Berru'dan
Elbisemi giydikten sonra aynanın karşısına oturdum. Bugün kızlarla merkeze gidecektik. Hem alışveriş yapar hem de biraz gezerdik. Saçlarımı taramaya başladığımda odamın kapısı açıldı Aysel ve Ayşe'yi görünce hemen içeriye gelmelerini söyledim.
"Hoşgeldiniz, gelin."
Gülerek yanıma geldiklerinde ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Bu köydeki hemen hemen her kızla arkadaştım ama bu ikisi arkadaştan öteydi.
Ayşe, "Hadi ama kuzum. Daha hazır değilsin?"
Elimdeki tarağı alıp saçlarımı taramaya başladı. "Topuz yapayım mı saçını?"
"Olur canım fark etmez."
Aysel, "Babam bizi bekliyordu hızlı olalım."
Ayşe, "tamam hazır olur şimdi."
"Babana zahmet olmasaydı ya-"
Aysel, "Ay ne zahmeti canım. İşi gücü yok zaten birşey olmaz."
Saçım bittiğinde çantamı alıp evden çıktık. Arabaya bindiğimizde Aysel öne oturmak istememişti. Galiba isteme olaylarından beri babasıyla arası bozuktu. Babasıda bunun farkındaydı ama birşey demiyordu. Evde de bu şekildeler mi diye merak ettim.
Merkeze vardığımızda arabadan indik. Aysel'in babası hepimize tek tek para vermeye çalıştı ama hiçbirimiz kabul etmedik.
"Alın kızım yanınızda dursun yine de."
"Sağol amca babam verdi bize."
Babası Aysel'e yaklaştığında Aysel soğuk bir şekilde cevapladı. "Benim de var."
Beraber çarşıda dolaşmaya başladık. İkisinin de koluna girip biraz onları neşelendirmeye çalıştım.
"Canım arkadaşlarım kendimize yeni ciciler aldıktan sonra ne yesek?"
Aysel, "bilmem fark etmez bana."
Ayşe, "ya yemeği bilmem de benim canım elma şekeri çekti"
"Olur yeriz hepsinden."
Aysel, "bakın şurada güzel şeyler var gibi, bakalım mı?"
"Olur bakalım."
Beraber mağazaya girdiğimizde elbiselere bakmaya başladık. Elimdeki sarı elbiseyi Aysel'in üzerine tuttum. "Bak bu sana çok yakışır."
Aysel, "ay evet çok güzelmiş. Sana da yakışır sen dene."
"Al canım birşey olmaz başka alırım."
Ayşe'de elinde heyecanla bize doğru geldi. Benim elimdeki sarı elbisenin aynısından getirmişti. "Bakın çok güzel bir elbise buldum- aa siz de mi bunu buldunuz."
Aysel, "sen al Ayşeciğim biz sadece baktık."
Elimdeki sarı elbiseyi Aysel'e verdim. Kendi bedenimden aradım bulduğumda gülerek kabini işaret ettim. "Ne var yani? Bizde üçüz sayılırız, hep yan yanayız. Aynı elbiseleri giysek ne olur ki?"
Kabinden çıktığımda gülerek kasaya gittik. Üçümüz de aynı elbiseleri giymiştik. Mağazanın sahibi abla bize gülerek baktı.
"Maşallah pek güzelsiniz kızlar. Üçünüze de pek yakışmış."
Aysel, "ya öyle teyzeciğim. Benim kardeşlerime herşey yakışır."
Gülerek mağazadan çıktığımızda kol kola cadde boyu gezmeye devam ettik. Ayşe sinsi sinsi gülmeye başladı, onun baktığı yöne baktığımızda iç çamaşırı dükkanı gördük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSEDİM
RomanceAilesinden, kimliğinden kaçmak isteyen Arman öğretmen olur ve sıkıcı şehirden güzel bir köye yerleşir. Sevdiği kızla evlenme hayalleri kurarken ne geçmişi ne de düşmanları onun peşini bırakmaz. Babasının kirli geçmişinin bedellerini o öder. En kötü...