1 - Köye Gelen Öğretmen

1.7K 37 9
                                    

Mutfakta bulaşıkları yıkarken küçük kardeşim koşarak yanıma geldi. Elbisemin eteklerinden tutup çekiştirmeye başladı. Ellerimdeki köpükten su ile kurtuldum. sonra kaçmamıza fırsat kalmadan annemin sesi duyuldu.

"Nerde o eşek sıpası!" Gülerek kardeşimi kucağıma aldım. Yanağına kocaman öpücük kondurduğumda annem mutfaktan içeriye girdi. "Şuna bak hemen ablasının yamacına gitmiş, buraya gel!" Mutfakta beraber koştururken annemde yalancı sinirle bize bağırıyordu. En sonunda salona geçtiğimizde Mehmet'i kucağıma oturttum. Annemde yanımıza oturdu.

"Çok şımartmışsın bu sıpayı, söz dinlemez olmuş" kucağımda oturan ve gülerek bizi izleyen kardeşime baktım. "Sen yine ne yaptında kızdırdın acaba anneyi" küçük ellerini birbirine kenetleyip kafasını göğsüme yasladı. Aslında bu sorum ona değil annemeydi.

"Ne yapacak yeni yıkadığım elbiselerin üzerine hep erik suyu dökmüş" kucağımda duran elini alıp öptüm. "Bir daha yapmaz annesi, leke olan çamaşırları yıkarım ben . Kızlarla derenin orda buluşacaktık zaten." Annem de siniri geçmiş olacaktı ki Mehmet'in yanağını öpüp ayağa kalktı. Başörtüsünü düzeltti.

"Annee" mutfağa girmeden bana döndü. "Bu anne çağırışını tanırım ben, ne istiyorsun" Mehmeti koltuğa otutturup yanına gittim. "Hani biz bugün kızlarla derede buluşacağız yaaa" annem devam etmemi ister gibi elini salladı " hadi kızım birsürü işim var daha, akşama misafir var"

"Şey ordan sonra da Seldalar'a geçsem olur muuu?" Annem kaşlarını çattı. " Selda bize gelsin hem o kızın 4 tane abisi yokmu evde?"

"Ya anne abileri, babası başka şehre gitmişler iş için birkaç gün yoklarmış. Kızlarla onlarda toplanacağız" Annemin elinde duran toz bezini aldım. "Hem gitmeden tozları falan alırım, derede çamaşırda yıkıyacağım, bulaşıklar bitmek üzereydi zaten"

"İyi tamam git hem misafirler den kurtulmuş olursun" heyecanla sıkı sıkı sarıldım. "Kız dur yavaş" ellerimi çektikten sonra yanaklarına kocaman öpücük bıraktım.

Annem mutfakta yemek yaparken bende Mehmet'e ilaçlarını içirmeye çalışıyordum. "Hadi ablacım iç şunları" gözleri dolmuş yüzünü sağa sola çeviriyordu. "Bak içmezsen sen iyileşmezsin, sen iyileşmezsen bende hep ağlarım" dolu gözleriyle bana baktı sonra ağzını açıp kaşıktaki şurubu içti. Ablasına kıyamıyordu benim aşkım. Annemin hep işi olduğundan, doğduğundan beri annemden çok ben ilgilenmiştim galiba bu yüzden en çok bana düşkündü. Ağlasam benimle birlikte ağlardı. Bende kıyamazdım ya o ağladığında da ben ağlardım.

İlacını içtiğinde odama girip dolabımda sakladığım lokumu gördüm. Eve misafir geldiğinde annem birazını benim için ayırmıştı. Çok severdim lokumları. Kutuyu alıp Mehmetin yanına gittim. Şurup acı olduğundan sevmiyordu, bende biraz ağzını tatlandırmak istemiştim. Yanına gittiğimde kutunun kapağını açıp kucağına bıraktım. Dolan gözleri mutluluktan ışıldamış hemen eline aldığı lokumu ağzına götürmüştü. Tam ısıracakken bana bakmış ve elindeki lokumu bana doğru uzatmıştı.

"Canımın içi ben yedim bunlar senin" anlına kocaman öpücük bıraktım. Kirli çamaşırları toplayıp sepete koydum. Dışarıdan gelen ıslık sesiyle bizim kızların geldiğini anlayıp pencereye çıktım. "Bekleyin anneme haber verip geliyorum." Mutfakta pirinç ayıklayan anneme haber verdim " anne ben çıkıyorum" "tamam dikkat et"

Elime aldığım sepetle dışarıya çıktım. Hemen kızların yanına ilerledim. Derede çamaşırlar bitmişti. Yanındaki taşın üzerine oturmuş ayaklarımızı suya daldırmıştık.

SENSEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin