★2- Radio Signals★

1.1K 55 95
                                    

Bell Halka'da, Clarke dünyada:

Raven herkesi toplamış heyacanla konuşmayı bekliyordu. 6 yıldır buradaydılar ve Raven ilk defa bu kadar heyecanlı gözüküyordu.

"Evet Raven seni dinliyoruz." Dedi Bellamy onun heyecanına gülerek.

"Telsizler çalışıyor!" Dedi büyük bir heyecanla.

Herkes sevinç nidaları atarken bir anda Raven arkasına döndü.

"Bir sinyal geliyor!" Dedi çocuksu bir sesle.

Bellamy arkasından gitti. "Umarım Octavia da oradadır. "

"Dünyayı kocaman bir kampa çevirmiş olabilir." Dedi John alayla.

Şimdi herkes telsizin başında heyecanla bekliyordu.

Raven telsize bir ayarlama yaptı ve sesi açtı.

Echo Bellamy'nin yanına gidip elini tuttu.

Bellamy elini rahatsıca çekti. Echo ile yaklaşık 1 ay sevgili kalmışlardı ve Bell onu aşk anlamında sevmediğini fark etmişti.

Raven onlara dönüp seslendi. "Çocuklar mesajın tekrarını dinleyeceğiz. Üzerinden birkaç dakika geçmiş. Eğer cevap vermemiz gerekirse yarını bekleyeceğiz çünkü 6 yıldır hep aynı saatte mesaj gönderdiklerine göre telsiz odasına giriş çıkış saati falan olabilir." Dedi ardından gülümsedi. "3"

"2"

Derin bir nefes aldı.

"1"

Raven telsizi açtığında yaklaşık 1 dakika boyunca sadece nefes sesi duydular sonra ise gelen "hey!" Sesi ile yerlerine çivelendiler.

Bellamy'nin gözünden bir damla yaş süzüldü.

"Bellamy. Beni duyuyorsan, yaşıyorsan. Praimfaya'nın üzerinden 2199 gün geçti. Bunu hala her gün neden yaptığımı bilmiyorum."

Bir süre sustu karşı taraf. O sırada Bellamy mırıldandı. "Clarke..."

Raven gözleri dolu bir şekilde baş sallarken Bellamy gülümsedi. "Yaşıyor!"

Sonra tekrar konuşmaya başladı Clarke.

"Belki aklımı başımda tutmanın yoludur. Kim olduğumu unutmamamın. Eskiden kim olduğumu. Burası 1 yıldan fazladır yere inmeniz için güvenli. Neden inmediniz?"

Bellamy mırıldanarak özür diledi. Göz yaşları durmuyordu.

"Sığınaktan da ses gelmiyor. Bir süre onları kazıp çıkarmayı denedik ama çok fazla enkaz vardı... Ben de onlarla iletişim kuramadım. Neyse hala umudum var. Raven'a tek yeşil noktaya nişan almasını söyle, beni bulursunuz. Gördüğüm kadarıyla gezegenin geri kalanı berbat durumda. O yüzden de..."

Clarke'ın susmasıyla hepsi kaşlarını çattı.

Ama anlattığına göre dünya boştu ve başına ne gelebilirdi ki?

"Boşver. Sizi görüyorum."

Ardından telsiz kapandı. Murphy kaşlarını çattı.

"Bizi göremez ki."

Bellamy hemen telsizi aldı. "Clarke. Hey! Beni duyuyor musun?"

Bir süre cızırtılar geldi sonra ise bir hıçkırık sesi ile Clarke'ın sesi. "Bell..."

Ardından başka bir kızın sesi geldi. "Hey gelen siz misiniz? Şu inen gemide ki."

Bellamy hemen "Hayır." dedi.

Ardından ekledi. "Sen kimsin?"

"Ben Madi. Büyük hayranınızım!"

Clarke'ın endişeli sesi ile gülümsedi Bellamy.

"Madi. Silahları doldur. Hepsini." Dedi.

Ardından telsize döndü. "Ne zaman geleceksiniz."

Raven 'ın sesi duyuldu ardından. "Clarke... En yakın zamanda, söz veriyorum. Ama öncelikle... Hayatımızı kurtardığın için teşekkür ederiz..."

Clarke'ın hıçkırığı duyuldu. "Tamam o zaman be-"

"Clarke seni seviyorum. "

Bellamy'nin sesiyle herkes ona dönerken Clarke gülümsedi. "Ben de seni seviyorum Bell."

Ardından telsiz kapandı ve Bellamy arkadaşlarının sorgulayıcı bakışları ile tek kaldı.

Clarke ise ona gülen Madi ile bakışıyordu.

"Burada bir şey itiraf ettim. Şaşırman gerek."

Madi kahkaha attı. "Clarke." Dedi ciddi bir ses tonuyla. "Bellamy'i o kadar aşk dolu anlatıyorsun ki." Ardından ciddiyeti bozuldu ve tekrar kahkaha attı. "Bunu sen itiraf etmeden de anlayabildim."

Ardından Madi silahları doldurmaya giderken Clarke şapşal bir gülümsemeyle gökyüzüne baktı.

Onu seviyordu...

•••

Ehehe bu bölümü çok mutlu yazdım.

Gerçekten hayallerimden biriydi bu.

Aslında aşk itirafı düşünmüyordum ama sonra dedim ki: bu bir Bellarke kurgusu.

Neysem inşallah beğenmişsinizdir!

Hadi baaaay!

Istek:

𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin