 çekici insanla birlikte bir uzay gemisinde.

Clarke kıskanç hissetti; keder, acı ve umutsuzluk hissetti.

Onu sevdi.

Kapının açılma sesi ile Clarke düşüncelerinden arınıp başını kaldırdı.

Bellamy ona doğru koştu ve sarışın kızı kolları arasına aldı.

Bellamy çekilirken konuştu. "Clarke," rahatlayarak adını soludu.

Clarke daha önce adının bu kadar sevgiyle, çaresizlikle söylendiğini duymamıştı.

"Bellamy?"

Bellamy derin bir nefes alıp konuştu. "Clarke seni seviyorum."

Kız onun yüzünü görebilmek için geri çekildi.

"Clarke sana aşığım."

Clarke inanmazca güldü. "Beni seviyorsun?"

"Seviyorum." Dedi Bellamy gülümseyerek.

"Ben de seni seviyorum." Dedi Clarke dudaklarını birleştirirken...

•••

560 Kelime!

Yine okuduğum yabancı bir kurgudan ilham alarak yazdım.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir,

Baaay!

𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin