★12- Professor Griffin (Modern AU)★

483 22 185
                                    

Medyaya ağlayacağım!

AU

•••

Zaman: 2019 (2020'ye nefretler)
Yer: Marcus Kane Lisesi

"Hayır O. gelmeyeceğim!" Dedi Clarke isyan ederek.

"Hadi hadi hadi! Lütfen Clarke! Raven ve Emori de gelecek çok eğleneceğiz!" Dedi Octavia tatlı bir surat yaparak.

Clarke göz devirdi. "Çok yorgunum O. Yarın sabahın köründe dersim var. En son pijama partisi yaptığımızda ertesi sabah derste uyuya kalmıştım. "

"Sen okulun gözde öğretmenisin Clarke! Müdür Kane seni okuldan atmayı seçenek olarak dahi görmez!"

"Gözde öğretmenler derste uyumaz." Dedi Clarke somurtarak.

"Clarke n'olur? Bu son söz veriyorum!"

"Söz mü?" Dedi Clarke iç çekerek.

"Söz söz söz!"

"Kimin evinde yapıyoruz?" Dedi Clarke yavaştan parti havasına girerken.

"Bu sefer bendeyiz." Dedi Octavia.

"Ağabeyin ne olacak?" Diye sordu Clarke merakla.

"O arkadaşları ile olur. Tabi ben arkadaşları olduğuna inanmıyorum ama olsun. "

Clarke "Tamam." Dedi "a"yı uzatarak.

"Yani bugün bir Matematik, iki beden ve bir biyoloji öğretmeni pijama partisi veriyoruz..." dedi Clarke bunun ne kadar garip olduğunu düşünürken.

"Öğretmeniz diye eğlenmeyecek miyiz canım? Hadi evi biliyorsun akşama gel."

Ardından ikisi de derslerine gittiler. Son derste Clarke'ın şarjı bitmişti. Clarke telefonla ilgilenmeyi sevmezdi. Bu yüzden şarjının bittiğini fark etmemişti bile.

Evine gidip üstünü değiştirdi. Küçük kırmızı çantasına pijamalarını koydu. Ardından telefonunu da çantaya atıp çıktı.

Eski model Rover'ına bindi. Ardından Octavia'nın evine sürmeye başladı.

Yer: Octavia'nın Evinin Önü

Clarke cipini park edip iki katlı evin kapısını çaldı.

Birkaç dakika sonra kapıyı biri açtı.

Clarke dona kaldı. Tek ve en büyük aşkı karşısında duruyordu. Saçları uzamış, bıyıkları çıkmıştı.

Adam kaşlarını çatıp sordu. "Clarke?"

Clarke da aynı şekilde sordu. "Bellamy?"

Bellamy'nin Octavia'nın evinde ne işi vardı ki?

"Pardon, ben yanlış geldim sanırım." Dedi Clarke tam hareket edecekti ki Bellamy'nin arkasından Octavia çıktı.

"Clarke! Sonunda geldin bebeğim." Ardından Bellamy'e baktı. "Clarke bu ağabeyim Bellamy. Bellamy bu da Clarke. Aslında ağabeyim arkadaşları ile buluşacaktı fakat arkadaşlarının işi çıkmış. Ben de bizimle olmasının sorun teşkil etmeyeceğini söyledim."

Bellamy şokla Clarke'a bakarken Clarke şoku atlatmış içeri giriyordu.

Içeri girdiğinde Emori ve Raven oturuyordu.

Clarke'ın geldiğini gördüklerinde Raven konuştu. "Biyoloji hocamız da gelmiş!"

Clarke gülümsedi. Emori yana kayıp ona yer verdi. Ardından Clarke'ın kulağına fısıldadı. "O'nun ağabeyi çok yakışıklı değil mi? Iyi çift olursunuz kız."

Clarke ona dirsek attı. "Kapa çeneni Em."

Herkes odaya girdiğinde Clarke Bellamy'den uzaklaşmak adına ayağa kalktı. "Ben içkileri getiriyorum. "

Emori de ayağa kalktı. "Ben de bardakları getiriyorum."

Ardından odadan çıkan Clarke'ı takip etti.

Ikili mutfağa girdiklerinde Emori kapıyı kapattı. "Anlat."

Clarke kaşlarını çattı. "Neyi?"

"Clarke! John ile en az 20 kere ayrılıp barıştık. Bir kız ile oğlanın ayrılık sonrası ne tepki vereceğini ezbere biliyorum. Hadi uğraştırma beni, anlat."

Clarke derin bir nefes alıp beyaz bir sandalyeye oturdu.

Ardından anlatmaya başladı. "Bellamy ile üniversitede tanıştık. Ilk seneler çok yakın arkadaştık. Her şeyi birlikte yapardık. Son senemizde ise... Birbirimize aşkımızı itiraf ettik. 3 yıl sevgili kaldık. Sonra... Finn diye biri Bellamy'e benim hakkımda yalan söyledi. Bilgisayarlarla arası iyiydi. Fotoshoplar yaptı... Bellamy'e onu aldattığımı düşündürttü. Tanrım! Bellamy beni dinlemedi bile... Beni affetmesi için ona yalvardım. O ise... Tanrım! O ise tüm arkadaşlarımıza benim bir ****** olduğumu haykırdı. (RTÜK devrede ehehe dkskdm) Sonra bir daha ne onu ne de arkadaşlarımızı gördüm..."

"Tanrım... Clarke gerçekten çok üzgünüm." Dedi Emori hüzünle.

O sırada kapı açıldı ve içeri Bellamy girdi. Gözleri dolu doluydu. "Konuşabilir miyiz?" Dedi gözlerini Clarke'dan ayırmadan.

Emori odadan çıktığında Bell ile Clarke tek başlarına kalmışlardı.

"Bir sorun mu var Bay Blake?" Dedi Clarke bir veliyle konuşur gibi konuşarak.

"Konuşmamız gereken bir konu var Profesör Griffin." Dedi Bellamy de ona ayak uydurarak.

Ardından Clarke'a yaklaşıp sarışın kadının küçük ellerini avucuna aldı. "Az önce Emori'ye anlattıkların? Doğru muydu?" Dedi titreyen sesiyle.

Clarke hiç ses çıkarmadan başıyla onayladı.

Bellamy Clarke'a sarıldı. "Çok özür dilerim Clarke... Sana inanmalıydım. O Finn denen gerizekalıya değil... Tanrım! Aptalın tekiyim. Çok özür dilerim prenses. Affet beni."

Clarke hüzünle gülümsedi. "Sen o şansı kaybedeli yıllar oldu Blake."

Ardından ayağa kalktı. Tam mutfaktan çıkacakken Bellamy onu hızla kendine çekip öpmeye başladı.

Ayrıldıklarında Clarke'ın yüzü kıpkırmızıydı.

Bellamy ona gülümseyerek konuştu. "Ikinci şansa inandığını söylemiştin."

•••

648 Kelime...

Az oldu farkındayım ama ilham gelmeyince au yazayım dedim ve au yazmada pek iyi değilimdir.

Her neyse umarım beğenmişsinizdir.

Istekler:》

Hadi bay!

𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin