Koltukta uzanmış tavandaki kuşları sayıyordum. Ara sıra kaybolsalarda tekrar geliyorlardı. Aysel yerde uzanmış kendi kendine şarkı mırıldanıyordu, Ayşe ise oturmuş ağlıyordu.
Ayşe, "Allah senin belanı versin pis köpek. Bıraktın gittin de çok mu iyi oldu? Bak halime."
"Ayşe bu kuşların sayısı artıyor mu yoksa bana mı öyle geliyor?"
Hemen yandığı derdi unutmuş yanıma uzanmıştı. "Hani nerede?"
Tembelce elimi kaldırıp kuşları gösterdim. "Anaa cidden de tavanda fil var."
Anlamsızca gülmeye başladık. Yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu. "Ayşe sana dedim o kadar içmeyelim diye. Bana birşey olmadı da Aysel'in haline bak."
"Bu sana birşey olmamış hali mi?" Tekrar gülmeye başladığımızda koltuktan aşağı yuvarlandım. Olduğum yerde öylece uyumak istiyordum. Uyku hiç bu kadar tatlı gelmemişti...
Omuzlarım sarsılınca yavaşça gözlerimi açtım. Ayşe başımda durmuş uyanmam için yalvarıyordu resmen.
Ayşe, "ya Aysel neden uyanmadı hâlâ ailesinin hastaneden gelmesine iki saat kaldı."
Aysel, "off başım çatlıyor. Allah senin cezanı vermesin Ayşe içirdin bize şu mereti."
Ayşe, "ya en az da Berru içti ama kendine gelmedi."
"Ne oluyor be! Git başımdan uykum var."
Ayşe, "heh uyandı prenses. Kızım ne uykusu 2 saat sonra annenler gelecek, kalk."
"Ayşe valla Allah yarattı demem atarım seni balkondan."
Ayşe, "vicdan azabı çekmemek için uyandırıyorum seni. Yoksa banane baban gelsin seni böyle görsün."
Aysel, "Berru ayıksın da hemen eve gidip duşa girmem lazım."
Ayşe, "yok bu iş böyle olmayacak. Aysel tut şunun kollarından. Banyoya götürüyoruz."
Aysel ve Ayşe Berru'nun koluna girdiler. Gözleri yarı açık Berru kendini soğuk zeminde hissedince ürperdi. Ayşe çeşmeden soğuk su alıp Berru'nun yanına geldi. "Özür dilerim arkadaşım." Berru dökülen soğuk su ile gözlerini hemen açtı.
Aysel, "keşke ılık dökseydik."
Ayşe, "yok yok bak kendine geldi."
Çalan zilin sesiyle Ayşe ve Aysel korkuyla birbirine baktı. "Allah kahretsin erken geldiler. Aysel sen Berru'nun yanında dur, ben kapıya bakacağım."
Aysel, "tamam. Arkadaşım gözlerini açtın ama hâlâ sersem gibisin, bak bakayım bana."
Ayşe kapıyı açtığında gelenleri güler yüzle karşıladı. "Hoşgeldiniz." En son içeriye giren yabancıya baktı. Tanır gibi oldu ama çıkaramadı. Berru'nun annesi Sedef teyze karşısında sadece Ayşe'yi görünce şaşırdı.
"Hoşbulduk kızım. Gel öpeyim seni."
"Iıı... Yok teyzeciğim sen hiç öpme beni. Grip olmuşum da sana da bulaşmasın."
"Dikkat edin kendinize. Berru nerede? Salih geldi bi hoşgeldin deseydi."
"Berru gelemez."
Merakla onları dinleyen misafire baktı. Bu sefer babası dayanamadı söze girdi.
"Ne demek gelemez? Bi kahve yapsın, bi hoşgeldin desin."
"Muhtar amcacığım Berru çok hasta şu an. Yerinden kalkacak hali yok. Kahve falan yapamaz yani."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSEDİM
RomanceAilesinden, kimliğinden kaçmak isteyen Arman öğretmen olur ve sıkıcı şehirden güzel bir köye yerleşir. Sevdiği kızla evlenme hayalleri kurarken ne geçmişi ne de düşmanları onun peşini bırakmaz. Babasının kirli geçmişinin bedellerini o öder. En kötü...