41 - Hayırlı Bir İş

32 2 0
                                    

Aysel'den

Yüzüme vuran güneş ışığıyla ve belimde hissettiğim parmaklarla yüzümü buruşturdum. Dayanamayıp gözlerimi açtığımda kocamın göğsünde uyuduğumu fark ettim. Yarı açık gözlerimle yüzüne baktığımda uyanık olduğunu gördüm. Yüzündeki kocaman gülümsemesiyle beni izliyordu. Yüzümü kapatan saçlarımı nazikçe düzeltti.

"Günaydın bebeğim."

Tekrar göğsüne uzanıp uykulu sesimle onu yanıtladım. "Günaydın bebeğim."

"Bebeğim mi?"

Uykum artık tamamen açılmıştı. "Evet, sen benim büyük bebeğimsin."

"Kızım ne bebeği ya? Hem büyük bebeğim? Küçüğü de mi var?"

Güldüm. "Niye? Sende bana diyorsun. Büyük detayı ise sadece minik bebeğim demeye dilim varmadı da büyük dedim."

Gülüşünü kulaklarımda hissettim. "Yani en azından minik demedin. Ama sen deme. Böyle tatlı hitapları ben sana karşı kullanırım."

"Öyle mi? Ben ne diyeyim peki?"

"Kocam, evimin erkeği, gönlümün yiğidi, canım kocam-"

Kahkaha attığımda sözü yarıda kesildi. O da gülüp saçlarıma öpücük bıraktı. Benden ses çıkmayınca tekrar konuştu. "Yeni uyandın, tekrar uyudum deme."

"Uykum var ama."

Belimi okşayarak sordu. "Çok mu yormuşum ben karımı?"

"Çok yordun karını. Şimdi uyusam iki gün uyanmam."

Güldüğünde sarsılan göğsünü öptüm. Belimdeki eli kalçama doğru gitti, kalçamı sıktığınde eline vurdum. "Kıyamam ben bebeğime. Çok mu yorulmuş? Bence öpmek iyileştirir. Neresi ağrıyorsa öpeyim hemen."

Omuzumdan öptüğünde gülerek onu durdurdum. Şakanın zamanı geçmişti ki üzülerek sordu. "Ağrın var mı?"

"Çok değil. İlaç içerim geçer."

"Olabildiğince nazik olmaya çalışmıştım oysa"

"Zaten öyleydin hayatım. Normaldir bu ağrı."

"Masaj yapayım iyi gelir."

Ben gerek yok desem de beni dinlememişti. Geceliğin eteğini yukarıya doğru kaldırmış ve karnımı açıkta bırakmıştı. Dün uyumadan önce duş alabildiğim için şükrediyordum.

"gerek yok."

Yavaşça karnımı okşamaya başladığında rahatlamak yerine kasıldım. Çünkü bu adamın elleri benim için sihirliydi. Vücudumda dokunduğu yeri yakıyordu. Benim bu düşüncelerimden habersiz ağrımın geçmesi için uğraşırken çok tatlı gelmişti gözüme. Yanağından büyük bir öpücük aldım ve geceliğin eteklerini aşağıya indirdim. Yalancı bir sinirle konuştum.

"Aaa bu ne böyle? Sormadan geceliği açmalar falan?"

Ciddi olmadığımı anladı. "Karım değil misin? İster geceliği açarım ister ki-"

Elimle ağzını kapattığımda güldü. Elimin içine öpücük kondurduğunda elimi yüzünden çektim.

"Hem sen hâlâ utanıyor musun?" Gülerek sorduğu soruyla omuzuna vurdum.

"Ne? Yani herşeyi gördüm. Ne gerek var utanmaya? Hem sende herşeyimi gördün, ben utanıyor muyum?"

"Ben senin üstünü açmıyorum ama." Söylediğim şeyi, söylediğim an pişman olmuştum. Yüzünde o şeytani gülümseme belirdi. Elimi tutup baksırının lastiğine getirdi. En azından buna şükür daha aşağıya da götürebilirdi.

SENSEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin