★27- Paralel Universe Part 3★

224 19 20
                                    

Son parta hoş geldiniz cicişler!
Bez Bebek göndermesi yapacak kadar sıyırdığım doğrudur!
Sabah sabah her gün Bez Bebek izliyorum uykum açılıyor xjskckks
Neyse cicişler iyi okumalar dilerim!
Medyaya düşün sonra bölümü okuyun ehe

•••

Bellamy ve Clarke paralel karşıtları ile karşılıklı oturmuş düşünüyorlardı. Yemyeşil çimenlerde oturmayalı uzun zaman olmuştu.

Paralel Clarke parmak şıklattı. "Izlediğim bir filmde bazı yöntemler görmüştüm. Portal açmakla alakalı. Sizin evreninize bir portal açarsak sizi evreninize gönderebiliriz."

Clarke karşıtının dediklerine gözlerini kıstı. "Hatırlıyorum... Fakat o filmin sonunda her şey rüya çıkmıyor muydu?"

Iki evrenin Bellamy'si de bu konuşmayı şokla izliyordu. Ikisi de ömrü boyunca en fazla bir kez film izlemiş insanlardı.

Bu sefer Clarke parmak şıklattı. "Doktor Strange gibi yapsak? Uzun sürer ama belki başarabiliriz."

Paralel Clarke ofladı. "Çok uzun sürer. Hem buna yatkın mıyız bilmiyoruz. Ya... Bir Tardis yapsak? Doctor Who'daki gibi. Orada Rose paralel evrene geçmek için kendileri bir Tardis yaptıklarını söylüyordu." Dedi heyecanla.

"Ve sonra gelip tüm evrenlerin yok olmaya başladığına benzer bir şey söylüyordu." Dedi Clarke omuz silkerek.

"Siz..." Dedi Bellamy şokla. "Neyden bahsediyorsunuz?" Diye tamamladı paralel karşıtı olan Bellamy onu.

Clarke sıkıntıyla omuz silkti. "Boşverin..."

Bellamy derin bir nefes alıp konuştu. "Pekala önce buraya gelmeden önce ne olup bittiğini düşünelim."

Clarke tamam dercesine başını salladı. Ardından konuştu. "Parti... Murphy bir parti vermişti." Dedi Bellamy'e dönüp

Bellamy kafasında canlanan görüntülerle hatırladı. "Evet. Herkes kendi halindeydi. Yok olmamızı fark etmemelerine şaşmamalı."

"Orada dur." Dedi paralel Clarke hızla. "Yok olduğunuzu fark etmediklerini nereden biliyorsunuz?"

Paralel Bellamy başıyla onayladı. "Biz bir çare bulamadıysak onların da bulamamasına şaşmamalıyız."

Bellamy oflayıp fikir üretmeye devam etti. "Peki biz buraya geldiğimizde herhangi bir olağanüstü olay oldu mu?"

Paralel Bellamy ve paralel Clarke sorgularcasına birbirine baktı. Ardından paralel Clarke konuştu. "Hasta sayısında ki artış dışında değişik bir şey yoktu. Hasta sayısı da havaların soğumasından dolayı artmış olsa gerek."

Clarke kaşlarını çattı. "Sen doktor musun?" Diye sordu merakla.

Paralel Clarke eh işte der gibi bir işaret yaptı. "Stajımı tamamlamamıştım. Ama annem ve babam bana yardım ediyorlar." Dedi.

Clarke'ın kaşları çatıldı, gözleri doldu. "Annem ve babam yaşıyor mu?! Bunu bana neden söylemedin?"

Paralel Clarke'ın da kaşları çatıldı. "Ne yani si-sizin evrende ölü müler? Aman tanrım... Aklıma gelmemişti çok özür dilerim." Dedi pişman çıkan sesiyle.

Bellamy Clarke'ın elini tutup hafifçe sıktı. Sakin ol...

