Arman'dan
Sinirle açtığım kapıyı kapattığımda annem ayaklandı. Telaşla yanıma gelip babamı sordu.
"Ne oldu oğlum? Buldun mu babanı?"
"Bulacağım anne, az kaldı."
"Ya sen bulana kadar öldürürse babanı?"
"Elimden geleni yapıyorum annem sakin ol artık."
Elinden tutup koltuğa oturttum. Ağlarken yüzüne gelen sarı saçlarını özenle topladım.
"Niye bu kadar üzüyorsun kendini? O adam bu gözyaşlarına değmez."
Bunları söylerken sesim titriyordu.
"Seviyorum oğlum. Sende seviyorsun, o senin baban."
"O benim babam değil."
"O senin baban."
Dayanamadım ve gözümde biriken yaşları sildim. "O adam benim her zaman hayatımı berbat etti. Küçükken anne sevgisine ihtiyacım vardı, yanımda olmana ihtiyacım vardı. Ama o adamın yaptıkları yüzünden ben seni kaybediyordum."
Annem ellerimden tuttu, teselli etmeye çalıştı. "Ruh gibiydin anne. O kansız o kadını elinden tutup bu eve getirdiğinde ruh gibiydin."
"Ne yapayım-"
"Çocuklarını al git mesela? Bu adam beni ve çocuklarımı istemiyor de. Bu adamın tek derdi o lanet kadın de!"
"Siz küçüktünüz, babasız büyümenize gönlüm el vermedi."
Sinirle güldüm. "Babayla büyüdük de ne oldu? Bir gün beni karşısına alıpta konuştu mu? Konuşmak istemedi çünkü ben onun gibi değildim, ben öldürmek istemiyordum. Bu yüzden beni istemedi. Abimi kendisine benzetmişti zaten. Sonra biraz büyüdüm, tek arkadaşım olan abim gitti ellerimden."
Annem ağlasa da susmadım, artık susmak istemiyordum.
"Bak sonunda istediği oldu, ona benzedim. Artık bende onun gibi öldürüyorum anne."
Cebimdeki silahı çıkarttım. Masanın üstüne koydum. "Kaçıp gittim. Artık tamam dedim, yeni bir kayıp yaşamam. Artık o yok hayatımda, özgürüm. Sevdiğim kızı aldı anne."
"Sevdiğin kız mı? Ne oldu Berru'ya?"
"Onun bana ihtiyacı vardı. Benim sevgilimi kurtarmam lazımdı. Ama ben o adamı kurtarmaya geldim. Hayatımın aşkını sonsuza dek kaybettim."
...
Ayşe'den
Diktiğim elbiseyi denedim. Gayet güzel olmuştu. Anneme gösterdiğimde o da çok beğenmişti. Ben ara sıra kendime elbise dikerdim, anlardım bu işlerden. Şimdi 3 gün sonra Aysel'in düğünü için dikmiştim.
Gece mavisi elbisemle çok güzel olacaktım.
Annem kapıyı açtığında aynadan gözlerimi çekmeden konuştum. "Anne kaç kere diyeceğim şu kapıyı çal diye? Belki üstümü değiştiriyorum? Belki çıplağım?"
"Sanki görmediğim şey. Sen hâlâ elbiseyle mi duruyorsun? Fatma çağırdı çaya, gelecek misin?"
"Ay olur aslında. Sen git ben dolaşa dolaşa gelirim. Canım sıkılmıştı."
"İyi geç kalma."
Elbisemi dikkatlice çıkartıp astım. Günlük elbiselerimden birini giyip evden çıktım. Berru'nun evinin önünden geçerken canım sıkıldı. Burada olsa ne güzel olurdu.
Dereye gitmeye karar verdim. Evden çıkmadan, fatma ablalara götürmek için aldığım kekleri önce versem mi diye düşündüm. "Amann yolu uzatamam. Gidersem yerler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSEDİM
RomanceAilesinden, kimliğinden kaçmak isteyen Arman öğretmen olur ve sıkıcı şehirden güzel bir köye yerleşir. Sevdiği kızla evlenme hayalleri kurarken ne geçmişi ne de düşmanları onun peşini bırakmaz. Babasının kirli geçmişinin bedellerini o öder. En kötü...