☆22- I Believe You☆

310 16 14
                                    

Bana bu fikri veren gryffindorhandan1 e ithafen...

•••

Zaman: 7×12

Bellamy isyan ederek karşısında ki Clarke ve Octavia'ya baktı.

"Neden bu yolu seçtim biliyor musunuz?" Dedi onların ona inanmamasının şaşkınlığı içinde.

Clarke ve Octavia, kendisine en yakın gördüğü iki kişi. Ona inanmıyordu. Şaka gibiydi. Bellamy inanamıyordu.

Clarke ise derin bir nefes alıp Bellamy'nin sözüne devam etmesini bekledi. Kendini bir şeyler söyleyebilecek kadar güçlü hissetmiyordu.

"Dönüşümü gördüm Clarke... İnsanlığın kurtuluşunu gördüm... Yıllar sonra annemin yüzünü tekrar gördüm Octavia! Rüyalarda ki gibi değildi. Netti, ezberleyecek kadar vaktim vardı..." Dedi acı bir ses tonuyla. O anlık onların ona inanmasından çok istediği bir şey yoktu.

Octavia'nın gözünden yaşlar süzülmeye başladı annesinin lafının geçmesiyle.

Clarke'ın beyninde ise "Insanlığın kurtuluşu" lafı yankılanıyordu. Kurtarmaya çalıştıkça kötü hale getirdiği insanlık... Kurtulabilir miydi?

"Insanlığın kurtuluşu mu?" Diye sordu Clarke emin olmak ister gibi.

Bellamy kafasını umutla ona çevirdi. "Evet! Dönüşüm insanlara sonsuzluk verecek Clarke. Huzur verecek." Dedi ümitli bir sesle.

Clarke gözlerini kapayıp bir süre bekledi. "Bu dönüşüm için savaşmak zorunda olduğunuza inanıyor musun?" Diye sordu merakla.

Bellamy donakaldı. Yıllar öncesinde onlara yardım etmek için gelenleri katlettiğinden beri savaşmak konusunda uzun uzun düşünen biri olmuştu.

Düşünmeyi kesti. Clarke'ın gözlerinin içine bakarak başını onaylar şekilde salladı.

Octavia ikiliyi şaşkınlıkla izliyordu. Clarke'ın Bellamy'i tersleyeceğinden adının Octavia olduğuna emin olduğu kadar emindi.

"Bellamy... Sana herşeyden çok güveniyorum. Peki emin misin?" Dedi Clarke tedirgince.

Bellamy Clarke'ın cümlesiyle içinde uçuşan kelebeklere engel olamadı. Clarke'ın ona güvendiğini zaten biliyordu neden bu kadar heyecanlanmıştı ki? Clarke bu cümleyi daha önce de kurmuştu.

Bunları boşverip başını onaylar şekilde salladı.

Clarke stresle dudağını dişledi. Ardından kafasını Octavia'ya çevirdi. Kızın meraklı yüzüne bir süre baktıktan sonra Bellamy'e döndü. "Ne olursa olsun arkandayım Bellamy."

Bellamy yüzünde oluşan gülümseme ile sarışın kadına sımsıkı sarıldı. Yüzündeki gülümseme Clarke'ın içini ısıtmıştı.

Octavia ise arafta kalmış hissediyordu. Ama hem ağabeyinin hem Clarke'ın doğru bulduğu şeyi kabul etmeliydi. Bu sefer burnunun dikine gitmeyecekti Octavia. Bu sefer hata yapmayacaktı.

Bellamy ve Clarke'a bakıp gülümsedi. Sevgili olmamaları çok büyük bir kayıptı.

•••

Bellamy ve Clarke yanyana oturmuş etrafı izliyordu.

Bellamy Clarke'a dönüp gülümsedi. "Bana inandığın için, dönüşüme inandığın için teşekkür ederim Clarke." Dedi mutlulukla.

Clarke'ın ona inanmaması ne kadar da kırardı onu. Karşısına çıkıp inanmadığını söyleme ihtimali bile acı verirken hem de...

Clarke hüzünle gülümsedi. "Insanlığın, arkadaşlarımın kurtuluşu için." Dedi sakin bir sesle.

Bellamy ise kaşlarını çattı. Insanlık, arkadaşlar... Ya kendisi? Neden hepimizin değil de arkadaşlarımın demişti? "Ya kendin? Hepimiz dönüşüm geçireceğiz Clarke."

Clarke derin bir nefes alıp başını Bellamy'nin zıt tarafına çevirdi. "Cadogan dönüşümün bir seçim olduğunu söylemişti. Yüzlerce kişinin ölümüne sebep oldum Bellamy. Bunu hak etmiyorum! Huzura ermeyi, sonsuz yaşamı..."

Bellamy dolan gözlerini umursamadan Clarke'ı kendine çevirdi. "Hepimizden çok hak ediyorsun Clarke. Hiçbirini kendin için yapmadın. Bizim için yaptın Clarke."

Clarke başını hayır anlamında iki yana salladı. "Öldürdüğüm çoğu insan daha çok hak etmişti... Huzuru."

Bellamy titrek bir nefes alarak alınlarını birbirine yasladı. Ikisi de konuşmak yerine öylece durdular.

Sanki aralarında garip bir bağ vardı ve konuşmadan anlaşabiliyorlardı.

Bellamy bir daha bu konuyu açmak istemediğini düşündü. Clarke yanındaydı. Bu Bellamy'e yeterdi. Tek isteği bir arada olmalarıydı...

•••
500 Kelime

Bu bölüm bayağı kısaydı farkındayım ve çok özür dilerim.

Ama derslerden dolayı buraya yazacak vaktim de pek olmuyor.

Normalde gece 3'te uyuyan ben şuan saat 00.11'de uykusuzluktan ölüyorum...

Her neyse!

Umarım bölümü beğenmişsinizdir!

Ba bay! *Ender Ekinci Smile*

𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin