★13- Hogwarts Students Part 2★

315 23 106
                                    

Bellamy ve Clarke birer bardak kaymak birası içtikten sonra ayrılmışlardı.

Clarke kütüphaneye Lily ve Dorcas'ın yanına giderken Bellamy; James ve Sirius'u aramaya gitmişti.

Clarke kütüphaneye doğru ilerlerken Severus Snape ile karlılaştı. Severus'un acelesi vara benziyordu.

"Hey, Severus? Bir sorun mu var?" Diye sordu Clarke merakla.

"Hey! Ah... Hayır yani evet... Tanrım! Lily'i gördün mü?" Dedi Severus telaşla.

Clarke ona gülümsedi. "Kütüphanede değil mi?"

"Ah, hayır. Dorcas orada fakat Lily yok." Dedi Severus telaşla.

Clarke onun bu haline güldü. "Bu kadar telaşlanma Severus! Her neyse ben kütüphaneye gidiyorum. Sonra görüşürüz."

Severus başıyla onaylayıp yürümeye devam etti. Clarke onun başkalarına da Lily'i sorduğunu duydu.

Fakat takmayıp kütüphaneye doğru yürümeye devam etti.

Clarke kütüphaneye gittiğinde kütüphane bomboştu. Ne öğrenciler vardı, ne de görevli Madam Pince. Severus Dorcas'ın burada olduğunu söylemişti. Fakat Dorcas'tan da eser yoktu.

Clarke Madam Pince'ın masasına doğru ilerledi.

Masanın arkasına doğru eğildiğinde şokla gözlerini pörtletti. "Aman tanrım!" Dedi kendi kendine.

Madam Pince yerde baygın yatıyordu.

Clarke hemen eğilip nabzını kontrol etti.

Nabzı aldığında derin bir nefes aldı.

Yardım istemeliydi.

Kütüphanenin boş olması hayra alamet değildi.

Tam ayağa kalkıp yardım çağıracakken "Pertificus Totalus!" Sesini duydu.

Donmuş bir şekilde Madam Pince'ın yanına düşerken lanet etti. Herhangi bir şekilde hareket edemiyordu.

Büyüyü kimin yaptığını da göremiyordu.

Kimin onu masanın altına ittirdiğini de.

•••

Bellamy hararetli bir şekilde Lily, Marlene ve Dorcas ile konuşan arkadaşlarına yaklaştı.

Clarke ile kaymak birası içeli 2 gün geçmişti ve Clarke'ı o zamandan beri görmüyordu.

"Çocuklar bir sorun mu var?" Diye sordu merakla.

Lily hemen atıldı. "Clarke kayıp! Iki gündür hem de!"

Bellamy kaşlarını çattı. O da Clarke'ı iki gündür görmüyordu.

"Nasıl kayıp? McGonagall'a haber verdiniz mi? Iyice aradınız mı her yeri? Biri bir şey mi-" lafını Sirius kesti.

"Sakin ol dostum. Kızlar siz de sakin olun." Dedi.

Remus olayı devraldı ardından. "Marlene, Dorcas siz McGonagall'a haber verin. Lily sen de etrafı ara. Biz de arayacağız."

"Arayacağız," kelimesinin üstüne basarak söylemesinden Bellamy Çapulcu Haritası'ndan bahsettiğini anladı.

Kızlar dağılırken Bellamy hemen haritayı çıkardı. Haritada Clarke'ın ismini aramaya başladılar.

Bellamy ismi bulduğunda şaşırdı. Kütüphanedeydi.

"Kütüphanede." Dedi başını kaldırıp.

Remus kaşlarını çattı. "Fakat kütüphane kapalı. Kitaplar düzenleniyor gibi bir şey yazıyordu."

James ellerini 'Ben bilmem' dercesine açtı. "Kütüphaneye en son 1. Sınıfta yasak kitapları incelemek için gitmiştim. Hiçbir fikrim yok."

Sirius "Aynen." Dedi ciddiyetle.

Bellamy "Gidip bakalım o zaman." Dedi ayağa fırlayıp.

Remus onu durdurdu. "Kapı kilitli."

Bellamy göz devirdi. "Biz büyücüyüz Rem-Rem."

Ardından önden ilerlemeye başladı.

Diğer Çapulcular da arkasından ilerlemeye başladı.

•••

Clarke iki gündür büyü etkisindeydi. Kan akışının yavaşladığını hissediyordu. Göz yaşları tükenmiş, akmaz olmuştu. Ağzından bir damla su, bir dilim ekmek geçmemişti.

Onu donduran kişi iki kere daha gelmiş ve "Crucio!" Lanetini uygulamıştı. Clarke onun kim olduğunu anlamıştı tabi ki.

Artık kendisinin yarına çıkmayacağını biliyordu.

3. Sınıftan beri sevdiği çocuk ile en fazla bir kaymak birası içmişti. Arkadaşlarının düğününü görmemişti. Hogwarts'dan mezun olup annesinden tebrik de almamıştı. St. Mungo'da doktorluk yapma hayalleri gerçek olmamıştı.

Hiçbir hayalini gerçekleştirememişti. Ve bu masanın altında ölüp gidecekti.

O sırada "Alahomora!" Diye bir ses duydu.

Kütüphanenin kapısı açılırken içeri giren kişileri Clarke seslerinden tanıdı.

"Clarke!" Diye seslendi Bellamy telaşla.

Clarke konuşmak istedi. Cevap vermek istedi. Fakat yapamıyordu.

4 genç kütüphaneyi aramaya başladılar. En sonunda Bellamy masanın altına eğildi.

Gördüğü görüntü ile nutku tutuldu. "Clarke?"

Kızı kendine çekti. "Ha-hareket et. Ha-hadi."

Remus asasını kıza doğrulttu. "Reparifors!"

Clarke derin bir nefes alırken gözleri kapandı.

Bellamy kıza bakarken oğlanlara bağırdı. "Su getirsin biri!"

Sirius koşarak su getirirken Bellamy korkuyla kıza bakıyordu.

Sirius'dan aldığı suyu Clarke'a içirdi.

Remus ayağa fırladı. "Revire taşıyalım onu."

Bellamy yarı baygın olan Clarke'ı kucağına alıp hızla revire götürdü.

•••

Madam Pomfrey bezmiş bir şekilde kapıda bekleyen Lily, Marlene, Dorcas ve Çapulculara baktı.

Clarke'ın dinlenmesi için uyuması gerekiyordu fakat Çapulcular içeri girerse onu uyutmazlardı ve Madam Pomfrey buna izin vermek istemiyordu.

Fakat saatler geçmişti ve izin vermek zorunda hissetmeye başlamıştı.

Derin bir iç çekip kapıyı açtı. "Geçin." Dedi bezgin bir sesle.

Ardından kendisi revirden çıkıp dışarıda beklemeye başladı.

Bellamy ise koşarak Clarke'ın yanına gitti. Kızın huzurlu bir şekilde uyuması ona iyi hissettirmişti.

Herkes Clarke'ın etrafına toplandığında Clarke seslere gözlerini araladı.

Göz kapakları iki gün açık kalmasından dolayı çok ağır kalkıyordu ve yoruyordu. Fakat Clarke takmadı.

"Selam..." dedi yorgun bir sesle.

Bellamy ona gülümsedi.

"Bensiz iki gün nasıldı anlatın bakalım..." dedi yorgun çıkan sesine rağmen alaycı bir tavırla.

•••

Bundan sonra ki part final.

704 kelime!

Hadi bay!

𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin