Helöö 💙 Özlediniz mi beni bebeklerim?
"Güzelim uyan artık."Ne sıcak kollarının beni sımsıkı sarıyor oluşu ne de şakaklarıma kondurduğu tatlı öpücükleri gözlerimi açmamı sağlıyordu. Dün gece geç saatlere kadar Akın'la iş yetiştirmeye uğraşmıştık bayramda rahat olabilmek için, yalnızca biraz daha uyumak istiyordum.
Fakat sevgili kocam ne diyordu bu duruma?
Nau nau.
Sabah insanı değildim kesinlikle, hepiniz biliyorsunuz artık bunu. Ancak Osman günün her saatini aynı stabil enerjiyle geçirebiliyordu ve benim de böyle olabileceğime dair bitmez tükenmez bir umudu vardı.
Peki ben ne diyordum buna?
Doğru bildiniz, nau nau.
"Osman beni birazcık seviyorsan git başımdan."
"Yavrum seni zaten çok sevdiğim için gitmiyorum ya başından. Kalk hadi, bu ilk bayramımız."
İşte bu beni uyandırır.
Gözlerimi küçücük açıp gülerek yüzüne baktım. Sabah huysuzluğum şu beraber geçirdiğimiz aylarda giderek azalmıştı.
Demek benim problemim sabahlara onunla uyanamıyor olmakmış.
"Şöyle yumuk yumuk açıyorsun ya gözlerini, güneşim o zaman doğuyor ancak." dedi sevgi kokan bir sesle ve sonra eğilip dudağıma derin bir öpücük bıraktı.
"Dişlerimi fırçalamadım ya." diye mızmızlandım ama boşaydı. Beraber geçirdiğimiz şu sekiz aylık evlilik sürecimizde onun beni öpmek için asla dur durak bilmediğini keşfetmiştim.
Keşke canım Ayşe'min evinde, beni eski odasında sıkıştırıp öperken kayınvalideme yakalanmadan tamamlayabilseydim bu keşfi.
"Hadi kalk." dedi ama kollarını bir santim bile gevşetmedi.
"Nasıl kalkayım bay ahtapot?"
"Böyle." dedi gülerek ve yanımda devrilerek sırt üstü uzanıp beni de tamamen üstüne çekti. Başımı sıcacık boynuna gömüp parmak uçlarımı yüzünde dolaştırdım.
"Nereye gideceğiz ilk?" dedim keyifle. Geçenlerde hep beraber otururken bayramda ilk kime geleceksiniz diye sormuştu Süleyman babam. Bunun üzerine çocuk gibi kavga etmişlerdi babamla bu yüzden olacakları merak ediyordum.
"Sabah camide hala tartışıyorlardı biliyor musun?" dedi gülerek. Bayram namazı için erken kalkıp babamlarla buluşmuştu Osman, ben fosur fosur uyurken.
"Ee ne karara vardılar?" dedim tişörtünden görünen omzunu öperken. Öpüşümle hafifçe titreyip elini tişörtümden içeri uzattı ve belime sardı uzun parmaklarını.
"Tabi ki bir karara varamadılar. Annem arayıp ikisini de azarladı ve kahvaltı hazırladıklarını söyledi. Herkes annemlere gelecekmiş."
"Aşkım ikisine de annem diyorsun kimden bahsettiğini asla anlamıyorum." Göğsü tatlı bir gülüşle sarsılırken sırtımı sevdi yumuşakça.
"Zeynep annem aradı ve bizim terasta kahvaltı hazırlayacaklarını söyledi."
"Her zamanki gibi kankalar bir arada ha."
"Allah bozmasın."
"Amiiiin." dedim içten bir şekilde. Bizim aramızda her ne olursa olsun ailelerimizin bundan asla etkilenmemesi en büyük şükür sebeplerimden biriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YILDIZ MASALI
General FictionAşkta ve savaşta her şeyin mübah olduğunu söyler herkes. Oysa gerçek hayatta bunun bir karşılığı yoktu Işık'a göre. Savaşta belki ama aşkta hayır. Aşk, masum duyguları barındırmalıydı içinde onların yaşantısına göre. Aşk çirkinlik kaldırmazdı, aşkın...