★51- Come Back To Camp★

262 24 35
                                    

The more that you say, the less ı know
Ne kadar çok söylersen o kadar azını biliyorum
Wherever you stray, I follow
Nereye saparsan sap seni takip ederim

I'm begging for you to take my hand
Yalvarırım elimi tut
Wreck my plans, that's my man
Planlarımı mahvet, işte benim adamım

Willow- Taylor Swift
•••

Zaman: 3×01 Sonrası

Bellamy yanında Kane ve hemen arkasında diğerleri ile birlikte dükkana girdi.

Gözleri hemen dükkanı taradı. Bir umut özlediği sarı saçları görebilirdi belki.

Dükkanın içinde dolaştı ve Kane'in tezgaha ilerlemesini izledi.

Tezgahın arkasında duran ve onlara şüpheli bakışlar atan kadına gözlerini kısarak baktı.

"Bu kızı gördün mü?" Diye sordu Kane diplomatik bir şekilde elindeki fotoğrafı gösterirken.

Bellamy kızın yüzünde ki tanıma ifadesini izledi.

"Hayır." Dedi kadın ciddi bir şekilde.

Bellamy sinirle bağırdı. "Yalan söylüyorsun!"

Kadın birkaç adım geri gitti. "Hayır söylemiyorum."

Bellamy sinirle ne yaptığını anlamadan tezgahtaki her şeyi devirdi.

"Bellamy." Kane uyarıcı bir tonda konuştu.

"Bana nerede olduğunu söyle." Dedi Bellamy sakin olmaya çalışarak.

Kadın korkulu bir nefes aldı. "Daha yeni ayrıldı."

"Teşekkür ederim." Bellamy koşarak dükkandan çıktı.

"Clarke!" Seslendi. Hala işitme mesafesinde olduğunu umuyordu.

Daha yüksek sesle tekrar denedi. "Clarke!"

O sırada hızla uzaklaşan kısa sarı saçlı bir kadın gördü. "Clarke?" Kadını tutup kendine çevirdi.

Fakat Clarke değildi. "Özür dilerim." Dedi kadını bırakırken.

O sırada tam arkasından bir ses duydu. "Bellamy?"

Bellamy hızla arkasını döndü.

Aylardır aradığı kadın karşısında duruyordu. "Clarke." Hızla sarışın kızı kendine çekip sarıldı.

Clarke ise geri sarılmadı.

Bellamy şaşkın bir ifadeyle geri çekildi. "Clarke?"

"Neden beni arıyorsunuz?" Clarke soğuk bir sesle sordu.

"Buz ulusu-"

"Buz ulusunu biliyorum. Beni arıyorlar. Beni öldürmek için. Bu yüzden nerede olduğumu kimsenin bilmesini istemiyorum."

"Clarke üzgünüm."

Bellamy veda ettiği Clarke'ın karşısındaki Clarke olmadığına emindi.

"Olmalısın." Ardından arkasını dönüp ilerlemeye başladı.

Bellamy onu kolundan yakaladı. "Clarke lütfen. Sadece seni korumak istedim. Neler olduğunu anlamıyorum."

"Korumana ihtiyacım yok." Clarke adeta tısladı.

"Clarke bunu biliyorum. Ne demek istediğimi biliyorsun. Güvende olduğun yere, eve geri dön."

Clarke alaylı bir şekilde güldü. "Güvende olduğum bir yer yok Bellamy. Gitmelisin. Buz Ulusu seni benimle konuşurken görürse peşine düşerler.

Bellamy artık Clarke'ın da gözlerinin dolu olduğunu görebiliyordu.

Bellamy bunun ne olduğunu biliyordu. Clarke onu korumaya çalışıyordu.

"Clarke onlardan zerre kadar korkmuyorum. Sadece eve gelmeni istiyorum." Dedi Bellamy ellerini kızın omzuna koyarak.

"Benden korkmalısın..." Dedi Clarke göz yaşlarıyla. "Değer verdiğim herkes benim yüzümden inciniyor."

"Beni korkutmuyorsun Clarke. Beni asla korkutamazsın." Dedi Bellamy onu kendine çekip sarılırken.

Clarke bu sefer onu ittirmedi. Kollarını Bellamy'e sımsıkı doladı ve gözlerini kapattı.

"Eve gel..." Dedi Bellamy geri çekilirken.

"Bellamy oraya dönemem. Bunu biliyorsun. Beni oraya bağlayacak hiçbir şey yok..." Dedi Clarke.

Ardından Bellamy'e baktı. Hiçbir şey söylemiyordu.

'Gitmeme izin verecek.' Diye geçirdi içinden Clarke.

Bellamy ise Clarke'ı bir anda kendine çekip dudaklarını birleştirdi.

Clarke en başta şaşırsa da ardından karşılık verdi.

Ayrıldıklarında Bellamy gülümseyerek konuştu. "Şimdi seni kampa bağlayacak bir şey var mı?"

•••

468 Kelime
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Bölümün başındaki şarkı sözünü Bellamy ve Clarke'a uyduğunu düşündüğüm için ve Taylor'ın sesi çok güzel olduğu için koydum eheheh
Neyse,
Herkese hayırlı günler ifenim.
Eski usül kapanışımızı yapalım:
BA-BAY!

𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin