Bilgilendirme:
Bölümü sabahın köründe paylaşıyor olmamın sebebi gün içinde yorumlarınızı okuyup keyiflenmektir.
Bilgilendirme bitmiştir, keyifli okumalar ballarımm 🌸"Hayatım hadi sen uyandır Işık'ı." diye yalvaran sesini duydum Oğuz'un. Kalkmış, hazırlanmış ve seslerin geldiği mutfağa yönelmiştim geçtiğimiz dakikalarda. Adımı duyunca içeri girmekten vazgeçip duraksadım koridorda.
"Yok ya. O kadar canıma susamadım, sen kaldır."
"Ya güzelim şimdi üstü falan açılmıştır ben girmeyeyim odasına." Kıkırtımı bastırmak için elimi ağzıma kapadım.
Dosta güven düşmana korku salmaya devam.
Arzu koridor boyunca yükselen bir kahkaha attı.
"Hadi oradan. İstanbul'da salonda hep beraber uyuduğumuz zamanlarda ya da Işık'ın odasına yer yatağı yapıp yatarken niye düşünmüyordun üstünü başını? Basbayağı korkuyorsun."
"Sen kalması için ısrar ettin kızım. Ben arkadaşımla günün hangi saatlerinde görüşmem ve görüşmemem gerektiğini biliyorum."
Bu manasız komik kavgalarına müdahale etmek için içeri girecektim ki arkadan belimi kavrayan bir el beni çekip kendine yasladı.
"Kapı dinlemek kötü bir alışkanlıktır." dedi yüzünü boynuma gömerek mırıl mırıl. Kokumu derince içine çekmekten geri durmamıştı her zamanki gibi.
"İnsanları korkutmak da öyle." dedim bilinçsizce kafamı sağa yatırıp boynumda biraz daha yer açarak. İyice sokuldu bana.
"Nasıl korkuyorlar benden görüyor musun?" dedim daha kendime gelmeden karşılaştığım bu yakınlığı elimi ayağımı uyuştururken.
Boynuma uzun bir öpücük bırakıp başını saçlarıma yasladı ama cevap vermedi.
"Bir gün beni uyandırmak için sen de işi başkalarının üstüne yıkar mısın acaba?"
Belimden tutarak kendine doğru çevirip alnıma bir öpücük kondurdu.
"Belki çocuklarımıza."
Yüzümde bir şaşkınlık rüzgarı dolandığında yanağımı sevdi elinin tersiyle.
"Ya da yok. O zevki onlara bile bırakamam."
"Senin ağzın ne diyor? Ne çocuğu?"
Kaşlarını kaldırdı ima ile.
"Detaylı bir anlatım mı istiyorsun?"
En yakın yer orası geldiği için yanağımda duran avcunun içini kafamı çevirerek ısırdım.
"Sen iyice edepsiz oldun. Eskiden böyle değildin."
Tuhaf bakışlarla dişlerimle elinde bıraktığım izi inceledi. Bana çevirdiği gözlerinin içinde anlamlandıramadığım bir duygu vardı.
Tutku?
"İnsanı yoldan çıkarıp ne güzel sıyrılıyorsun işin içinden."
"Aaa, ben ne yaptım?"
Kafasını iki yana sallayıp sersemlemiş ifadesini dağıttı, beni kolunun altına alarak mutfağa sürükledi bir cevap vermeden.
Arzu ve Oğuz hala kim kaldıracak kavgası yaparken içeri girdiğimizi görünce sustular. Sonra Oğuz şamatacı bir halde kollarını havaya kaldırıp karşıladı beni.
"En sevdiğim arkadaşım uyanmış!"
"Hadi oradan." dedim kafamı Osman'ın omzuna dayayıp. "Bir saattir kavga ediyorsunuz kim uyandırsın diye. Kalmayacağım bir daha sizde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YILDIZ MASALI
General FictionAşkta ve savaşta her şeyin mübah olduğunu söyler herkes. Oysa gerçek hayatta bunun bir karşılığı yoktu Işık'a göre. Savaşta belki ama aşkta hayır. Aşk, masum duyguları barındırmalıydı içinde onların yaşantısına göre. Aşk çirkinlik kaldırmazdı, aşkın...