Arkadaşlar merhaba. Beklememe rağmen oy sınırı geçilmedi maalesef. Hikayemi tabi ki finalsiz bırakmayacaktım fakat birkaç gün daha beklemek istiyordum yayınlamak için.
Sonrasında gerek twitterda gerek de son bölümün yorumlarında bekleyenlerin varlığı beni üzünce beklemek istemedim daha fazla.Twitter tayfaya selam olsun buradan😂
Yine de üzüldüm tabi, finale gelmiş bir hikayeyi okuyorsanız sevmişsinizdir demek ve bir yıldıza basmak zor olmamalıydı. Neyse, final part 1le karşınızdayım. Birkaç gün sonra da part 2'yi atarım. Keyifli okumalar 🌸
"Sana geldim." dedim derbederliğimin buram buram haykırdığı bir sesle.
"Gelmeyecektim, söz vermiştim kendime gelmeyecektim ama ayaklarım beni buraya getirdi."
Takım elbisemin paçaları çamurla kaplanmıştı. Ofisten çıktığımda niyetim asla buraya gelmek değildi ama kendimi burada bulmuştum. Saatlerdir buz gibi bir mezar taşının üstüne tünemiş oturuyordum.
Durup mezar taşındaki ismine baktım.
Elif Arıkan.
Adının yanında duran soyismi içimde farklı rüzgarlar estirirken tekrar hıçkırdım.
"Beni seçmedin, hiçbir zaman seçmeyeceğini biliyordum, yanımdayken bile benim değildin ama ben hayatımı sana adamıştım. Her halinle kabulümdün niye istemedin beni?"
Ciddi ciddi cevap gelmesini bekledim bir süre. Rüyalarımda böyle değildi, cevap veriyordu bana, konuşuyorduk uzun uzun. O yaşarken söylemeye cesaret edemediğim her şeyi söylüyordum yüzüne.
"Biliyorum kabuk bağlamış bir yarayı kanatmak bu. Hayatımdakine de haksızlık, elini tuttum bir kere. Ama ben diğer elimi bu mezarın içinden nasıl çıkaracağımı bilmiyorum ki? Aklımı kaçıracağım. Bunu herkesten gizlemek, sürekli yalanlar söylemek, sahte gülücükler atmak, iyileşmiş gibi yapmak, aşmış gibi, mutlu gibi yapmak o kadar zoruma gidiyor ki. Ben seni nasıl aşacağım Elif? Ben senin için tüm hayatımı arkamda bıraktım ben seni nasıl bırakayım!"
"Ben senin için her şeyle baş etmeye hazırdım; tek beni seçseydin seninle, korkularınla her şeyinle savaşırdım. Bir sabaha senin yanında uyansaydım Elif... Bir gece seni kollarıma alıp uyutsaydım... bunu bile yaşayamadım ya seninle, bu bile çok görüldü ya... ne diyeyim bilmiyorum.
Kızmak istiyorum sana. Sana atmak istiyorum suçu ama kalbimde yerin tertemiz. Ben kendimi bile suçluyorum ama seni suçlayamıyorum. Şu mezarın içinde kalbindeki acıyla yatıyor olman o kadar yüreğimi burkuyor ki... Benim sıcacık yeşilleri parlayan Elif'imin ışıltısı söndü ya güneş doğmasa da olur.
Ama doğuyor. Her gün güneş doğuyor, gece battığında yıldızlar çıkıyor. Lanet ediyorum bunca ışıltının hatırlattıklarına ama oluyor. Engel olamıyorum, tıpkı zamansız gidişine olamadığım gibi..."
Başımı biraz daha yasladım mezar taşına. Sivri köşeleri canımı yaksa da umursamadım. Acı ayakta durmamı sağlıyordu benim.
"Bir yandan yüzümü güneşe dönmek istiyorum bir yandan doğan güneşe küfrediyorum. Aklım da kalmadı hiç." dedim sessizce. Saatlerdir soğuk betonda oturup ağlamaktan sesim kısılmıştı. Yılların irinini döküyordum.
"Yeni bir yola giriyorum şimdi. Yarın olacak işte."
Elimin tersiyle yüzümdeki damlaları sildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YILDIZ MASALI
Ficción GeneralAşkta ve savaşta her şeyin mübah olduğunu söyler herkes. Oysa gerçek hayatta bunun bir karşılığı yoktu Işık'a göre. Savaşta belki ama aşkta hayır. Aşk, masum duyguları barındırmalıydı içinde onların yaşantısına göre. Aşk çirkinlik kaldırmazdı, aşkın...