★23- I Waited For You★

314 21 17
                                    

Zaman: 4×13

Clarke derin bir nefes alıp son kez sordu. "Bellamy emin misin?"

Bellamy düşünmeden kafasını evet anlamında salladı.

Clarke iğneyi kendi koluna sapladı. Kara kan iğneye dolmaya başlamıştı.

Bellamy yutkunarak kanın dolmasını bekledi.

Yeterli kanı aldığında Clarke iğneyi çıkardı. Ardından Bellamy'e döndü.

Bellamy başını onaylar anlamda salladığında iğneyi Bellamy'nin koluna sapladı.

Karakan Bellamy'nin dolaşım sistemine girerken Bellamy yutkundu. Artık o da bir yapay karakandı.

Clarke iğneyi çektiğinde birbirlerine tedirgince baktılar...

•••

Bellamy kapıya doğru baktı. Hala Clarke'tan iz yoktu.

Fakat onu yalnız bırakamazdı. Raven'a döndü. "Gidin."

Raven kaşlarını çattı. "Ne?!" Duyduklarına inanamıyordu.

"Clarke yetişemeyecek. O binemezse ben de binmeyeceğim o gemiye." Dedi kesin bir sesle.

Raven tam bir şey daha diyecekken Murphy konuştu. "Raven gitmeliyiz."

Raven gözleri dolu bir şekilde Bellamy'e baktı. "Bellamy..."

Bellamy başını iki yana salladı. "Gidin."

Raven başıyla onayladı. O sırada Bellamy dışarı çıkmıştı bile.

Etrafa baktı. Radrasyon dalgası geliyordu. Korkuyordu. Fakat kendisi için değil, Clarke için korkuyordu. Ona bir şey olmasından korkuyordu.

O sırada roketin gürültüyle harekete geçtiğini gördü.

Roketin uçuşu ile yere doğru savrulmuştu. Roketin uçtuğunu gören Clarke ne hissetmişti diye sormadan edemedi kendi kendine.

Radrasyon dalgası yaklaştıkça içini bir korku kaplıyordu. "Hadi Clarke, hadi..." Diye mırıldanıp duruyordu.

O sırada üsse doğru koşan birini fark etti. Onun Clarke olduğunu gördüğünde ne zaman tutmaya başladığını bilmediği nefesini bıraktı.

Clarke'ın maskesinde ki çatlağı gördüğünde içini bir endişe kapladı.

Kapıyı hemen açıp Clarke'a doğru koşmaya başladı.

Clarke'a ulaştığında eliyle maskenin çatlağını kapatıp Clarke ile koşmaya başladı.

Üsse girdiklerinde Clarke'ın maskesini çıkardı. Acıyla kızın şişmiş yüzüne baktı.

Clarke'ın ise gözleri kapandı. Ardından Bellamy'nin kucağına doğru düştü.

•••

Zaman: 3 Saat Sonra

Clarke gözlerini araladığında kırmızı bir koltukta uzanırken buldu kendini. Şaşkınlıkla etrafa bakınırken ona doğru gülümseyerek gelen Bellamy'i gördü.

"Bellamy?" Diye sordu şaşkınlıkla.

Bellamy onun oturur konuma geçmesine yardım etti.

Clarke ise şaşkınlıkla sordu. "Gitmiş olman gerekiyordu. Neden?"

Bellamy onun şaşkınlığına gülümsedi. "Birlikte..." (TOGETHER!)

Clarka da ona gülümsedi. Ardından dışarı doğru baktı. "Şimdi ne yapacağız?"

"Yiyecek bir şeyler ve arabayı bulmamız lazım." Diye cevap verdi Bellamy.

•••

Zaman: 6 Yıl 7 Gün Sonra

Madi gözlerini açtığında gördüğü manzara ile yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamadı. Yıllardır beraber yaşadığı kişileri böyle görmek onu mutlu ediyordu.

Bellamy Clarke'a sımsıkı sarılmış, Clarke'ın saçları Bellamy'nin üstüne yayılmıştı.

Madi kendi üstünde ki battaniyeyi onların üzerine örttü.

Onlar dünyada ki en mükemmel çiftti Madi'ye göre.

Tabi dünyada ki tek çift olmaları da etkiliydi bu durumda.

Madi bunları düşünürken Bellamy de uyanmıştı.

Önce onlara bakan Madi'yi, ardından kollarında uyan Clarke'ı fark etmişti.

Bu iki kadın onun her şeyiydi. "Günaydın." Dedi Madi'ye gülümseyerek.

Madi de gülümseyerek "Günaydın." Dedi ona. Ardından heyecanla sordu. "Ben uyurken isim düşündünüz mü?"

Bellamy başını onaylar anlamda salladı. Tam düşündükleri ismi söyleyecekken Clarke'ın sesi geldi. "Günaydın."

Bellamy gülümseyerek kadının alnını öptü. "Günaydın."

Clarke sordu. "Neyden bahsediyordunuz?"

Bellamy elini kadının karnına götürdü. "Bebeğimizin ismi hakkında konuşuyorduk."

Clarke gülümsedi. "Madi'ye söyledin mi?"

Madi heyecanla sordu. "Hayır hadi söyleyin!"

"Kız olursa Aurora Blake. Erkek olursa Jake Blake olacak. Aurora annemin, Jake Clarke'ın babasının ismi." Dedi Bellamy.

O sırada dışarıdan gelen sesle üçlü kaşlarını çattı. Bellamy ve Madi hızla dışarı çıkarken Clarke da hemen arkalarından çıktı.

Bellamy kaşlarını çattı. "Bunlar bizimkiler değil."

Gemi biraz uzaklarına inerken üçlü silahlarını hazırlamaya başlamıştı.

Bellamy iki kadını tuttu. "Ikiniz saklanacaksınız."

Clarke sinirle sordu. "Ne saçmalıyorsun Bellamy?"

"Sen hamilesin, sen ise daha çocuksun. Sakın diretmeyin." Dedi Bellamy net bir sesle.

Clarke derin bir nefes alıp başıyla onayladı...

•••

Monty, Emori, Echo ve diğerleri karşılarındaki askerlere bakıyorlardı.

Tam askerler onlardan birini vuracakken başka biri hepsini öldürdü.

Monty öne çıkıp onlara doğru gelen kişiye baktı. "Sen de kimsin?"

"Monty, Emori, Echo, Harper. Sizsiniz değil mi?" Diye sordu küçük kız.

Monty kaşlarını çattı. "Tanışıyor muyuz?"

Monty'nin sorusuna başka biri cevap verdi. "Kesinlikle tanışıyoruz."

Duydukları sesle herkes şok olmuştu.

Görüntülerine giren kadınla ilk Harper tepki verdi. Koşarak Clarke'a sarıldı.

Clarke onun sarılmasına karşılık verdi. O sırada Harper Clarke'ın hafif çıkık karnını fark etmişti. "Aman tanrım..." dedi geri çekilirken.

O sırada diğerleri de Clarke'ın karnını fark etmişti. "Lütfen babasının Bellamy olduğunu söyle." Dedi Emori heyecanla.

Clarke başını onaylar şekilde salladı. Ardından ciddileşip konuştu. "Bellamy'i götürdüler. Onu bulmamız lazım."

Hepsi hızla araca doğru ilerlemeye başladı.

Yıllar sonra bir aradaydılar ve az sonra Bellamy'i bulacaktılar. Daha ne isteyebilirlerdi ki?

•••

687 Kelime

Ilhamsızlıktan ölürken bu fikri nasıl buldum ben de anlayamadım dnnsnd

Ama bu bölümü sevdim.

Neyse hadi baaaaay!

𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin