Selamlaar 😍
Bölümü bugün beklemediğinizi biliyorum ama bugün çok sevdiğim bir kardeşimin doğum günü. Ona bir hediye olarak ekstra bölüm paylaşmak istedim.mikrofonyutucu iyi ki doğdun güzelim benim, nice mutlu yıllara 😍
"Sen... Sen bunu nasıl biliyor olabilirsin ya?"
Şokla dolu yüzüme kısa bir an bakıp kahkaha atarak arabayı çalıştırdı. Yola çıktığımızda hayretle eğildim ona doğru.
"Bak böyle bir şeyin mümkünatı yok tamam mı? Büyücü falan mısın sen nerden biliyorsun ya? Bu listeden Esra'nın bile haberi yok!"
Bana cevap vermediği ve sinir bozucu kahkahalar attığı her saniye daha çok kurdum kafamda. Düşündüm, düşündüm ve olası tek sonuca ulaşıp tüm gücümle omzuna vurdum.
"Sen benim eşyalarımı mı kurcaladın?"
"Ne?" diye sordu gülüşünü bastırmadan.
Tamam çok kızgınım ama çok güzel gülmüyor mu insafsız?
"Bak o listeye ulaşmanın tek yolu Levent ağabeyle gönderdiğim eşyaları kurcalamış olman. Böyle bir şey yaptıysan yemin ederim pişman ederim seni buna."
Gülüşü nihayet sona erip yüzü ciddiyete bürünürken ters ters baktı bana.
"Delirme Işık. Sapık mıyım senin eşyalarını kurcalayayım? Hem bunu yapmam için tek bir sebep görebiliyor musun ortada?"
"Doğaüstü güçlerin yoksa o listeye ulaşman için de bir sebep göremiyorum." dedim hınçla.
Allah'ım o listede neler neler yazıyor ya! Aklımı kaçıracağım.
Listenin son maddesi Osman'la öpüşmek öpüşmek. Geliyorlar bana soldan soldan.
"Narkozluyken beni Arzu sanarak listeni sayıp döktün Işık. Oldu mu?"
"Seni nasıl Arzu sanmış olabilirim?" dedim dehşetle. İstediğim cevapların en acili değildi ama en saçma görüneni buydu.
Allah aşkına Osman'ın boyu 1.85'in üzerinde. Arzu 1.60 yoktur.
"Bilmem." derken keyfi yerine gelmişti.
"Aşktan delirdiğini söylüyordun."
"Ne?"
Cevap vermeyip asabımı bozan gülüşleri kulağımda yankılandığında tekrar konuştum.
"Bak ben yeni ameliyattan çıktım hala hassasım. Nolur böyle şakalar yaparak beni çıldırtma."
"Şaka yapmıyorum. Biraz düşünürsen anlarsın. Benimle doğa yürüyüşü yapmak istediğini, bunu yaparken bisiklet sürebileceğimizi bu yüzden ikisini aynı maddeye yazdığını nerden bilebilirim yoksa?"
Olduğum yere iyice sinip gözden kaybolmayı denedim.
"Ne kadarını anlattım sana?"
"Hepsini." derken kendinden emindi. "On maddenin hepsini saydın bana."
On madde diyişi kafamı karıştırsa da tekrar konuşmaya başladığında sorularımı erteledim zihnimde.
"Ama dördüncü maddeyi unuttun sayarken. Sen bul dedin bana, merak ettim." dedi oyunbaz bir tavırla göz kırpıp.
Arka arkaya gelen bu darbelerle nefesim kesilecekti sanki.
"Yemek yapmak." diye fısıldadım ne dediğimi bilmeden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YILDIZ MASALI
General FictionAşkta ve savaşta her şeyin mübah olduğunu söyler herkes. Oysa gerçek hayatta bunun bir karşılığı yoktu Işık'a göre. Savaşta belki ama aşkta hayır. Aşk, masum duyguları barındırmalıydı içinde onların yaşantısına göre. Aşk çirkinlik kaldırmazdı, aşkın...