𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏

☆16- Robin Hood (AU)☆

Bu fikri nasıl buldum bilmiyorum.
İzlediğim filmlerden falan replikler, olaylar falan birleştirip yazdım.
Hadi hayırlısı.

•••

Yer: Blake Kardeşler Avukatlık Ofisi

"Bell... Çok sıkıldım ben ya!" Diye isyan etti Octavia.

Bellamy ona göz devirdi. "Sabırsızlık etme O."

O sırada kapı çaldı. Octavia'nın gözleri neşe ve şaşkınlıkla büyüdü.

Aynaya bakıp üstünü başını kontrol ettikten sonra kapıyı açtı.

Siyah uzun saçlı bir oğlan vardı kapıda. Sert bakışlara sahipti ve görünümü Octavia'yı korkutmuştu. "Buyrun?" Diye sordu korkuyla.

"Avukatlık Ofisi yazıyor kapıda?" Diye sordu oğlan alayla karışık sitemle.

Octavia derin bir nefes alıp kapıyı araladı. Oğlan içeri girerken Bellamy ayağa kalktı.

"Bellamy Blake." Dedi elini uzatırken.

Oğlan Bellamy'nin elini sıktı. "Finn Collins."

Üçü de oturdular. Ardından Finn konuşmaya başladı. "Savunacağın kişi Clarke Griffin."

Bellamy kaşlarını çattı. "2 yıldır kaçak olan başına ödül konulmuş Clarke Griffin mi?"

"Evet, yakalandı ve bir avukata ihtiyaç var. " dedi Finn tek düze bir ses tonuyla.

Bellamy sessizce düşünürken Octavia sordu. "Karşılığında ne alacağız?"

Finn muzip bir sırıtmayla ona döndü. Ardından cebinden bir paket çıkardı. Paketi Bellamy'e uzattı.

Bellamy paketi açtı. Içi para doluydu.

Finn Bellamy'e bakarak konuştu. "Içinde 5.000 dolar var. Eğer davayı kazanırsan aynısından 3 tane daha vereceğiz."

Octavia şokla oğlana bakan ağabeyini takmadan elini oğlana uzattı. "Kabul ediyoruz. "

Finn kıza gülümsedi. Ardından elini sıktı. "Iyi seçim. Müvekkilim ile birzat konuşacağınızı düşünüyorum. "

Octavia sordu. "Müvekkiliniz nerede?"

Finn kaşlarını çattı. "Tabi ki göz altında. Tanrı aşkına siz ne kadar zamandır avukatsınız?"

Bellamy Octavia'ya bakıp sordu. "Saat kaç?"

"Öğlen 12.20."

"Yaklaşık 7 saattir."

Finn onlara göz devirip ayağa kalktı. "Clarke Griffin'i oradan sağ salim çıkarmak sizin göreviniz."

Ardından odadan çıktı.

Bellamy sinirle Octavia'ya döndü. "Ilk davamızda bir katili mi savunacağız O.?"

Octavia göz devirip para dolu paketi işaret etti. Ardından ayağa kalkıp kahve makinesine doğru ilerledi...

•••