SENİN İÇİN

18.3K 1K 275
                                    

Keyifli okumalarr 🌸

"Bir kere daha o köpüklü elini yüzüme sürersen kafanı kek kalıbına sokarım." dedim tehditvari bir edayla.

"Sanki kekine kıyabilirsin de." dedi sırıtarak ağabeyim.

Akşam yemeğinden sonraydı ve birazdan cümbür cemaat bizde toplanacağımızdan dolayı ağabeyim bulaşıkları yıkarken ben bir kek çırpmış fırına atıyordum.

"Çayı demledin mi?" diye sordum semavere bakarken. Yeteri kadar çay olmazsa Akın tüm akşamı zehir ederdi bana.

"Demledim." dedi yan yan gülüp. Fırının ısısını ayarlarken işkillenip semaverin kapağını açarak demin içinden biraz çay yaprağı çıkardım.

"Kaçak çay mı yaptın?" dedim hayretle. Omuz silkti.

"Sena yerli çay sevmiyor." dedi umursamazca. Ağzım açık kaldı.

"Ağabey kaç tane insan gelecek sen koca semaveri sevgilinin isteğine göre mi demledin?"

Göz ucuyla baktı bana. Duruladığı tencereyi sepete yerleştirip cevap verdi.

"Görümcelik mi yapıyorsun şu an?"

Kahkaha attım çatlayan sesimle.

Olamaz... Hasta oluyorum!

"Saçmalama. Deseydin küçük çaydanlıkta Sena abla için demlerdik. Herkes kaçak çay sevmez ki."

Yaptığının saçmalığını fark etmiş olacak ki gözlerini kaçırdı. Gözlerimi devirip sızlayan kemiklerimle uzandım ve üst raftan büyük bir çaydanlık çıkararak çay demlemeye koyuldum.

Bütün bir semaveri sana içirmezsem bana da Işık demesinler.

Kekin piştiğini haber veren uyarı çalarken kapının sesi de aynı anda duyuldu. Ağabeyim bir bezi eline alıp fırına yöneldiği için kapıya koştum ben de.

İlk gelenler Osman ve Levent ağabeydi. Hoş geldiniz derken Osman'a bakıp gözlerimi kaçırdım. Bir saat önce babasının vekaletini başka bir arkadaşına verdiklerini söylediği bir mesaj atmıştı. Utanmıştım. Süleyman amca neden olduğunu anlamasa bile Ayşe teyze kesinlikle anlayacaktı.

Levent ağabey girer girmez kek kokularının yükseldiği mutfağa yöneldiğinde koridorda Osman'la baş başa kaldık. Üstümdeki mutfak önlüğüne ve kafamdaki kırmızı bandanaya bakıp kısık bir gülüş kopardı.

"Kapıyı böyle açman hoşuma gitti."

Dudaklarımı ısırarak gülümsedim. "Neden?"

"Bilmem. Farklı hayaller çağrıştırdı bana."

Tebessümüm daha da büyürken yanağıma dokundu hafifçe ve içeri geçti.

O hayalleri artık ben de kuruyorum Osman. Canıma okurdu eskiden bunları düşünmek bile fakat artık düşleyebiliyorum. Ve bunu bana ancak sen yaptırabilirdin.

Mutfağa geçip üç tane devenin elinden zavallı kekimi kurtarıp onları salona postaladım. Önceden hazırladığım çikolata sosunu dilimlediğim sıcak kekin üstüne boşaltırken geçtiğimiz üç günü düşünüyordum. Osman, Esin'le bir ilgisi olmadığını ispatlamak istercesine öğle arası için ayırdığı tüm vakti yanımda geçirmişti. Bir gün hazır yemek alıp ofise gelmiş, diğer gün depoları kontrol etmem gerektiğinden benimle arabada fast food yemiş, bugün de dışarı çıkarmıştı beni yemek için.

Tüm bunları yapmasına gerek yoktu aslında. Yaşadığımız her şeye rağmen Osman dünyada en güvendiğim insanlardan biriydi. Kolayca yalan söylemezdi. Şu an herkesten bir şeyler saklıyor oluşumuzun tek sebebi bir ilişkimizin olmayışıydı. Eğer ben ikna olursam ve biz birlikte olursak bunu söylemek için beklemeyeceğine emindim.

BİR YILDIZ MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin