Aysel'den
Köpüklediğim bardakları tek tek durularken kapı eşiğinde beni izleyen annemi gördüm. Mutfağa girip kapıyı kapatınca önemli birşey diyeceğinden emin oldum. Hemen köpüklü ellerimi yıkayıp anneme doğru döndüm.
"Ne oldu anne?"
"Kızım seninle şu meseleyi son kez konuşalım artık. Baban kesin kararlı-"
"Ben istemiyorum anne. Daha kaç kere söyleyeceğim bunu size? Hiç tanımadığım bir adamla evlenmem ben!"
"Tanışırsın kızım. Hem ben çocuğu biliyorum, iyi kalpli, içkisi kumarı yok, karı kızla işi yok, eli ayağı da düzgün-"
"Ya neden anlamak istemiyorsunuz? Ben sevmediğim biriyle evlenmem. Aşk evliliği yapmak istiyorum ben."
"Aşk evliliği ne kız. Köyde kaç kişi aşk evliliği yapmış? Hem aşk evliliği çabuk biter."
"Ya anne benim hayallerim var ne olursun yapma bunu bana."
"Neymiş senin hayallerin? Anlat bakayım bana."
"Sevmediğim bir adamla bir ömür geçirmek istemiyorum anne neden anlamıyorsunuz?"
"Sevilmeyecek bir adam değil ki. Bir tanısan, konuşsan anlayacaksın iyi bir adam olduğunu. Hem ondan daha hayırlı bir kısmet mi var? Varlıklılar, yediğin önünde yemediğin arkanda olur."
"Banane onların parasından."
"Ne demek banane? Ben kızımın geleceğini düşünmek zorundayım. Zorluk çekeceğin birine vermem seni. Hem sen niye bu kadar ısrar ediyorsun? Doğruyu söyle konuştuğun mu var kız? Baban duyarsa öldürür bizi."
"Yok öyle birşey."
"İyi o zaman yarına hazırlan damadın ailesini yemeğe davet edeceğiz."
Vereceğim cevabı bile dinlemeden mutfaktan çıkan annemin ardından öylece kaldım. Bu işten kaçışım yoktu galiba, umutlarım tek tek tükeniyordu. Ben o akşam kendisine söylemiştim onu istemediğimi ama anlaşılan o babasına hiçbirşey söylememişti.
Odama geçip yatağıma uzandığımda kendi kendime düşünmeye başlamıştım. "Ne yapmalı, ne yapmalı... Bu adamın sevmediği şeyleri yapmam lazım. Kendimden soğutmam lazım. Ama nereden bileceğim neyi sevip neyi sevmeyeceğini? Neyse bir şekilde halledilir. Kötü davranmam lazım, hatta biraz beceriksiz olayım da kaynanam olacak kadın beni sevmesin böylece alacağı gelini iki kez düşünmüş olur. Biraz da sakarlık yapayım, suratsız durayım, ya da çok güleyim. Ooo ben hallettim bu işi ya. Kim böyle bir gelin ister ki?.."
...
"Haydi kızım haydii. Daha börek açılacak çabuk ol!"
"Tamam anne. Az kaldı işim."
Elimdeki tepsiyle börek açan annemin yanına oturdum. Yardım etmeye başladım. Alttan alttan bana bakan annemi fark etmemiş gibi yaptım.
"Bana bak bakayım. Seni bugün pek bir mutlu gördüm, dün söylediklerimi iyice düşündün galiba."
"İyice düşündüm anneciğim. Sen haklısın, kabullendim bende artık."
"Hee istiyorsun yani artık? Aferin benim kızıma. Doğru olanı yaptın. Bırak bakayım sen o elindekileri, gerisini ben hallederim. Sen git eline yüzüne bir su çarp sonra da hazırlanmaya başla."
Sofradan kalkıp gülerek odama geçtim ne giyeceğime karar verdikten sonra duş almaya gittim. Saat daha erkendi yapılacak işte vardı ama annem heyecanına beni salmıştı. Türkümü söyleye söyleye saçlarımı köpüklemeye başladım. Bu plan aklıma yatmıştı ondandı bu rahat tavırlarım. Banyodan çıkınca saçlarımı iyice kuruladım. Hazırladığım mor elbiseyi giydikten sonra gözlerime sürme çektim. Hafif dudaklarımı renklendirdim ve artık hazırdım. Saatin nasıl geçtiğini fark etmemiştim bile. Annemin aniden odaya girmesi ile yerimde sıçradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSEDİM
RomanceAilesinden, kimliğinden kaçmak isteyen Arman öğretmen olur ve sıkıcı şehirden güzel bir köye yerleşir. Sevdiği kızla evlenme hayalleri kurarken ne geçmişi ne de düşmanları onun peşini bırakmaz. Babasının kirli geçmişinin bedellerini o öder. En kötü...