Clarke titrek bir nefes aldı. "Onları gö-görebilir miyim?" Diye sordu. Ardından hızlıca ekledi. "Uzaktan tabi ki."

Paralel Clarke'ın yüzünde samimi bir gülümseme oluştu. Başıyla onayladı.

Clarke ayağa kalkıp paralel Clarke ile gidince iki Bellamy yalnız kalmıştı.

"Eee?" Dedi Bellamy alayla. "Benim ailemde de bir farklılık var mı?"

Paralel Bellamy düşünür gibi yaptı. "Jaha'nın babam olması ve Wells ile kardeş olmam farklılık sayılır mı?"

Bellamy'nin ağzından bir küfür kaçtı...

•••

Bir süre sonra gözleri kızarmış Clarke ve paralel karşıtı gelmişti.

Paralel Clarke kendi Bellamy'sine kaş göz işaretleri yaptı geldiği anda. Paralel Bellamy saniyesinde anlayarak ayağa kalktı. "Biz sizi yalnız bırakalım."

Ardından nişanlısının elini tutup ilerlemeye başladı. Bellamy onların yürürken öpüştüğüne kalıbını basabilirdi.

Yanında ki bağdaş kurup oturmuş Clarke'a baktı.

Derin bir nefes alıp kızı kendine doğru çekti. Kıza sımsıkı sarılırken Clarke da onun sarılışına karşılık verdi.

Bir süre öyle durdular. Ayrıldıklarında Bellamy dudaklarını Clarke'ınkiler ile birleştirdi.

O sırada gözleri kararmaya başlamıştı.

•••

Bellamy gözlerini açtığında kendini yatağında bulmuştu. Etrafına bakındı. Sanctum'daydı. Olması gerektiği gibi.

Geri dönmüşlerdi!

Dışarı çıktı. Onu gören insanların şaşırmasını ya da sevinmesini bekliyordu ama kimse gerçekten yokluklarını fark etmemiş görünüyordu.

O sırada Clarke gözüne çarptı. Madi ile birlikte bir piknik örtüsünde oturuyorlardı.

Clarke da onu fark ettiğinde ayağa kalktı. Bellamy'nin yanına geldiğinde konuştu.

"Acaba..." Derin bir nefes aldı. "Paralel evrenler hakkında ne düşünüyorsun?" Diye sordu korkuyla.

"Gerçek olduklarını ve onlardan birine gittiğimizi?" Dedi Bellamy sorarcasına.

Clarke ne zamandır tuttuğunu bilmediği nefesini bıraktı. "Bahsettiğimiz parti... dün akşammış. Yani tüm yaşadıklarımız..." Ofladı.

"Ikimizin birlikte gördüğü bir rüya gibi bir şey miydi yani?" Dedi Bellamy şaşkınlıkla.

Clarke başını onaylarcasına salladı. "Evet... Ama iki kişi aynı rüyayı göremez bu da birden fazla ihtimal doğurur. Yani... Mesela paralel karşıtlarımız bizim farklı bir yansımamız mıydı? İyi ya da kötü... Ya da gördüğümüz yer, dünya. İkimizin aklında da aynı mı kalmıştı? Ya da orada yaptıklarımızı bilinçli mi yaptık? Davranışlarımızı beynimiz mi kalbimiz mi belirledi?" Tek nefeste söylediği onca şeyden sonra derin bir nefes alıp başını kaldırıp Bellamy'e baktı.

Bellamy ise "Ilk sorularına bir cevabım yok fakat son sorunun cevabının kalp olduğuna eminim..." Deyip dudaklarını birleştirdi...

•••

702 Kelime!

Ben sevdim bu bölümü yav!

Ya siz?

Neyse canlar iyi günler dilerim! Baaaaaaaay!

𝘉𝘌𝘓𝘓𝘈𝘙𝘒𝘌 || 𝙊𝙉𝙀-𝙎𝙃𝙊𝙏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin