"Ama... Be-ben onu öldürdüm. Te-tetiği çektim. Tanrım! Nasıl yaptım? Yere düştü..."
Clarke transa girmiş gibi tek bir noktaya bakakalmıştı.
Murphy onu sarstı. "Hey! Clarke! Bu toksin sana hiç yaramıyor farkında mısın? Geçenkin de kendini kesiyordun şimdi Bellamy'i."
Raven göz devirdi. "Clarke kendine gel."
Clarke'ın yüzünde acı bir gülümseme oluştu. "Gerçek değil miydi?"
"Alternatif bir evrende olabilir fakat hayır. Ama sen olsun isti-" derken karnına Raven'dan bir dirsek yedi Murphy.
Clarke mırıldandı. "Tanrım..."
Ardından Raven ve Murphy'e aynı anda sarıldı.
Ardından arkalarında ki ak sakallıya döndüler, şimdi arkadaşlarını bulma zamanıydı.
•••
Clarke karnına saplanan kılıçla geriye doğru sendeledi.
Eli karnına giderken dişlerini sıktı.
Silahla karnına kılıç saplayan adamı vurdu.
Başı dönmeye başlamıştı.
Kan kaybediyordu!
Arkadaşları görünürde yoktu.
Gözlerimi sımsıkı kapayıp açtı. Ardından ona doğru gelen yüzü gözükmeyen bir adamın karnına tekme attı.
Adamın bağırmasıyla onu tanıdı. "Clarke! Hey benim, Bellamy!"
Clarke derin bir nefes alıp arkasında ki duvara doğru çöktü.
Bellamy maskesini çıkartırken Clarke'ın eliyle karnını tuttuğunu fark etti.
"Clarke? Sen iyi misin?" Diye sordu endişeyle.
Clarke başını iyiyim dercesine sağladı. "Diğerlerini bulmalı-" Ayağa kalkmaya çalışırken karnına giren sancı ile bağırdı. "Ah!"
Bellamy hemen onu tuttu. "Yaralanmışsın. Kalkma."
Clarke sinirle başını iki yana salladı.
"Diğerlerini bulmam lazım! Yoksa arkadaşların onları öldürecek!" Dedi Clarke sinirle.
Bellamy'nin gözleri doldu.
"Ben pansuman yapacak bir şeyler bulacağım." Dedi ayağa kalkarken.
Clarke duvara tutunarak ayağa kalktı. "İstemiyorum." Dedi. Ardından yerde ki kılıçlardan birini alıp baston olarak kullanmaya başladı.
Birkaç adım atmıştı ki başının dönmesi ile dengesini kaybetti.
Bellamy onu tek hamlede yakalayıp oturttu.
Clarke ise çoktan bayılmıştı.
"Clarke? Clarke! Uyan! Lanet olsun kalk hadi!"
Clarke'ın gözleri kısık bir şekilde açıldı.
"Clarke. Ne yapmam gerekiyor?" Diye sordu Bellamy teleşla.
"Kanamayı durdurmaya çalış. " Diye mırıldandı Clarke.
Bellamy bulduğu bir malzeme ile Clarke'ın yarasına bastırmaya çalıştı.
Fakat kanama azalmıyordu.
Bellamy Clarke'ı ayık tutmaya çalışırken fısıldadı. "Hadi Clarke! Lütfen... Seni seviyorum, her şeyden çok seviyorum. Böyle gidemezsin. Hadi!"
Clarke'ın gözünden bir damla yaş süzüldü.
"Ben de..." dedi ardından gözleri kapandı.
•••
Raven elinde ki eldivenleri çıkartırken onu bekleyen arkadaşlarına baktı. "Kılıç karın boşluğuna saplanmış. Ama fazla kan kaybetmiş. Elimden geleni yaptım."
"Eee?" Diye sordu Bellamy endişeyle.
"Durumu iyi. Doktor değilim ama iyi olduğu kesin."
"Uyanacak değil mi?" Diye sordu Madi gözleri dolu bir şekilde.
Raven başıyla onayladı.
Bellamy bir şükür mırıldandı.
Echo saatler önce artık onlarla olmak istemediğini söyleyip gitmişti.
O sırada Emori ve Murphy Bellamy'e döndü. Ardından koluna girip onu sürüklemeye başladılar.
Bir odaya girip kapıyı kapattılar.
"Clarke ile aranızda ne oldu anlatıyorsun. " dedi Emori sinsice sırıtarak.
Bellamy bir süre sustu. Ardından konuştu.
"Sanırım ben Clarke'a aşığım."
Murphy göz devirirken Emori konuştu.
"Sanırım mı?"
Murphy devam etti.
"Tam bir aptal!"
•••
Yine içime sinmeyen bir bölüm yine ben.
514 Kelime
Kendime sabırlar diliyorum.
Hadi baaaay!
Aşağıya ağlamanız için bir şey bırakıyorum.
Jason'ın vazgeçtiği senaryo:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
