46 - Kadınım

26 2 0
                                    

Ayşe'den

Hava karardığında hâlâ yatağımda uzanmış olacakları düşünüyordum. Kapıyı kitlemeseydi telefonla Mustafa'ya ulaşır ve olacakları anlatırdım. Kapının açılma sesi geldiğinde gözlerimi kapattım.

"Kalk, giy bu elbiseyi. Gelirler birazdan."

Cevap vermediğimde odadan çıktı. Elbiseyi elime aldığımda annemin nişan elbisesi olduğunu gördüm. Elbseyi giyerken de düşündüm, acaba abimin olanlardan haberi var mıydı?

Saçlarımı topuz yaptığımda yerdeki ayakkabıları gördüm. Giyerken kapının açılma sesini duydum. Annem misafirleri karşılamış ve içeriye buyur etmişti.

Odaya geldip beni çağırdı. İçeriye geçip hoşgeldiniz demem için zorluyordu. "İstemiyorum dedim!"

"Sana fikrini sordum mu?"

"Niye böyle yapıyorsun anne? Ben senin kızınım."

"İşte bu yüzden yapıyorum zaten. O lanet karı adını çıkarırsa ne olur biliyor musun?!"

"Abimin haberi varmı? O izin vermez!"

"Yok. Düğününe çağırırız o hayırsızı."

Annem içeriye geçtiğinde telefonu aldım. Hemen Mustafa'nın numarasını çevirip odaya geçtim. O gayet neşeli açarken benim sesim titriyordu.

"Mustafa acil gelmen lazım!"

"Ne oldu? Birine birşey mi oldu?"

"Beni verecekler bu adama. Fikrimi sormadılar."

"O ne demek! Baban yapmaz öyle şey."

"Annen yüzünden!"

"Ne? Annem mi?"

"Çabuk gel. Anlatırım sonra."

"Tamam, geliyorum hemen."

"Ama benim odamın penceresine gel. Annem seni görürse kötü olur."

Telefonu kapatıp Mustafa'nın gelmesini bekledim. Doğru mu yaptım bilmiyordum ama göz göre göre tanımadığım adamla da evlenemezdim.

Yaklaşık beş dakika sonra odamın penceresi çalındı. Hemen geriye dönüp kapıyı kitledim ve Mustafa'nın yanına gittim.

"Gülüm? İyi misin?"

"Değilim! Tek çarem seni aramaktı."

"Tamam sakin olalım. Ne yapacağız?"

"Kaçır beni."

"Ne?"

"Beni seviyor musun?"

"Evet."

"O zaman bu son şansın. Kaçalım."

"Şimdi mi?"

Sinirle pencerenin kenarına tutundum. "Yok Mustafa düğünden sonra!"

"T-tamam. Sadece şaşırdım. Eğer tek şansımız buysa kaçalım."

Kapının kulpu aşağı eğildi. Annem Kilitli olduğunu anlayınca sessizce konuştu. "Kızım aç şunu, daha fazla rezil etme bizi!"

"Hii! Mustafa annem geldi!"

Elbisenin eteklerini yukarıya doğru çektim. Pencerenin kenarına tek ayağımı attım. "Atlıyorum tut!"

Çok yüksek olmasa da korkuyordum. Gözlerimi kapatıp aşağı atladım. Güçlü kollar beni yakaladığında derin bir nefes verdim. Ayaklarım yere değdiğinde Mustafa elimi tuttu ve bahçeden ayrıldık.

SENSEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin