BİR YILDIZ MASALI

BAZI KARARLAR

Hikayemi beğendiyseniz yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın canlarım ✨

2021 Haziran

"Ercan biraz daha sıkı tutmalısın."

Yüzlerimiz arasındaki mesafe yok denecek kadar azken nefesini yüzüme bırakıp yarım atletimin açık bıraktığı çıplak belimdeki elini biraz daha sıkılaştırdı. Vücudum yere paralel pozisyondaydı. Bir bacağım onunkine dolanmış bir şekilde yere basıyor, diğeri ise Ercan'ın kalçasından destek alarak havada duruyordu. Belimdeki eli olmasa dengemi bulamazdım.

"Hazır mısın? Son hamle geliyor."

Başımı salladım nefes nefese. Müziğin son kısmı girdiğinde yüzünü bana dokunmamaya dikkat ederek aşağı doğru eğdi ve doğru pozisyona geldiğinde belimden ve havaya kaldırdığım kalçamdan tutup beni yukarı fırlattı. Bu hareketi her tekrarladığımızda hissettiğim coşkuyla havada döndüm. Aşağı inerken beni havada yakalayıp belimden sıkıca tutarak ayaklarımın yere basmasını sağladı.

Son hamleyi de gerçekleştirip el ele tutuşarak yan yana geçtik ve eğilerek selam verdik. Müzik de bitmişti bu sırada.

Alkış sesleri duymaya başladığımızda Ercan tuttuğu elimi kendine çekip bir öpücük bıraktı parmaklarımın üstüne. Göz kırparak gülerken dizilerimi hafifçe büküp reverans yaptım.

"Harikasınız!"

Sahneden aşağı baktığımda diğer izleyicilerin içinde bağıran Esra'yı buldu gözlerim. Sınıftan birkaç arkadaşı ve Akın'la beraber oturuyorlardı en ön sırada. Gülerek elimi Ercan'dan çektim ve sahneden aşağı indim.

"Işık senin sayende artık popüler biriyim. Dans videolarınız o kadar çok izleniyor ki takipçi sayım üçe katlandı resmen."

Homurdanarak sarıldım ona. Terli terli sarılmamdan nefret ederdi.

"Senin yüzünden ben de sürekli ağabeyinin tehdidine maruz kalan biriyim. Her videodan sonra arayıp Ercan'ı dövmekle korkutuyor beni."

"Demirden korksak trene binmezdik."

Arkama dönüp peşimden gelmiş olan Ercan'ın göğsüne vurdum. "Hadi oradan."

Başlarda bu tarz esprilerinden çekiniyordum ama zamanla gerçekten beni aştığını anlamıştım. Hala bana karşı dümdüz diyemezdim ama geçirdiğimiz üç yıl ona iyi gelmişti. Beni bir arkadaş olarak görmeyi kabullenmişti ve bu ona sandığım kadar acı vermiyor gibiydi.

Zaten o kadar uzun süreyi birine takılı kalarak geçirmek ancak benim yapacağım bir iş.

Üzerimi değiştirip geleceğimi, La Passion'un karşısındaki kafeye geçmelerini söyleyerek arkadaşlarımın yanından ayrıldım. Soyunma odasına giderek çantamı alıp duşlara yönelirken geçen üç yılı düşünüyordum.

Değişen ve değişmeyen pek çok şeyi...

Değişmeyen şeylerden biri Osman'a duyduğum hislerdi.

Maalesef...

Onu bu süreçte her ne kadar kaçmak istesem de sık sık görmüştüm. Turgay ağabeyin üç yıl önce baktığı davasında epey samimi olmuş olacaklar ki Turgay ağabey ona pek çok işin vekaletini vermiş, bunun yanında arkadaşlığını kazanmıştı. Haftada en az bir kez şirkette görüyordum onu. Farklı katlarda olduğumuz ve güvenlik kameralarının yansıtıldığı ekranlar bizim ofiste olduğu için geldiği vakitleri kestirip ortada görünmüyordum ama tamamen de kaçamıyordum.