☆26- Enemy or Lover☆

310 22 28
                                    

Selam!
Ve iyi okumalar!
•••

Zaman: 1×1

Bellamy uzay gemisine binmeyi başarmıştı.

Ne kadar zor olsa da bu gemideydi.

Sevdiği kız için... Hayatta en değer verdiği insan için.

Gemi büyük bir gürültüyle yere indiğinde derin bir nefes alıp ayağa kalktı.

Kapıya doğru ilerlerken herkesin onunla ilgili fısır fısır konuştuğunu duyuyordu. Fakat Bellamy zaten buna alışıktı.

Tam kolu çekip kapıyı açacakken aylardır hasret kaldığı o sesi duydu. "Dur!"

Arkasını dönmedi. Kızın onu arkadan bakınca tanımadığını anlamıştı.

Clarke devam etti. "Dışarıda ne ile karşılacağımızı bilmiyoruz. Radrasyon hepimizi öldürebilir."

Bellamy kıza bakmadan konuştu. "Bizi buraya ölmemiz için gönderdiler Clarke!"

Ardından kolu çekti. Kızın onu gördüğü anda şok olduğunu tahmin ediyordu.

Kapı açılırken içeri giren güneş ışığı herkesin gözünü almıştı. Herkes eliyle gözlerini kapayıp gözlerinin ışığa alışmasını bekledi bir süre.

Sonra ise ilk kimin çıkacağını beklemeye başladılar.

Bellamy ise sarışın kıza doğru ilerledi. "1 asır sonra dünyaya ilk adım atan kişi olmak ister misiniz prenses?"

Clarke ise endişeyle etrafına bakarken fısıldadı. "Burada ne işin var?"

"Hadi ama prenses!" Deyip Clarke'ı çekiştirmeye başladı Bellamy.

Kapının önüne geldiklerinde Clarke endişeyle Bellamy'e baktı.

Bellamy ise ona bakarak gülümsüyordu.

Yavaş ve dikkatli adımlarla yürümeye başladı.

Toprağın önüne geldiğinde gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Ardından toprağa adımını attı.

Ayaklarının yanmasını ya da bir anda bayılmayı bekliyordu. Fakat bunların hiçbiri olmamıştı.

Diğer ayağıyla da toprağa bastı. Ardından bir sevinç kahkahası fırladı ağzından.

O kahkaha ile beraber herkes gemiden inmeye başlamıştı.

Bellamy de inip Clarke'ın yanına gitti. Kızı kendine doğru çekip sarıldı. Clarke da onun sarılışına karşılık verdi. Ayrıldıklarında ise ciddileşip sordu. "Bellamy, gemiye nasıl, neden bindin?"

"Bir kargaşada atladım ve tabiki senin için bindim Clarke. Seni tek başına gönderemezdim." Deyip gülümsedi.

Clarke da ona gülümsedi. Ardından haritasını çıkarttı. Haritada gördüğü şey ile gülümsemesi soldu.

Bellamy kaşlarını çatarak sordu. "Sorun ne?"

"Inmemiz gereken yerden kilometrelerce uzağa inmişiz." Dedi Clarke karşılarındaki dağa bakarak.

O sırada Bellamy ise başka bir oğlana bakıyordu. "Wells'in burada ne işi var?" Diye sordu gözlerini kısarak.

"Benim için gelen tek kişi sen değilsin ha?" Dedi Clarke alayla. Fakat o da bu durumdan rahatsız gözüküyordu.

Bellamy kızı kıskaçlıkla kendine doğru çekti. Ikisi de konuşmadı. Yıllardır hayalini kurdukları dünyayı izlemeye başladılar birlikte.

•••

Çok kısa oldu sorry,
Fakat ne yazacağımı bilemedim.
Neyse hadi bay!

𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin